Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3777 E. 2024/627 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik tahakkukları nedeniyle fazladan ödendiği iddia edilen bedelin istirdadı talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamında belirtilen hususlar doğrultusunda hüküm kurulduğu, bozma dışı kalan hususların kesinleştiği ve davalının temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/470 E., 2022/626 K.

Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 23.11.2003 tarihinde kiraladığı işyerinin elektrik ihtiyacını, komşu işyeriyle ortak sayaç yerine yeni bir sayaç takıp ayrı bir abonelik tesis edilerek karşılamak istediğini, defalarca başvurmasına karşın sözleşme yapma isteğinin diğer abonenin sayaç borcundan dolayı her seferinde davalı tarafça haksız şekilde reddedildiğini, ayrıca kayıtsız ve mühürsüz sayaç kullanıldığı gerekçesiyle hakkında işlem yapıldığını, davalının sözleşme yapmadığı gibi meşru olarak kullanılan sayaca kaçak elektrik işlemi uyguladığını, önceki borcun müvekkiline ait olmadığının daha sonradan davalı görevlilerince de tespit edilerek tutanak altına alındığını, buna rağmen müvekkilinden kaçak elektrik kullandığından bahisle müvekkilinden toplam 13.442,00 TL'nin haksız olarak tahsil edildiğini ileri sürerek; bu bedelin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; abonelik sözleşmesi imzalamadan elektrik kullanılmasının kaçak kullanım teşkil ettiğini, abonelik şartlarını taşıyan herkesle sözleşme imzalanarak hizmet verildiğini, aboneliğin yüklediği edimleri ifa etmemesi nedeniyle sözleşme imzalanmayan davacının haksızlığa uğradığına inanıyorsa elektriği kaçak olarak kullanmadan yasal yollara başvurması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.06.2011 tarihli ve 2006/155 E., 2011/213 K. sayılı kararıyla; davacının kiralamış olduğu işyerinin abonelik sözleşmesi için davalı şirkete 30.01.2004 tarihinde yazılı müracaatta bulunduğu, talebin kiralanana ait olmayan bitişik yerdeki elektrik saatine ilişkin borçların ödenmesi şartı ile sayacın tefrik edilebileceği, yeni bir sözleşme imzalamayan davalının sözleşme imzalanana kadar davacının zati sayaç kullanarak tükettiği elektrik bedelini tarifenin kaçak hükümlerine ait esasları uygulanarak tespit ettiği ve davacının toplam 12.686,00 TL ödemek durumunda kaldığı, oysa sözleşme yapılmamasında davacının herhangi bir kusuru bulunmadığı, bu nedenle davalının ancak tüketilen bedel üzerinden ücretlendirme yapabileceği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, fazla ödenen 6.559,53 TL elektrik bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKI YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin 10.12.2012 tarihli ve 2012/4482 E., 2012/910 K. sayılı ilamıyla;“...Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13/1. maddesine göre, yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketilmesi kaçak elektrik kullanımı sayılır. Davacının işyerinin bitişiğinde bulunan diğer işyerine ait elektrik sayacının borcu nedeniyle davacının işyeri için elektrik aboneliği yapılmamış olması, davacının yasal şekilde tesis edilmemiş olan sayaçtan geçirerek elektrik kullanmasına haklı gerekçe olamaz. Davalı kurum tarafından abonelik yapılmaması durumunda, davacının yasal yollara başvurarak yargı kararı ile işyeri için abonelik tesisi sağlaması yolunu seçmesi gerektiği halde, bu yola başvurmaksızın, Yönetmelik kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak nitelendirilen şekilde, abonesiz ve kayıtsız sayaçla elektrik kullanmış olması kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilmelidir.

Hal böyle olunca, davacının eyleminin Yönetmelik kapsamında kaçak elektrik kullanımı olarak değerlendirilip, kaçak kullanım tarih aralığında yürürlükte bulunan tarife uyarınca kaçak kullanım miktarının tespiti amacıyla, alanında uzman bilirkişiden denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde normal hesaplama yapılarak kısmen kabul kararı verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı

1. Mahkemenin 19.11.2013 tarihli ve 2013/317 E., 2013/555 K. sayılı kararıyla; ilk karar gerekçesi tekrar edilmek suretiyle bozma ilamına direnilmesine, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. Direnme Kararının Temyizi ve Hukuk Genel Kurulu Kararı

