"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/160 E., 2023/179 K.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin Rize ili, Merkez ... Mahallesinde bulunan 215 ada 9 parsel sayılı taşınmaza davalılar ile paydaş olduklarını, taşınmaz tapuda arsa vasfında olsa da fiilen üzerinde kendilerine ait dükkan ve meskenler bulunan altı katlı bina bulunduğunu, dava dışı Karayolları Genel Müdürlüğünce taşınmazın 548,91 m²'lik kısmı için acele el koyma kararı alınarak fiilen el konulduğunu, devamında terkin ve tescil davası açıldığını, ardından taşınmazın kalan 566,36 m²''lik kısmı ve üzerindeki müvekkillerine ait binaya da acele el konulması için dava açıldığını, davalıların 566,36 m²'lik bölümde ve üzerindeki binada hakları bulunmadığını, buna ilişkin muhtesat tespiti davası açtıklarını, ayrıca davalılara acele kamulaştırma neticesinde ödenecek miktarın 07.11.2014 ile 12.11.2014 tarihleri arasında Vakıfbank'a yatırıldığını, ancak terkin tescil davası sonuçlanmadığından davalıların tapudaki hisselerini kendilerine devredemediklerini, gerçek durum tapudaki durumla örtüşmediğinden ileride mağdur olmamak için bu davayı açtıklarını, davalılar her ne kadar tapu kaydında hissesi görünüyor ise de taşınmazdaki hisselerini ileride devretmek kaydıyla bedellerinin davalılara ödendiğini, kamulaştırma bedelinin davalılara ödenmesinin davalılar lehine sebepsiz zenginleşme oluşturacağını ileri sürerek; davalılara ödedikleri bedelin, ödedikleri tarihten itibaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; ilk kamulaştırma kararı sonrası mülkiyeti müvekkillerine ait iki katlı bina farkını davacıların müvekkillerine gönderdiklerini, müvekkilleri hesabına yatan miktarın sonradan açılan acele kamulaştırma kararı ile ilgisi bulunmadığını, davacıların kamulaştırma bedelinin müvekkilleri hesabına yatırıldığı ve müvekkillerinin de davacılara devir yapacağı yönünde bir anlaşma bulunduğu bildirilmiş ise de gerçekte böyle bir anlaşma olmadığı gibi, müvekkilleri hesaplarına davacılar tarafından yatırılan paranın da davacılara ait olan ve muhtesat aidiyeti davasına konu olan bina ile ilgisi bulunmadığını, muhtesat aidiyetinin tespiti davasında taşınmaz üzerindeki binanın davacılara ait olduğunu kabul ettiklerinden davacıların iddia ettiği şekilde sebepsiz yere zenginleşmenin de olmadığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.02.2019 tarihli kararıyla; uyuşmazlığın harici satım sözleşmesine göre davacıların maliki olduklarını iddia ettikleri meskenlere ait dava dışı kurumun davalılara ödediği kamulaştırma bedelini talep edip edemeyecekleri noktasında toplandığı, harici satımların davacılara ayni hak vermediği, dava dışı kurumun davalılara ödediği kamulaştırma bedelini talep hakları olmayan davacıların, sadece davalılara haricen satım esnasında ödedikleri satım bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebildikleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 01.07.2019 tarihli kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.07.2019 tarihli kararının süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece verilen 22.03.2021 tarihli ilamla; Mahkemece davacıların talebinin, davalılara 07.11.2014 ile 12.11.2014 tarihleri arasında banka aracılığıyla ödedikleri bedellerin iadesine ilişkin olduğu kabul edilerek işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılıp İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; uyulan bozma ilamı uyarınca bilirkişi raporu alınıp hesaplama yaptırıldığı, her ne kadar bozma ilamında 07.11.2014-12.11.2014 tarihleri arasında yapılan ödemeye ilişkin olarak talepte bulunulduğu belirtilmiş ise de dava dilekçesinde belirtilen ödemelere bakıldığında 06.11.2014- 26.03.2015 aralığında ödemelere ilişkin davanın açıldığı anlaşıldığından bozma ilamında belirtilen tarihlerin maddi hatadan kaynaklandığı değerlendirilerek dava dilekçesindeki talepler doğrultusunda işin esasına girildiği, yapılan ödemelerin incelenmesinde ise, davacılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından davalılara bir ödeme yapılmadığı görülmekle bu davacılar yönünden davanın reddi gerektiği, diğer davacıların ise farklı tarihlerde toplam 347.641,12 TL'yi davalılardan Sönmez'e gönderdiği, davalılara gönderilen paraların tarafların paydaş oldukları taşınmazın kamulaştırılması neticesinde payları oranında ödenen kamulaştırma bedelleri olduğu, taşınmaz üzerindeki tüm maliklerin bu bedele hak kazanacakları, bedelin davalılara ödenmesini gerektirecek bir muhdesat aidiyetine ilişkin kararın bulunmadığı, taraflar arasında geçerli bir taşınmaz alım satım sözleşmesi de yapılmadığı, bu durumda davacıların davalılara ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talep edebilecekleri, dosya kapsamında gerek davacıların gerekse de davalıların iddialarının incelenmesinde davalıların gönderilen paralardan beraber pay sahibi olduklarının anlaşıldığı, savunmalarının parayı almadıklarına ilişkin değil, hakları olduklarına ilişkin olduğu gerekçesiyle; davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... tarafından açılan davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın kabulü ile 347.641,12 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davası kabul edilen davacılara verilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
I. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili kamulaştırması yapılan müvekkillerine ait kısmın kamulaştırma bedeli ve bina bedeli olarak ayrı ayrı hesaplandığını, davacılar tarafından müvekkillerine ödenen paraların, müvekkillerine ait olan binanın yapı bedeli olduğunu, zira yıkılan binanın müvekkillerine ait bulunduğunu, davalıların bu bina için hesaplanan yapı bedelinde bir hakları bulunmadığını, arsa için belirlenen bedellerin davacılarda kaldığını, davacıların müvekkilleri aleyhine sebepsiz zenginleştiklerini, davacıların yapı bedellerini müvekkillerine ödeyip arsa bedellerini ödemeyerek kendi dairelerinin bulunduğu blokta da müvekkillerinin arsa payında da müvekkillerinin hak ve hisselerinin bulunduğunu kabul ettiklerini, müvekkillerine ait olan binanın kamulaştırılması yapılırken düzenlenen bilirkişi raporunda kat mülkiyeti kurulu olmadığı halde kat mülkiyeti kuruluymuş gibi yapı bedellerinin arsa payı oranına göre paylaştırılmadığını, müvekkillerinin davacılara ait taşınmazın kamulaştırılmasından yapı bedeli almadıkları gibi davacıların da müvekkillerine ait blokun kamulaştırılmasında belirlenen yapı bedelini almaması gerektiğini, Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın bekletici mesele yapılmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporu ile bir kısım davacılar tarafından davalılara ödenen bedellerin belirlendiği, davalıların taraflarına ödenen bedellerin sadece bina bedeli olduğu ve arsa bedelinin ödenmemesi nedeniyle davacıların sebepsiz zenginleşmelerinin mümkün olmadığı yönündeki itirazlarına ise dosya kapsamına temin edilen acele el koyma dosyaları, kamulaştırma bedel tespit tescil dosyaları da incelendiğinde itibar edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.