"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/553 E., 2023/948 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/100 E., 2022/334 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen adi ortaklığın feshi/tasfiyesi ve alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın asıl/birleşen davada davacılar vekili, asıl ve birleşen davada dahili davalılar ... vekili ve ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davacılar vekili ve asıl/birleşen davada dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili; müvekkilleri ile davalılar arasında yapılan sözlü anlaşmaya göre 1 adet halk otobüsü satın alındığını, bu aracın davalılar ..., ... ve ... adına tescil edildiğini, araca ...'e ait plakanın takıldığını, aracın halk otobüsü olarak 11 aydır çalıştığını, davacıların paylarına düşen katılım paylarını kısmen ödediklerini ancak bakiye ödenecek meblağı davalıların almadıkları gibi ödenen parayı da PTT havalesi ile iade ettiklerini, ortak araçtan kazandıklarını pay etmedikleri ileri sürülerek; ortaklığın feshi ile 94.571,43 TL alacağın ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
1- Asıl ve birleşen davada davalı ... vekili; davalı ..., davacılar, ... ve ... halk otobüsünün 1/3 hissesinde kişi başına 18.500,00 TL ödemek koşuluyla 5 eşit hisse ile ortak olmaya karar verdiklerini ancak davacıların edimlerini yerine getirmediklerini, bu nedenle ortaklığın kurulmadığını, ödediği paranın iade edildiğinden davacıların talep edebileceği herhangi bir haklarının olmadığını savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
2- Asıl ve birleşen davada davalılar ... ve ... vekili; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davaya konu talebin müvekkilleri ile ilgisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların KDZ. Ereğli SS 92 nolu Çilek Halk Otobüsleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifine üye olmadıkları ve taraflar arasında araç maliki olan davalılar ... ve ... ile haricen yapılan bir anlaşma da olmadığı, davacıların bu davalılardan hak ve alacak iddiasında bulunamayacağı, davalı ... ile davacılar arasında sözlü olarak ortaklık ilişkisi kurulduğu, bu ortaklık ilişkisinde davacıların 18.500,00 TL ödeme yapmaları halinde davalı ...'in halk otobüsündeki 1/3 payının, 1/15'inin davacı ...'e, 1/15'inin davacı ...'a ait olacağının kararlaştırıldığı ancak davacıların üzerine düşen edimleri zamanında yerine getirmedikleri, davalı ...'in davacılara gönderdiği ihtarname ile taraflar arasındaki ortaklığın sona erdiği ve tevdi mahalli belirlenerek yapılan ödemelerin iade edilmesinden sonra da davacıların davalıdan talep edebileceği bir alacağın bulunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacılar üzerine düşen edimi yerine getirmedikleri gibi her iki davacının da dava dilekçesinin 5. bendinde yapmış olduğu hesaplamalardan kooperatif üyeliği için yapılan masraflardan paylarına düşen miktarı ödemediklerini kabul ettikleri, davacıların davalıya ödedikleri kısmi bedelin iade edildiği de nazara alınarak davacılar ile davalı ... arasındaki ortaklığın feshinden sonra edinilen kârdan davacıların bir hak iddia edemeyecekleri, yine davacıların üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmedikleri için araç işletilmesinden doğacak kârdan ve yine araç bedeli üzerinden tazminat talep etmelerinin hakkaniyete uygun düşmediği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekili, asıl ve birleşen davada dahili davalılar ... ve ...'in vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacılar vekili; davacı müvekkillerin davalı ... ile aralarında ortaklık ilişkisinin kurulduğunun Mahkeme tarafından da kabul edildiğini, 1/3 hisseli ortak ...'in hissesinde müvekkillerimin de içinde bulunduğu 5 kişilik hissedardan oluşan ortaklık sözleşmesinin varlığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, uyuşmazlığın ortaklığa olan katılım payının tamamının gereği gibi ödenmemesi halinde bu duruma hangi hukukî sonuçların bağlanacağına ve yine 1/3’lük payda hissedar olan müvekkillerinin davalılar tarafından iddia edildiği şekilde Belediyeye karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve kooperatife kayıtlı olmamasına hukukun öngöreceği yaptırıma ilişkin olduğunu, katılım payının ödenmemesinin ortaklığın feshi nedeni olabileceğini, bunun tek taraflı irade beyanıyla değil, tarafın istemi üzerine Mahkeme kararıyla olabileceğini, tek taraflı bir irade beyanı ile ortaklığın feshedilmesinin mümkün olmadığını, davalı ... ile müvekkilleri arasında ortaklık sözleşmesi kurulduğunu, ortaklığa katılım payı olarak 16.000,00’er TL yatırıldığını, davalı ...'in parayı kabul etmemesi üzerine PTT'den aldıklarını, davacıların sermaye koyma borcunu tam olarak yerine getirdiğinin kabulü ile hesaplama yapılması gerektiğini, birleşen davaya ilişkin olarak davalı ... yararına vekalet ücreti verilmesinin her bir davalı bakımından dava aynı olup, davalılar lehine birden fazla vekalet ücreti takdirde edilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Dahili davalı ... vekili; dava ve birleşen davada kendisini vekil ile temsil ettirmesine ve her iki davanın da reddine karar verilmesine rağmen, dahili davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Dahili davalı ... vekili; davanın reddine karar verildiğine göre, dahili davalı lehine vekalet ücretinin takdiri gerektiğini savunarak, kararın düzeltilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dahili davalılar ... ve ... yasal hasım olduklarından lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde asıl ve birleşen davada davacılar vekili ve dahili davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Asıl ve birleşen davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
2. Asıl ve birleşen davada dahili davalı ... vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın düzeltilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, adi ortaklığın feshi ile kâr payının tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası,
3. Değerlendirme
Asıl ve birleşen davada davacılar; her ne kadar, adi ortaklık sözleşmesinin kurulduğunu, katılım payının ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin tek taraflı fesih ile son bulmayacağına ilişkin olarak adi ortaklıktaki kar paylarını talep etmişler ise de; adi ortaklığın kurulma aşamasında üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmedikleri, bu kapsamda davalı ...'in payına ilişkin olan adi ortaklıkta davacıların hisselerine düşen paranın tamamının ödenmediği, kısmi ödemenin de davalı ... tarafından tevdi yeri tayini ile paranın asıl /birleşen davada davacıların hesabına yatırıldığı, KDZ Ereğli Belediyesi Ulaşım Hizmetleri Müdürlüğünün 17.01.2014 tarihli yazılarında da asıl ve birleşen davada davacıların Belediyeye müracaatlarının olmadığı, Belediyeye sunulan taahhütnamenin sadece davalılar ... ve ... tarafından imzalandığı da nazara alındığında kâr payı talep etmelerinin hakkaniyete uygun düşmediği, ayrıca davalılar ile dahili davalı arasında yasal hasımlık bulunduğundan dahili davalı yararına vekalet ücreti hükmedilmemesinin yerinde olduğu anlaşılmakla, asıl ve birleşen davada davacıların ve dahili davalı ...'in temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.