"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2682 E., 2023/1545 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/293 E., 2020/381 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 26.11.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'nun sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirketin 25.05.2017 tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile motor malzemeleri ve yer hizmetleri destek ekipmanlarını tedarik etme sözleşmesi imzaladığını, sözleşme konusu malları tedarik etmek amacıyla tek kaynak üreticisi olan ABD'de yerleşik ... Electric (...)'in satış yetkisi verdiği Endonezya’da kayıtlı ... firmasının gerekli evrakları ile Türkiye’ye satış yapma yetkisinin bulunduğunu belirtmesi üzerine bu firmaya sipariş verdiğini, süreç itibariyle sipariş konusu 10 kalem motor malzemesinden 8 tanesinin teslim edildiğini, ancak ... ile ... şirketleri tarafından müvekkili şirkete ürün satışının durdurulduğunu ve sözleşmenin kalan kısmının şirketin kusuru olmaksızın ifa edilemediğini beyan ederek; davalı tarafça nakde çevrilen 16.05.2017 tarihli teminat mektubu tutarı olan 176.000,00 USD'nin 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte ödeme günündeki rayiç üzerinden Türk Lirası olarak müvekkili şirkete ödenmesine, 13.10.2017 tarihli 58.970,00 USD tutarlı kesin teminat mektubunun davalı idarenin isteme hakkını kaybetmesinden dolayı hükümsüzlüğüne, tedbir kararının kaldırılması ve nakde çevrilmesi halinde 58.970,00 USD’nin 3095 sayılı Yasanın 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte ödeme günündeki rayiç üzerinden Türk Lirası olarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; sözleşmelerin davacı firmanın yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı tek taraflı olarak feshedildiğini ve hesabın genel hükümlere göre tasfiye edildiğini, yüklenicinin mücbir sebep savunmasının da idarece kabul edilmediğini savunarak; davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; malzeme tedarik güçlüğünün veya olanaksızlığının sözleşmelerin 15.maddelerinde 10 bent olarak belirtilen idarece kabul edilebilecek mücbir sebeplere uymadığı, fiili ifa imkansızlığının davacı firmanın ... firmasının yetkili satıcıları ile yapmış olduğu ticari sözleşmelere aykırı tedarik yönteminden dolayı meydana geldiği, bu nedenle davacı firma vekilinin bu durumu “kusursuz ifa sorumluluğu” olarak nitelendirmesinin yerinde olmadığı, davacının “kusursuz ifa sorumluluğu” halinde oluşan fiili ifa imkansızlığının mücbir sebep olarak kabulü ile sözleşmelerinin sulhen tasfiye edilmesi yönündeki talebinin davalı idare tarafından kabul edilmemesinin sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun olduğu, ayrıca davalı idarenin sözleşme hükmüne uygun olarak davacı firmaya 100 gün ve 60 gün süre uzatımlarından sonra verdiği 30 günlük cezalı sürede de malzemelerin teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeleri feshederek kesin teminatları nakde çevirerek Hazineye gelir kaydetmesinin de sözleşme ve mevzuat hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; sözleşmelerden doğan ifa yükümlülüğünün şirketin kusuru olmaksızın yerine getirilemez hale geldiğini, mücbir sebep halini ortadan kaldırabilmek adına tüm makul adımları attığını ve gerekli girişimlerde bulunduğunu, Hava Kuvvetleri Komutanlığına konunun çözümüne ilişkin birçok alternatif çözüm önerisi sunulmuşsa da bunların kabul görmediğini, somut olayda mücbir sebebin vuku bulduğunu ve bu nedenle ifanın Borçlar Kanunu'nun 136 ncı maddesi tahtında mümkün olmadığını, dosya kapsamında tayin edilen bilirkişinin somut uyuşmazlık konusunda uzman olmayıp karara esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; sözleşme konusu kalan malzemelerin temin edilememesinin davacı şirketin tedarik yönteminden kaynaklandığı sonucuna varılması, ... firması ile yetkili satıcılar arasındaki ticari sözleşmelerden kaynaklanan engellemelerin ve uyuşmazlıkların mücbir sebep ve ifa imkansızlığı olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmaması, sözleşmenin mahiyeti de dikkate alındığında basiretli bir tacir olan davacı şirketin bu durumu öngörebilmesinin beklenmesi, davacının sulhen tasfiye talebinin davalı tarafça kabul edilmemesi ve sözleşmelerin feshi ile kesin teminatların nakde çevrilerek Hazineye gelir kaydedilmesinde bir isabetsizlik bulunmaması, hukuki konularda bilirkişi tayin edilemeyeceğinden dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporunun yeterli bulunması ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf taleplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerin ifa edilememesinden kaynaklanan alacak ve menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 136 ncı maddesi.
2. Taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri.
3.Değerlendirme
Hükme esas alınan raporun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, davacı tarafın ifa imkansızlığının taraflar arasında düzenlenen sözleşmelerde yer alan hükümler ve 6098 sayılı Kanun'un 136 ncı maddesi gereği mücbir sebep olarak kabulünün mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Fazla alınan peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,
26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.