Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3845 E. 2024/2701 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kentsel dönüşüm projesi kapsamında imzalanan sözleşme gereği teslim edilmeyen daireler nedeniyle, sözleşmenin feshi ve tazminat istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Projenin tamamlanması için öngörülen makul sürenin aşıldığı ve davalının sözleşmeden doğan edimini yerine getirmediği gözetilerek, davacının sözleşmenin feshini talep etme hakkının bulunduğu değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3317 E., 2023/1320 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 20. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/232 E., 2021/305 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Güneypark kentsel dönüşüm projesi kapsamında 24.04.2007 tarihinde davalı ... ile sözleşme imzalayarak, 4 adet 200,00 m² daire karşılığında 902 parselde bulunan 3.665,23 m² arsasının tapusunun 25.01.2006 tarihinde davalı Belediyeye devrettiğini, tapu devir tarihinden 13 yıl geçmesine rağmen, halen davalı Belediyenin sözleşmede taahhüt ettiği daireleri kendisine vermediğini ileri sürerek, 24.04.2007 tarihinde yapılan sözleşmenin feshi ile bu sözleşme gereği, mülkiyeti devredilen taşınmazın imar görmesi sonucu oluşan imar parselindeki arsanın karşılığı olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin tapunun devredildiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, davacı 20.09.2021 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek dava değerini 18.360.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; tüm konutların yapı kullanma izinlerinin (İskan) alındığını, noter huzurunda çekilen kura sonucu konutların teslim edildiğini, davacıya teslim edilecek konutların belli olduğunu, dolayısı ile idare tarafından taahhütlerin yerine getirildiğini, davacının yapılan sözleşme gereği zararının bulunmadığını, aksine sözleşme gereği kendisine verilecek dairelerin davacı lehine rant sağladığının açık olduğunu, idareye atfedilecek bir kusur bulunmadığını, sözleşmenin feshini gerektiren bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte oldukları ve aynı hususları teyit ettiği anlaşıldığından dava ve ıslah dilekçesi nazara alınarak ispat edilen davanın kabulü ile taraflar arasındaki dava konusu sözleşmenin feshine, 18.360.000,00 TL tazminatın 10.000,00 TL'sine dava tarihinden bakiyesi olan 18.350.000,00 TL'sine de ıslah tarihi olan 20.09.2021 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, plan iptal davaları ve Bakanlar Kurulu Kararları nedeniyle projenin geciktiğini, idareye atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, davacı ile imzalanan arsa sözleşmesinin feshini gerektirecek bir nedenin olmadığını, yapılan noter kura çekimleri ile davacı adına isabet eden taşınmazların belli olduğunu, taşınmazların teslimlerine başlandığını, taahhütlerini yerine getirdiğini, inşaat teslim süresinin aşılmadığını belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davanın inşaatların bitirilmesi için öngörülen makul süre dolduktan sonra açıldığı, davalının sözleşmede kararlaştırılan 200 m² alanlı 4 adet daireyi iskanı da alınmış halde davacıya teslim etme edimini Yargıtayca benimsenen makul süre içerisinde yerine getirmediği, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerektiği, davacının makul süreden sonra hazır edilen taşınmazları teslim almak zorunda bırakılamayacağı, dava tarihinden sonra yapı kullanma izninin alınmış olmasının, davacıya ait bağımsız bölümlerin kura ile tespit edilmesinin ve bağımsız bölümlerin hak sahiplerine teslim edilmeye başlanmasının davacının sözleşmenin makul sürede ifa edilmemesinden kaynaklanan haklarını ortadan kaldırmayacağı, davacının sözleşmeden dönülmesi seçimlik hakkını kullanabileceği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olması, dava konusu projeye ilişkin emsal dosyalarda değer belirlemelerinin benzer olması, aynı birim m² değerlerinin baz alınması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Güneypark Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında taraflarca imzalanan sözleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 123 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle projenin 29.12.2015 tarihi itibariyle tamamlanmış olmasının gerektiği ve bu tarihte makul süresinin dolduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.