Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3858 E. 2024/2193 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, kimlik bilgileri kullanılarak sahte imza ile adına telefon hatları alınması ve kullanılması nedeniyle uğradığı manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, önceki bozma kararında belirtilen hususlar gözetilerek hüküm kurulduğu, usuli kazanılmış hak oluşan konularda inceleme yapılamayacağı ve vekalet ücretinin de tarife uyarınca takdir edildiği değerlendirilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/92 E., 2023/570 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve davalılardan Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda,

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 5219 ve 5236 sayılı Kanunlar ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. 1086 sayılı Kanun'un anılan hükmü uyarınca, temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve davalı tarafça temyize konu edilen toplam miktar 10.000,00 TL olup Mahkemenin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı şirket vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 20.07.2011 tarihinde davalı ...'un sahibi olduğu diğer davalı ... Tek. Taş. İnş. Ltd şirketi adına olan "Balins İletişim" isimli Turkcell bayisinden davacı adına sahte imzalar ile kimlik belgesi kullanılarak 3 ayrı telefon hattı alındığını, hatlardan birinin kullanımı ile bir kadının taciz edilmesi nedeniyle, müvekkili davacı hakkında cinsel tacizde bulunma ve başkalarını rahatsız etme suçlarından kamu davası açıldığını, müvekkilinin bir gece gözaltında kaldığını, davalı ... hakkında açılan ceza davasında söz konusu hattın davalı ... Tek. Taş. İnş. Ltd. Şti. tarafından sahte imzalarla açıldığı ve sahte imzanın da davalı ... tarafından atıldığı tespit edilerek, davalı ...'un cezalandırılmasına karar verildiğini, olaydan dolayı müvekkilinin üzüntü ve elem yaşadığını, bu nedenle davalı ...nin işveren olarak hat açma yetkisi verdiği bayiyi özenle seçmediği ve denetlemediğinden davalılar ile birlikte olaydan dolayı sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek; 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ....; davada herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, istenen tazminatın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... vekili; davacının adına sahte olarak açıldığı iddia edilen telefon hattı işlemlerinin kendisi tarafından yapılmadığını, alt bayi olarak adına hat açılmasını isteyen kişinin kimlik fotokopisini ve diğer bilgileri alarak üst bayi olan ... İletişime gönderdiğini, tüm sözleşme ve aktivasyon işlemlerinin üst bayi tarafından gerçekleştirilebildiğini, müvekkilinin aktivasyon işlemlerini yapma yetkisinin bulunmadığını, söz konusu telefon hatlarının davacı tarafından açılmış olma ihtimali yanında, üst bayi olan ... İletişim tarafında da davacının kimlik bilgileri kullanılarak açılmış olma ihtimalinin bulunduğunu, Kurtalan Asliye Ceza Mahkemesindeki dosyaya sunulan raporda bahse konu belgeler üzerindeki yazı ve anılan imzaların kendisine ait olduğunun kesin olarak belirlenmediğini, ceza dosyasının hukuk dosyası için bağlayıcı olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Diğer davalı Şirket; davaya cevap vermemiştir.

