"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3416 E., 2023/438 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2015/1309 E., 2021/466 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... Gayrimenkul Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili tarafından duruşma istemli, davalı ... İnşaat Sanayi ve Tic. A. Ş. Vekili tarafından duruşma istemsiz temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı .... vekili Avukat ...'nun sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili, davalı ... Ltd. Şti. ile müvekkili arasında 03.07.2012 tarihinde Gayrimenkul Pay Ortaklığı Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme ile 2 adet dairenin 200.000,00 TL karşılığında satımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin tüm edimini yerine getirdiğini, davalıların ise edimlerini yerine getirmediklerini, taşınmazların süresinde teslim edilmediğini, sözleşmenin her nekadar davalı ... Ltd. Şti. ile akdedilmiş olsa da diğer davalılar ile ... Ltd. Şti. arasında bir adi ortaklık kurulmuş olup bu adi ortaklık uyarınca müvekkiline karşı sözleşmesel edimin yerine getirilmesinden tüm davalıların müteselsilen sorumlu olduğunu ileri sürerek; bağımsız bölümün teslim tarihindeki rayiç bedelinin tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 200.000,00 TL'nin davalılardan müteselsilen tahsilini istemiş, 21.10.2019 tarihli dilekçesi ile 500.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
1.Davalı ... İnşaat San. ve Tic. A.Ş. (... A.Ş.) vekili ve davalı .... (... A.Ş.) vekili ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde; aralarında müvekkili şirketin de bulunduğu davalılar arasında bir adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, ancak davalılardan ... Ltd.Şti. tarafından davacıya verilen taahhütle bu ortaklığın bir ilgisi olmadığını, davacı ile imzalanan sözleşmede müvekkili şirketin adı ve imzasının bulunmadığını, sözleşmede adi ortaklığa bir atıf yapılmadığı gibi sözleşmeyi imzalayan ... Ltd.Şti.'ye ortaklığı temsil için yetki de verilmediğini, bu nedenle davanın husumet yönünden reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
2. Davalı ... Ltd.Şti. usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamından davacı ile davalılardan ... Ltd.Şti. arasında yapılan 03.07.2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi niteliğindeki sözleşmenin yerine getirilme olanağının bulunmadığı, sözleşme konusu taşınmazın bulunduğu parselde davalı-satıcı ... Ltd.Şti.nin malik olmadığı bu haliyle yapsatçı olarak değerlendirilemeyeceği, müspet zarar olan rayiç bedelin talep edilemeyeceği, sözleşme geçersiz olduğundan herkesin ifa etmiş olduğu edimleri sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin istenebileceği, faiz ıslah dilekçesi ile talep edildiğinden ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği, davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. ile davacı arasında sözleşme ilişkisinin bulunmadığı sözleşmenin nispiliği ilkesi gereği sözleşme şartlarının sözleşmeye taraf olanlar bakımından bağlayıcı olduğu belirtildiği gerekçesiyle davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. Yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... Ltd. Şti. yönünden davanın kısmen kabulüne, 200.000,00 TL'nin ıslah tarihi olan 21.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, davalılar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin 15.05.2012 tarihinde yapıldığını, Mahkemenin dosyadaki delilleri eksik ve hatalı inceleyerek, davalılardan ... A.Ş. ile ... A.Ş.'nin dava konusu sözleşmenin tarafı olmadıklarından bahisle davanın reddine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıların kurmuş oldukları adi ortaklık gereğince ortakların tamamının edimin yerine getirilmemesinden müteselsilen sorumlu olduğunu, ... Ltd. Şti.'nin adi ortaklık adına işlem yapmaya tek başına yetkili olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan ödeme edimini tam ve eksiksiz şekilde yerine getirdiğini, bu ödemelerin adi ortaklığı oluşturan şirketlerin hesaplarına gönderildiğini, dava konusu, dayandığı sözleşme ve davalıları aynı olan taraflarınca yürütülen diğer davalarda da lehlerine karar verildiğini ve her üç borçlunun da müteselsil sorumluluğu yönünde karar verilerek bu kararların Yargıtay incelemesinden geçmekle kesinleştiğini, Mahkemece tespit edilen rayiç bedelin emsallerin oldukça altında olduğunu, birebir aynı yalnızca davacısı farklı olan dosyalarda tespit edilen rayiç bedellerin 450.000,00 TL olarak tespit edildiğini, ıslah dilekçesi doğrultusunda 500.