1. Direnme kararına karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/2280 E., 2021/1065 K. sayılı ilamıyla; davacının kiraladığı işyerinde komşu işyeri ile ortak kullanılan sayacını bölerek yeni sayaç taktırdığı ve enerji ihtiyacını bu sayaçtan kullanmaya başladığı, müşterek sayacın tefriki ve yeni abonelik yapılması başvurusunda bulunduğu, davalı tarafça bu talebin ancak sayacın önceki borçlarının ödenmesi koşuluyla kabul edileceğinin 30.01.2014 tarihli yazıyla bildirildiği, bu tarihten sonra en sonuncusu 06.06.2005’te olmak üzere altı ayrı kaçak elektrik kullanım tutanağının tutulduğu, tutanakların bir kısmında kullanıcının borcun ödeneceği yönünde ifadeler verdiği, bir kısmında ise idarenin kendilerini yeni sözleşme yapmamakla mağdur ettiğinin yazılı olduğu, nitekim elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan yargılandığı ve beraatle sonuçlanan davada davacının, kaçak elektrik işlemi yapıldıkça sayacın da söküldüğünü, her seferinde yeni sayaç taktırarak elektriği bu şekilde kullanmaya devam etmek zorunda kaldığını ifade ettiği, gerek taraflar gerekse Mahkeme ve Özel Daire arasında, davacının abonelik tesis edilene kadar kullanmış olduğu enerjinin yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde kaçak elektrik kullanımı niteliğinde olduğunda uyuşmazlık bulunmadığı, buna göre Daire kararına uyulması gerektiği gerekçesiyle, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozma Sonrasında Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda davacının kullanmış olduğu kaçak elektrik tüketimi kabul edilerek bilirkişi raporu alındığı, davalı görevlilerince davacının iş yerinde farklı tarihlerde yapılan kontrollere istinaden toplam 10 adet kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği, dava konusu 10 adet kaçak elektrik faturası ile kaçak elektrik tahakkuklarının toplam tutarının 10.456,62 TL olarak belirlendiği, davalı tarafından düzenlenen 10 adet kaçak elektrik tespit tutanağından 08.11.2004, 29.01.2005, 08.04.2005, 16.06.2005 tarihli tutanakların dosyada bulunmadığı, bu tutanakların dosyada bulunmadığından tahakkukların iptal edilmesinin gerektiği, dosyada bulunan diğer 6 adet tutanağa ilişkin kaçak elektrik faturalarının toplam bedelinin 8.378,50 TL olduğu, davacının taksitler halinde yaptığı ödeme toplamının ise 10.761,20 TL olup bu durumda davalı tarafından davacıdan 2.382,70 TL'nin fazla tahsil edildiği, celp edilip gönderilen 16.06.2005 tarihli kaçak elektrik tutanağına ilişkin ek raporda hesaplama yapılmadığı ve sehven bu husus dikkate alınmadan kök ve ek rapordaki hesaplanan bedel üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 2.382,70 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; cevap dilekçelerinde belirtilen tutarlar üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, işyerini terkeden kişinin borcunun yeni aboneden talep edemeyeceğini, müvekkiline cezai işlem uygulanamayacağını, ceza davasında beraat kararı verildiğini, bilirkişi raporunda da davalı elektrik şirketinin haksızlığının belirlendiğini, tahakkuk miktarlarının denetime elverişli olmadığını, kararda 16.06.2005 tarihli tutanağa dair hesaplama yapılmadığı ifade edilmiş ise de davalının itirazının bulunmadığını ileri sürerek, kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; 06.06.2005 tarihli ve 449,53 TL tahakkukun doğru olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu 08.11.2005, 29.01.2005, 08.04.2005 ve 16.06.2005 tarihli kaçak elektrik tespit tutanaklarının dosyada mevcut olmadığının bildirildiğini, dava konusu tutanakların temini hususunda müvekkil şirket ile gerekli yazışmalar yapıldığını ve cevabi yazı ile görüleceği üzere, işbu tutanakların devir öncesi döneme ait olduğundan dava dışı CK Boğaziçi Elektrik Perakende Satış A.Ş. uhdesinde bulunduğundan dosya kapsamına kazandırılamadığını, kaçak kullanım sabit olduğundan davanın reddi gerektiğini ileri sürerek, kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kaçak elektrik tahakkukları nedeniyle fazladan ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.25.09.2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13. maddesi,

2.Enerji Piyasası Düzenleme Kurulunun Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanımı ile Güvence Bedellerinin Hesaplanması ve Güncellenmesine İlişkin Usul Ve Esaslara Dair 122 ve 622 sayılı kararları.

3. Değerlendirme

Mahkemece; bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verildiği, bozmanın dışında kalan ve kesinleşmiş olan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilemeyeceği, bozma ilamı uyarınca alınan bilirkişi raporu ile davacının talep edebileceği miktarın tespit edildiği, sehven incelenmediği belirtilen 16.06.2005 tarihli tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen 221,27 TL tutarında faturanın davalı tarafından bir temyiz sebebi olarak ileri sürülmediği anlaşılmakla, davalının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

14.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.