Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3905 E. 2024/2184 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vergi dairesi tarafından, davacı şirketin sorumlu müdürünün şahsi vergi borcu nedeniyle, engelli bireylere ait harçlıkların bulunduğu banka hesabına e-haciz konulması üzerine davacı şirketin açtığı istihkak davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, bakım merkezi yönetmeliği gereğince sorumlu müdür adına açılan ve engelli bireylerin harçlıklarının bulunduğu hesaba konulan hacizle ilgili olarak, hesap üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı olmasa dahi, yönetmelik gereği sorumluluğu altında bulunan paralarla ilgili istihkak iddiasında bulunabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/357 E., 2023/90 K.

Taraflar arasındaki istihkak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirketin engelli bakım merkezi işlettiğini, bakım merkezinin önceki sorumlu müdürü olan dava dışı ...'nun göreve getirilmesine Nevşehir Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğünün 07.12.2012 tarihli onayıyla izin verildiğini, 16.08.2013 tarihli ve 28737 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Bakıma Muhtaç Engelli Bireylere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği'nin 44 üncü maddesinin 1. bendinin (b) fıkrasında; "Sorumlu müdür tarafından bir bankada emanet hesabı adı altında müstakil bir vadesiz hesap açılır. Söz konusu hesaba engelli birey ya da yasal temsilci tarafından merkeze teslim edilen para ile İl Müdürlüğü tarafından verilen harçlıklar yatırılır." hükmü gereği bakım merkezi sorumlu müdürlerinin emanet hesabı açtırmak zorunda olduklarını, müdürün şahsi borçları nedeniyle riske girmemek için hesabın şirket adına açıldığını, engellilere ait paralar bu hesapta muhafaza edildiği halde 21.11.2013 tarihinde İl Müdürlüğü tarafından yapılan denetimde Yönetmelik hükümlerine aykırı davranıldığı saptanarak cezai işlem uygulandığını, yeniden bir yaptırıma uğramamak için bu defa müdür adına hesap açıldığını, hesaba İl Müdürlüğü tarafından engellilere dağıtmak üzere çeşitli tarihlerde verilen harçlıkların yatırıldığını ve bu bedelin 70.961,35 TL olduğunu, sorumlu müdürün vadesi geçmiş vergi borçlarına dayalı 6183 sayılı Kanun gereğince engelli bireylerin harçlıklarının muhafaza edildiği hesaba davalı tarafça E- haciz uygulandığını, haczin hatalı olduğunun Nevşehir Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü açıklama yazısı ve sorumlu müdür tarafından hesabın niteliğini gösteren 22 adet belge istihkak dilekçesi ekinde gönderildiği halde hiçbir haklı gerekçe belirtilmeden istihkak talebinin reddedildiğini, bu olaydan sonra sorumlu müdürün 04.06.2014 tarihinde işten ayrıldığını, hesap resmi emanet hesabı olduğundan davalının söz konusu bedeli iade etmek zorunda olduğunu ileri sürerek, hiçbir ilgi ve sorumluluğu olmadığı halde Nevşehir Valiliği Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından müvekkilinden yeniden hesap açarak paranın yatırılmasının istenildiğini açmaması halinde Yönetmeliğin 58 inci maddesi uyarınca işlem yapılacağı hususunda uyarıldığını, sorumlu müdürün şahsi vergi borcundan dolayı haciz konulan hesabın emanet hesabı olduğunun tespiti ile 70.961,35 TL'nin haciz tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; işlemi yapan vergi dairesinin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Davanın açıldığı Ürgüp Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.01.2015 tarihli ve 2014/264 E., 2015/30 K. sayılı kararıyla; Kale Vergi Dairesinin 6183 sayılı Kanun uyarınca gördüğü kamu hizmeti sırasında davacı şirkete verilen zararın tazmini istemiyle açılan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2/1-a maddesi kapsamında görüm ve çözümünde idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin yargı yolu yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin tarihli ve 2015/7378 E., 2018/7287 K. sayılı ilamıyla; "Davacı 3. kişi, Kale Vergi Dairesi tarafından borçlu hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre yapılan takip nedeniyle aslında davacıya ait olup Bakıma Muhtaç Engelli Bireylere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği'nin 44. maddesi gereğince davacının sorumlu müdürü ... adına açılan banka hesabına konulan haczin kaldırılması, 70.961,35 TL nin haciz tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiş, davacı Hisarsosyal Hizmetleri idarece yapılan haczin yapılış şekline değil, paranın kendisine ait olduğu iddiası ile 6183 sayılı yasanın 68. maddesine göre eldeki davayı açmıştır. Davacı yanca idari işlemin geçersizliği iddia edilmemektedir. Bu sebeple 6183 sayılı Yasaya göre yapılan icra takiplerine dayalı istirdat (istihkak) davalarının aynı Yasanın 68. maddesi hükmü gereği Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi, işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır." gerekçesiyle karar bozulmuştur.