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınması yönünde karar verilmesini, tüm bu hususlar dikkate alınarak ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın talepleri gibi kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıların, davacının uğradığı zarardan müteselsilen, doğrudan ve sınırsız sorumlu oldukları, davacının rayiç bedel talebinde bulunabileceği, bu bedelin de bilirkişiler tarafından tespit edildiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurularak; davanın kabulüne, 200.000,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ıslah edilen 300.000,00 TL'nin ise ıslah tarihi olan 21.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... A.Ş. vekili; davacı ile diğer davalı ... Ltd. Şti. arasında akdedilen 18.05.2012 tarihli sözleşmede davalı şirketin herhangi bir şekilde aktif veya pasif tarafı bulunmadığını, davalı şirket ile diğer davalılar arasında akdedilen adi ortaklık sözleşmesinin tarihinin 30.05.2012 olduğunu, davacı ile adi ortaklığın sözleşme yapabilmesi için adi ortaklık sözleşmesi de dikkate alındığında üç ortağın onay vermesi gerektiğini, ortaklık kurulmadan önce diğer davalı ile davacının sözleşme akdettiğini, imzalar ve taraflar incelendiğinde adi ortaklığın isminin geçmediğini, henüz adi ortaklığın dahi kurulmadığını, adi ortaklık sözleşmesine de bakıldığında söz konusu ortaklığı borç altına sokacak her türlü işlemde üç ortağın kendisinin veya atayacağı yetkilinin onayının olması gerektiğinin açık bir şekilde belirtildiğini, davacı ile sözleşme akdeden ... Ltd. Şti.'nin bireysel sorumluluğunun, adi ortaklığın diğer şirketleri olan davalı şirket ve ... A.Ş. ile birlikte müteselsilen olmasının da hukuka aykırı olduğunu, ... Ltd. Şti.'nin işlemi kendi adına ve hesabına yaptığını, kendi adına ve adi ortaklık hesabına yaptığı kabul edilse dahi 637 nci madde uyarınca tek başına sorumlu olduğunu ve en önemlisi ... şirketine ortaklık adına yönetim görevi verilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... A.Ş. vekili; Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin dava konusu ve davalıların aynı olduğu davada müvekkil şirketin sorumlu olmayacağı yönünden karar verdiğini, ... Ltd. Şti. tarafından davacıya verilen dava konusu taahhüdün adi ortaklık ile hiçbir ilgisinin olmadığını, sözleşmede adının geçmediğini, davacı tarafın iddialarının aksine müvekkil şirketin de mağdur konumunda olduğunu, ... Ltd. Şti.'ye hiçbir şekilde ortaklığı temsil yetkisinin verilmediğini, davacının sözleşme imzalanırken sadece ... Ltd. Şti. ile işlem yaptığını, adi ortaklığa güvenerek sözleşmeyi imzalamadığını, resmi şekilde yapılmayan satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu rayiç bedele hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesi gereğince teslim edilmeyen bağımsız bölümün rayiç bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 637 nci ve 638 inci maddeleri.
2. Dairemizin 24.10.2023 tarihli, 2023/2310 E., 2023/2867 K. sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine göre, davalı şirketlerin 1440 Ada 15 parselde bulunan taşınmaz üzerinde yapılacak olan inşaatın müteahhiti oldukları ve bu nedenle de mal sahipleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıkları, davalı şirketler arasında düzenlenen 30.05.2012 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinde, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin gerekliliğinin ortaklar tarafından yerine getireleceği ve söz konusu dairelerin satış protokollerini her ortağın kendi tüzel kişiliği yetkileri dahilinde ayrıca tanzim edebileceği şeklinde düzenlemeye yer verildiği anlaşılmakla davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesinin kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesi gereğince ONANMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı .... den alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.