"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1358 E., 2023/294 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2020/303 E., 2020/945 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli, davalılar vekili taafından duruşma istemsiz temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalılar vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında 08.05.2014 tarihinde vekalet ilişkisi kurulduğunu, bu vekaletname ile davalıların davalarını vekil sıfatıyla takip ettiğini, taraflar arasındaki bu vekalet ilişkisinin davalılarca 01.09.2016 tarihinde tek taraflı olarak yapılan azil ile sona erdirildiğini, müvekkilinin haksız olarak azledildiğini, müvekkiline hiçbir ödemenin yapılmadığını, alacağın muaccel hale geldiğini, Avukatlık Kanunu'nun 164 üncü maddesindeki düzenlemeye göre ücretin belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 303.901,25 TL vekalet ücretinin dava tarihinden işleyecek faiziyle birlikte tahsilini istemiş, 16.04.2018 tarihli dilekçe ile talebini 398.241,38 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemiş, duruşmada, davacının haklı nedenle azledildiği savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafından yapılan işin özen ve sadakatle yapılmadığına dair bir bilgi ve belge bulunmadığı, davacı avukatın davalılar tarafından haksız olarak azledildiği, davacının, taşınmazın bilirkişi raporundaki değerini esas alarak vekalet ücreti talep etmiş ise de azil tarihindeki harca esas değer üzerinden vekalet ücreti belirlenebileceği, Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/297 Esas dosyasında harca esas değerin azil günü itibariyle 1.000,00 TL olduğu, sözleşmesel vekalet ücreti tarifenin altında olmamak koşuluyla vekaletnamenin verildiği gün olan 2014 yılındaki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 1.500,00 TL olduğu, karşı yan vekalet ücretinin ise azil günü 2016 tarifesine göre de 1.800,00 TL olduğu tespit edildiğinden davacının talep edebileceği toplam vekalet ücretinin 4.800,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yoluyla davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı vekili; davalıların haksız olmakla birlikte açıkça kötüniyetli oldukları, sarf edilen emek-mesai, denkleştirici adalet prensipleri ve tüm dosya münderecatı görmezlikten gelinerek ücreti vekalet alacağının hüküm altına alındığını, müvekkilininin azlini haklı kılacak hiçbir sebebin olmadığını, söz konusu dava dosyasında davacılar vekili olmayan müvekkilinin dava değerini ıslah yada tamamlama ile gerçek değer üzerinden gösterme hukuki imkanının bulunmadığını, müvekkilinin vekalet ücretine dayanak davada davalılar vekili sıfatı ile hukuki destek verdiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermeyen üstüne üstlük kararla mağdur edilen müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
2.Davalılar vekili; azlin haklı nedenle yapıldığını, davacının vekillik görevini özen ve sadakat yükümlülüğüne ve güven ilişkisine uygun şekilde yürütmemiş olmaması nedenleriyle davacı ile vekalet ilişkisinin haklı sebeplerle sona erdirildiğini ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının azilin haklılığını ispat edemediği, taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığından haksız yere azil de olsa azil tarihindeki davanın açıldığı tarihteki harca esas değer üzerinden vekalet ücreti belirleneceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve katılma yoluyla davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
Davalılar vekili; istinaf itirazlarına ek olarak, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kısmen kabule ilişkin istinaf taleplerinin değerlendirilmeksizin karar verildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, haksız azil iddiasına dayalı vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeler Kanunu'nun (6100 sayılı HMK) 348/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemesi kararının başlık kısmında davanın konusu satıcının açtığı abonelik sözleşmesinden kaynaklanan alacak olarak nitelendirilmiş ise de; dava haksız azil iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir.
2.6100 sayılı HMK’nın 348/1 inci maddesinde istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen tarafın, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir.
3. Somut olayda; İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararı davalılar vekiline 23.03.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, ardından davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesi davalılar vekiline 11.04.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, davalılar vekili 24.04.2021 tarihli dilekçe ile davacının istinaf başvurusuna karşı beyanda bulunmuş ve ayrıca davacı vekilin azlinin haklı nedenlere dayandığı belirtilmek suretiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasının talep edildiği anlaşılmaktadır.
4. O halde; Bölge Adliye Mahkemesince, davalıların süresinde katılma yoluyla istinaf talebinde bulunduğu kabul edilerek, davalılar vekilinin istinaf isteminin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, istinaf talebi değerlendirme dışı bırakılarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
5. Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalılar yararına usulden BOZULMASINA,
2. Bozma sebebine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretlerinin karşılıklı alınıp birbirlerine verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.