III. MAHKEME KARARI:

Mahkemenin 16.03.2016 tarihli ve 2021/7836 E., 2021/13163 K. sayılı kararıyla; iletişim hattı sözleşmelerinde ve davacıya ait ancak haberi olmadan kullanılan kimlik fotokopisinde davalı ... şirketine ait kaşe bulunduğu, soruşturma dosyasındaki 21.10.2013 tarihli ekspertiz raporunda evraklar üzerindeki yazıların ve imzanın davalı ...'un eli ürünü olduğunun kuvvetle mümkün ve muhtemel olduğunun değerlendirildiği, davacı ...'in eli ürünü olmayan bu sözleşmeler nedeniyle çıkartılan hatların kullanılması sonucusunda hakkında yakalama kararı çıkartıldığı ve çeşitli yerlerde soruşturma yürütülmesi üzerine Erzurum İlinde gözaltına alınmasına sebep olduğu, davalı ... Şirketi ile bu şirket yetkilisi ...' un ve bu şirketi denetleme sorumluluğu olan Turkcell iletişim hizmetleri A.Ş.nin davacının kimlik fotokopisi kullanılmak suretiyle çıkartılan hatlardan dolayı ayrı ayrı kusurlarının bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın 01.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 16.03.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde, davalılardan Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş. ve .... Taş. İnş. Ltd. Şti. temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 16.12.2021 tarihli ve 20221/7836 E., 2021/13163 K. sayılı ilamıyla; davalılardan Mahfuz hakkında özel belgede sahtecilik suçundan Kurtalan Asliye Ceza Mahkemesine açılan ceza davasının yapılan yargılaması sonunda mahkumiyetine karar verildiği, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 15.09.2021 tarihli ve 2019/2467 E., 2021/6548 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verildiği ve davanın halen derdest olduğu, Mahkemece; ceza davalarında resen araştırma ilkesi gereğince taraflar ileri sürmese de tüm deliller toplanarak hüküm kurulacağı da gözönünde bulundurularak, ceza davasında verilecek kararın kesinleşmesi beklenip, ceza dosyası kapsamı ile bu dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirilerek sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı adına gerçeğe aykırı evrak düzenlendiğinin belirlendiği, sözleşmenin tarafları ile alt bayilerin muhatap oldukları ve sözleşme tanzim işlemlerinin bu işyeri tarafından gerçekleştirildiği, bu nedenle sahteliği iddia edilen sözleşmelerin sorumluluğunun alt bayilerde bulunduğu, Yargıtay kararlarında da açıkça belirtildiği üzere bayi yetkililerinin sözleşmelerden menfaat sağlamaları nedeniyle sahte sözleşmelerden doğrudan sorumlu oldukları, davalı ...nin tacir olup, tacir kişilerin basiretli davranma mecburiyetleri bulunduğu, söz konusu hatlarla ilgili abonelik sözleşmelerinin davalı şirketin bayisi tarafından düzenlendiği anlaşıldığından davacının zararından sorumlu olduğu, Kurtalan Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/714 E. sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davalılardan Mahfuz aleyhine 5809 sayılı Kanuna muhalefet nedeniyle adli para cezasına hükmedildiği ve kararın kesinleştiği, kesinleşen ceza Mahkemesi kararı uyarınca davalı ...'un da diğer davalılar ile birlikte haksız fiile neden olan eylemlerden dolayı sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL manevi tazminatın 01.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş, vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilinin adına yapılan sahte abonelik nedeniyle büyük zarara uğradığını, hakkında telefonda tacizden kamu davası açıldığını ve gözaltına alındığını, 10.000,00 TL'nin uğradığı manevi zararı karşılamadığını, davanın tamamen kabul edilmesi gerekirken kısmen kabulün doğru olmadığını, hükmedilen vekalet ücretinin icra vekalet ücretiyle düşünüldüğünde davada müvekkilinin borçlu çıktığını, vekalet ücretinin haksız çıkan tarafa yükletilmesi gerektiğini, müvekkilinin davada haklı taraf olduğunu, manevi tazminatın hakimin takdir yetkisinde bulunduğundan kısmen kabul halinde vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek, hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının kimlik bilgilerinın kullanılarak sahte imza ile adına telefon hatlarının alınması ve kullanılması nedeniyle uğradığı manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 49 uncu maddesi,

3. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanun'un 56/4 üncü maddesi,

4. 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Manevi tazminat davalarında ücret başlıklı 10 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

Mahkemece uyulan bozma ilamlarında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, yine o bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verilmiş olmasına, Mahkemece verilen ilk kararın davacı tarafça temyiz edilmemiş olması nedeniyle usuli kazanılmış hak oluşturulan hususlarda inceleme yapılamayacak bulunmasına, vekalet ücretinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin manevi tazminat davalarında ücret başlıklı 10 uncu maddesi hükmüne uygun olarak takdir edilmesine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı ...Ş. vekilinin temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

2. Davacı tarafça temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,11.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.