"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/274 E., 2022/334 K.
DAVA TARİHİ : 13.06.2013
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mahkemece bozmaya uyularak dahili davalı ... yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde kain 207 ada 5 parsel sayılı taşınmazın adına tapuda kayıtlı iken, davalı Belediyenin açtığı tapu iptal tescil davası neticesinde tapu kaydının iptal edildiğini, taşınmazın tapu kaydının iptal edilmesine rağmen tarafına davalı ... tarafından herhangi bir bedel ödemesi yapılmadığını, taşınmazın değerinin 80.000,00 TL olduğunu ileri sürerek; dava konusu taşınmazın değerinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ...; davacının kanunda belirtilen 5 yıllık sürede bina yapmadığından tescile karar verildiğini, yasada bedel ödeneceğine ilişkin düzenleme bulunmadığını, bedelsiz tescile ilişkin kesin hüküm olduğunu, davacının bunu tescil davasında ileri sürmesi gerekirken dava kesinleştikten sonra bedel talep ettiğini, tahsis edilen taşınmaz nedeniyle davacı tarafından bir bedel ödenmediğini, ödenmesi gerekli bir bedel olsa bile taşınmazın rayiç değeri değil, ancak tahsis sırasında ödenen bedelin talep edilebileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Dahili davalı ...; davacı tarafından önceden köy tüzel kişiliği adına yatırıldığı iddia edilen miktarın davalı ... Başkanlığından talep edilmesi gerektiğini, yine davanın genel yetkili Mahkeme olan davalının ikametgahı Mahkemesinde açılması gerektiğini savunarak, davanın öncelikle yetki yönünden olmadığı takdirde husumetten reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 16.12.2014 tarihli ve 2013/308 E., 2014/631 K. sayılı kararıyla; davanın yetki yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 23.02.2016 tarihli ve 2015/17636 E., 2016/2416 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece, Usul Yasasında dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almadığı gözetilmeden, ... Belediye Başkanlığının dahili davalı olarak kabulü ile yetki itirazının kabul edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 22.09.2016 tarihli ve 2016/240 E., 2016/387 K. sayılı kararıyla; davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile;163,32 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine; davalı ... hakkında usulüne uygun bir dava açılmadığından bu davalı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.06.2020 tarihli ve 2020/1476 E., 2020/2742 K. sayılı ilamıyla; "...mahkemece, davaya konu taşınmaza yakın bölgelerden ve ifanın imkansız hale geldiği tarih olan 27.04.2011 tarihine yakın zaman içinde yapılan benzer yüz ölçümlü taşınmazların satışlarını bildirmeleri için taraflara imkan tanınmalı, gerektiğinde re'sen emsal temini yoluna gidilerek, bu emsallerde dikkate alınarak tahsis edilmesi planlanan taşınmazın rayiç değerinin mahallinde yapılacak keşif ile yeniden bilirkişi kurulu eşliğinde inceleme yapılarak denetime elverişli, bilimsel verilere uygun alınacak rapor sonucuna göre belirlenmesi suretiyle, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir..." gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı ... hakkında usulune uygun bir dava açılmadığından bu dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 14.407,20 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ...; Mahkemece ifanın imkansız hale geldiği tarih itibariyle taşınmazın değerinin davacıya ödenmesine karar verilmiş ise de, ilgili yasada tapusu iptal edilen taşınmazın bedelinin ödeneceğine ilişkin hiç bir hüküm bulunmadığı gibi tescil kararı veren Mahkemece de bedelsiz olarak tescile dair verilen kararın kesinleştiğini, bedelsiz tescile ilişkin kesin bir hüküm varken ikinci bir karar ile bedele hükmedilmesinin yasaya ve usule aykırı olduğunu, davacıya söz konusu taşınmaz için bir bedel ödenmesi gerekiyor ise de, bu bedelin taşımazın 2011 yılındaki rayiç bedeli değil, tahsis sırasında ödenen bedel olması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan Mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapıldığı, bozmadan sonra alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı anlaşılmakla; davalının temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
02.10.2023 tarihinde oy birligi ile karar verildi.