"İçtihat Metni"
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2019/549 E., 2020/540 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen asıl itirazın iptali ile karşı alacak davalarından verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davada yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı karşı davalı vekili; davacının dizi ve film oyuncusu olduğunu, davalı şirketin yapılan Menajerlik Sözleşmesinden kaynaklanan taahhütlerini yerine getirmemesi nedeniyle .... Noterliğinin 02.05.2011 tarih ve 08431 sayılı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, davalı tarafından ödenmesi gereken ücretin toplam 98.825,00 TL'nin 25.350,00 TL'sinin ödendiğini, kalan 73.475,00 TL'sinin ödenmediğini, fesihten sonra 09.05.2011 tarihinde de 30.998,10 TL alacağı tahsil ettiğini, bu paranın da ödemediğini ileri sürerek; davalı şirket aleyhine İstanbul 6. İcra Dairesinin 2011/16086 sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini beyan ederek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının başka bir menajerlik şirketi ile sözleşme imzalayarak aralarındaki sözleşmeye aykırı davrandığını, karşılıklı fesih olmadığından aralarındaki sözleşmenin yürürlükte olduğunu, davacının müvekkili şirketten bir alacağının bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiş, karşı dava yönünden; davalı karşı davacının menajerlik sözleşmesinin feshi ile sözleşmenin 6'ncı maddesini ihlal ettiğini ve bölüm başı komisyon alacaklarının muaccel hale geldiğini ileri sürerek; 66.555,00 TL komisyon alacağının her bir ödemenin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.03.2012 tarihli, 2011/418 E., 2012/70 K., sayılı kararıyla davaya bakmakla Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi ve talep üzerine dosyanın geldiği İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.12.2016 tarihli, 2014/398 E., 2016/817 K., sayılı kararıyla asıl davada davanın kısmen kabulüne, karşı davada davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 22.11.2017 tarihli ve 2017/1125 E., 2017/1424 K. sayılı kararıyla ; asıl davaya yönelik davacı/karşı davalı ve davalı/karşı davacının istinaf başvurularının esastan reddine, karşı davaya yönelik davacı/karşı davalının istinaf başvurusunu kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ispatlanamayan karşı davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.06.2019 tarihli, 2018/393 E., 2019/7835 K. sayılı ilamı ile davacı-karşı davalının sözleşmeyi feshinin haklılığı konusunda tarafların tüm delilleri, iddia ve savunmaları değerlendirilmek suretiyle taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine açık konusunda uzman bilirkişi kurulundan rapor da alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 22.11.2017 tarihli, 2017/1125 E. ve 2017/1424 K. sayılı kararının HMK. 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak davalı yararına bozulmasına, 2. bent gereğince davalı-karşı davacının sair temyiz taleplerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararla; asıl dava hakkında İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 2017/1125 esas, 2017/1424 karar sayılı kararında her iki tarafın da istinaf taleplerinin esastan reddedildiği, davalı karşı davacının bu karara karşı temyiz başvurusunda bulunduğu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin asıl dava hakkında hüküm kurmadığı ve karşı dava hakkında feshin haklı olup olmadığı konusunda gerekli araştırmanın yapılması gerektiği gerekçesiyle İstanbul BAM 18. Hukuk Dairesinin kararının bozulmasına karar verdiği, bu nedenle de asıl davanın kesinleştiği anlaşılmakla, davacı karşı davalının asıl davası yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı karşı davacının açtığı karşı dava yönünden; davanın kabulüne, 66.555,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı karşı davalı ...'dan alınarak, davalı karşı davacı CEY Ajans Reklam Org. ve Prodüksiyon Hizm. Ltd. Şti.'ye verilmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı vekili; Yargıtay 13. Hukuk Dairesince İstanbul Bölge adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 22.11.2017 tarihli ve 2017/1125 E., 2017/1424 K. sayılı kararın bozulmasına karar verildiğini, buna rağmen bozmadan sonra dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekirken sehven İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, görevsiz mahkemece yargılama yapılarak haksız ve hukuka aykırı bir karar verildiğini, asıl dava yönünden verilen kararın ise kesinleştiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin bir kelepçeleme sözleşmesi olup hukuka aykırı ve yok hükmünde olduğunu, sözleşmeyi haklı fesih tarihi olan 02.05.2011 tarihi itibariyle müvekkil adına yapımcı şirketten tahsil edilen 14.394,00 TL'nin ödemediği tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu halde kurulan hükmün usulsüz olduğunu, karşı davanın reddi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl davada itirazın iptaline, karşı davada alacak (menajerlik sözleşmesinden kaynaklanan) istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/2 nci maddesi.
3. Değerlendirme
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.12.2016 tarihli, 2014/398 E., 2016/817 K., sayılı kararıyla asıl davada davanın kısmen kabulüne, karşı davada davanın kabulüne karar verildiği, taraflarca İstinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 22.11.2017 tarihli ve 2017/1125 E., 2017/1424 K. sayılı kararıyla; asıl davaya yönelik davacı/karşı davalı ve davalı/karşı davacının istinaf başvurularının esastan reddine, karşı davaya yönelik davacı/karşı davalının istinaf başvurusunu kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ispatlanamayan karşı davanın reddine karar verildiği, kararın davalı- karşı davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.06.2019 tarihli, 2018/393 E., 2019/7835 K. sayılı ilamı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 22.11.2017 tarihli, 2017/1125 E. ve 2017/1424 K. sayılı kararının kaldırılarak davalı yararına bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
HMK'nın 373/2 nci bendinde; Bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosyanın, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderileceği hüküm altına alınmıştır.
Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin bozma ilamında açıkça ''bölge adliye mahkemesi kararının'' bozulmasına karar verildiği, sehven HMK'nın 373/1 inci bendi gereğince hükmün bozulduğunun belirtilmesinin maddi hata niteliğinde olduğu, bu durumda İlk Derece Mahkemesince herhangi bir inceleme yapılmaksızın, bozmaya uyulup uyulmaması ve esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilerek esasın kapatılması gerekirken, yazılı gerekçeyle görevli olmadığı halde bozmaya uyulmasına karar verilip esas hakkında yargılama yapılması ve hüküm kurulmuş olması usul ve kanuna aykırı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir.
2. Bozma nedenine göre davacı- karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca USULDEN BOZULMASINA,
2. Bozma nedenine göre davacı- karşı davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.