Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3738 E. 2024/1881 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketicinin kampanyalı ürünü satın alması nedeniyle açtığı maddi ve manevi tazminat davasında, istinaf mahkemesinin dava şartı yokluğundan davanın reddine karar vermesi üzerine davalı vekilinin vekalet ücreti talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin ilk derece mahkemesi aşamasından istinaf aşamasına kadar yargılama sürecinde fiilen herhangi bir savunma yapmaması, delil bildirmemesi ve duruşmalara katılmaması gözetilerek, vekalet ücreti talebinin reddine ve istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tüketici tarafından açılan kampanyalı satıştan kaynaklı maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; A101 Yeni Mağazacılık A.Ş. Karataş Tatvan şubesinden çekilişli ürün olan Peyman marka ay çekirdeğini satın aldığını, üzerinde 2 Adet Mini Cooper Countryman ve binlerce hediye kazanma şansı etiketi olmasaydı ürünü satın almayacağını, ürünün kampanya süresinin bitmesine rağmen sırf para kazanmak ve haksız kazanç elde etmek için satıldığını ve hayalleri ile oynandığını belirterek 50.000,00 TL maddi, 500.000,00 TL manevi tazminat talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "kampanya olmasa idi davacının bu ürünü almayacağı kanaatine varılarak ürün bedeli olan 6,45 TL'nin davacı tüketiciye iadesine karar verilmiş, davacının maddi zararının daha fazla olduğu iddiasını kanıtlayamaması nedeniyle maddi tazminat bakımından fazlaya ilişkin talebi reddedilmiş, yine davacının, kampanyası sona ermiş ürünün kendisine yanıltılarak satılmasından dolayı hayalleriyle oynandığı iddiasına yönelik olarak yapılan değerlendirmede; davacının araç sahibi olma umudu ile bu ürünü aldığı, ancak vaat edilen aracın çekiliş sonucu davacıya çıkma ihtimali istatistik ilminin alanı olduğu ancak yine de çıkma ihtimalinin çok düşük olduğu, ama davalının bu şekilde satış yaparak tüketicileri yanıltarak haksız kazanç elde ettiği, bu nedenle davacı tüketicinin manevi zararının bulunduğuna kanaat getirildiği gerekçesiyle de 100,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine" gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı; vaat edilen aracın çekiliş sonucu çıkma ihtimalinin düşük olduğu gerekçesiyle verilen hükmün hatalı olduğunu, bunun garantisini kimsenin veremeyeceğini ve şirketin halen bu ürünün satışından haksız kazanç elde ettiğini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, husumet yokluğundan davanın reddini gerektiğini, dava dilekçesinin taraflarına usulüne uygun yapılmadığını, davacının seçimlik hakkının bulunduğunu ancak bu hususta şirkete herhangi bir başvuru yapmadığını, kampanyanın Peyman Kuruyemiş Ltd. Şti. tarafından düzenlendiğini, müvekkili şirketin bununla bir ilgisinin bulunmadığını ve kampanyaya ilişkin detayların ürünün paketinde yer aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; " Davacı, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna dair beyanda bulunmadığı gibi dosya içerisinde arabuluculuğa başvurulduğuna (ve sona ermesine) ilişkin belge de bulunmamaktadır. Zira davacının ürünü 02.11.2021 tarihinde aldığı ve dava tarihinin de 04.11.2021 olduğu nazara alındığında arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece 6325 sayılı Yasanın 18/A-2 maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir iken, işin esasına girilmesi doğru olmamıştır." gerekçesiyle kararı kaldırarak, dava şartı yokluğundan usulden ret kararı vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; ilk derece yargılaması aşamasında yer almalarına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm kısmında vekalet ücretine hükmedilmediğini beyan ederek taraflarına vekalet ücreti verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, satış sözleşmesine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Dava Şartları" başlıklı 114/2 maddesi.

2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 73/A maddesi.

3.Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi'nin 11.12.2018 tarihli ve 2018/15931 E., 2018/26858 K. Sayılı kararının (RG. T. 15.11.2019, S.30949) ilgili kısmı; "Dosya içeriğinden davalı vekilinin, Ankara 13. İş Mahkemesinde 2015/423 Esas sayılı dosya ile yapılan yargılamanın hiç bir aşamasında duruşmaya katılmadığı, bu dosya için herhangi bir cevap sunmadığı, savunmada bulunmadığı ve delil de bildirmediği görülmektedir. Buna rağmen Mahkemesince hüküm gerekçesinde “davalı taraf vekille temsil olunduğundan hükmün verildiği tarihteki geçerli olan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 1.019,26 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine" şeklinde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." şeklindedir.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle İlk Derece Mahkemesi tarafından karar verildikten sonra vekalet sunan davalı vekilinin, istinaf aşamasına kadarki süreçte savunmada bulunmadığı, delil bildirmediği, cevap sunmadığı ve duruşmalara katılmadığı göz önünde bulundurulduğunda tarafına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığı değerlendirilerek yerleşmiş içtihatlara uygun karar verildiğinin anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,10.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.