3. Bozmadan sonra Mahkemenin 01.04.2021 tarihli ve 2020/346 E., 2021/139 K. sayılı kararıyla; haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahal mahkemesi yetkili olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine; Sivas Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiğini, Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı şirketin hesaba yatırılan paralar üzerinde mülkiyet ya da rehin hakkı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; gerekçenin ve kararın hatalı olduğunu, sorumlu müdürün görevlendirilmesine İl Müdürlüğünün 07.12.2012 tarihli onayıyla izin verildiğini, sorumlu müdür adına bir bankada müstakil emanet hesabı açılmasının da Bakıma Muhtaç Engelli Bireylere Yönelik Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği’nin 44/1-b maddesine dayandığını, eş söyleyişle bakım merkezlerinin sorumlu müdürlerinin kendi adlarına emanet hesabı açtırmak zorunda olduklarını, davalı tarafından ise engelli hesabına yatan paraya E- haciz uygulanarak dava dışı sorumlu müdürün borçlarına mahsup edildiğini, bundan sonra harçlıkları engellilere ödemek zorunda kalan müvekkilinin doğrudan hak sahibi haline geldiğini, belirtilen hususlarda bir bilirkişi incelemesi dahi yaptırılmadığını, bundan ayrı kararın yargılama gideri, vekalet ücreti ve sair yönlerden de hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un (6183 sayılı Kanun) 66 vd maddelerine dayalı 3. kişinin istihkak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6183 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Dosyanın incelenmesinde; dava dışı Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünce davacı şirketin sorumlu müdürü olarak dava dışı ...'nun görevlendirilmesine 07.12.2012 tarihinde izin verildiği, yine 20.05.3014 tarihli yazı içeriğinden, adı geçen adına banka hesabının engelli harçlıklarının yatırılması için Özel Bakım Merkezleri Yönetmeliği'nin 44/1-b maddesi uyarınca İl Müdürlüğünün bilgisi dahilinde açtırıldığı ve engellilere tahakkuk ettirilen harçlıkların söz konusu hesaba gönderildiği; sorumlu müdürün vadesi geçmiş hacizli vergi borçları nedeniyle 26.05.2014 tarihinde bankalarda bulunan hesaplarına davalı tarafça E-haciz işlemi uygulandığı, bundan sonra İl Müdürlüğü tarafından davacı şirkete gönderilen 18.06.2014 tarihli yazıda, Yönetmeliğin 27/1 maddesi uyarınca, sorumlu müdürün, merkezin idari, mali, hukuki, mesleki ve diğer tüm işlerini hizmetin amacına ve mevzuata uygun olarak yürütmesinden kurucu ile birlikte birinci derece sorumlu olduğu, buna göre bakıma muhtaç engellilerin mağdur edilmemesi amacıyla yeni çalışma onayı alınacak olan yeni sorumlu müdür tarafından bir bankada açılacak hesaba bloke konulan 70.961,35 TL'nin yatırılmasının bildirildiği, anlaşılmaktadır.

2. İstihkak kelimesi terim olarak hak sahibi olmak anlamına gelmekte olup istihkak iddiasını yalnız borçlu veya üçüncü kişi ileri sürebilir. 6183 sayılı Kanun'un 66 ncı maddesinde; mülkiyet veya rehin hakkından söz edilmiş ise de, bu sözlerin yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde somut olay bakımından geniş olarak yorumlanması gerektiği değerlendirilmiştir.

3. Banka hesabının, Yönetmeliğin yukarıda yer verilen ilgili maddeleri gereğince İl Müdürlüğünün bilgisi dahilinde açtırıldığının ve 18.06.2014 tarihli yazı ile bloke konulan paranın davacı tarafça ödenmesinin istenildiği hususları gözetildiğinde, söz konusu banka hesabının davacının Yönetmelik gereğince sorumluluğu altında bir hesap olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece; işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

4. Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,

2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,11.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.