Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3984 E. 2024/2375 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ev işlerinde çalışan davacının, iş akdinin haksız feshi nedeniyle kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsili isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak, bilirkişi raporu ve tanık beyanlarına dayanarak davacının alacak taleplerini kısmen kabulüne karar vermesi, bozma dışı kalan kısımlar hakkında ise kesin hüküm oluşmuş olması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/308 E., 2023/244 K.

Taraflar arasındaki hizmet akdinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulü karar verilmiştir.

Mahkeme kararı dahili davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı ... yanında 01.10.2006 yılından iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmeden feshedildiği 30.09.2011 tarihine kadar hizmetli olarak çalıştığını, en son net ücretinin 1.200,00 TL olduğunu, iş yerinde çalışma süresi 08:30-18:00 olmasına rağmen davalının misafiri olduğunda 22:00’ye kadar çalışmaya devam ettiğini, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil alacağının ve kullandırılmayan yıllık izin alacaklarının ödenmediğini beyanla, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indiriminin, kıdem ve ihbar tazminatı için en yüksek banka mevduat faizi, diğer alacaklarının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının kendi isteğiyle işten ayrıldığını, taraflar arasında belli şartları taşıyan iş sözleşmesinin olmadığını, hafta içi 09:00-17:30 arasında çalıştığını, fazla mesai talebinin yerinde olmadığını, iş nedeniyle kendisi ve eşinin yurt içi ve yurt dışı seyahatlere gittiğini, bu esnada davacının çoğu zaman işe gelmediğini, hafta sonu ve genel tatil günlerinde çalışmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 13.03.2013 tarihli ve 2012/101 E., 2013/106 K. sayılı kararla; davacının, davalı evinde ev hizmetlerinde sürekli ve ücretli olarak çalıştığı, sosyal güvenlik haklarının kendisine sağlandığı, SGK pirimlerinin ödendiği, 4857 sayılı kanun anlamında işçi olmayan davacının işçilik haklarına yönelik talepte bulunması mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.12.2013 tarihli ve 2013/21208 E., 2013/31575 K. sayılı ilamı ile; "mahkemece, sözleşmenin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı değerlendirilmeli, feshin işveren tarafından haksız yada işçi tarafından haklı olarak feshedildiğinin belirlenmesi halinde işçinin BK.nun az yukarıda değinilen hükümlerinde düzenlenen tazminatları isteyebileceği gözetilmeli, akdin süreli olduğu kanıtlanmadığından BK'nın 345/2. maddesinde öngörülen vaktinden evvel fesihle ilgili istemde bulunamayacağı, BK.nun 340/II. maddesinde (2) haftalık bir feshi ihbar süresi düzenlenmesine karşın (6) haftalık ihbar tazminatına hükmedilemeyeceği, ayrıca BK.nun 329. maddesinde düzenlenen fazla çalışması ispatlandığı taktirde ücretle mütenasip bir miktar kabul edilmeli ve takdiri indirim yapılıp yapılmayacağı da değerlendirilmelidir. Keza bayram tatili ve genel tatiller konusunda da davacının talepleri değerlendirilmeli ve BK.nun 344. maddeleri gözetilmeli ve bu konuda davacı'nın tüm delilleri ve davalının da karşı delilleri toplandıktan, gerekirse tanıkların yeniden anlatımlarına başvurulmalı, akabinde uzman bilirkişiden rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmeli" gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 10.03.2016 tarihli ve 2014/369 E., 2016/98 K. sayılı kararla; davacının 01.10.2006-30.09.2011 tarihlerinde davalı yanında toplam 4 yıl 11 ay 30 gün ev işlerinde çalıştığı, davalının haklı sebeple feshi kanıtlayamadığı, 818 sayılı BK'nın 344 üncü maddesi kapsamında davacının talep edebileceği tazminat miktarının 8.390,77 TL hesaplandığı, ev hizmetinde çalışanların gelir vergisinden müstesna olması ve asgari geçim indiriminden yararlanamayacağı , davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 818 sayılı BK kapsamında yıllık izin alacağıyla ilgili düzenleme bulunmadığı, davacının fazla çalışma yaptığı ve hafta tatilinde çalıştığı kanıtlanmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; 8.390,77 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla ve diğer taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 11.10.2018 tarihli ve 2016/15921 E., 2018/9307 K. sayılı ilamı ile; davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddedildikten sonra, davacının 01.10.2006 tarihinde başlayan hizmet akdinin 30.09.2011 tarihinde sona erdiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, sözleşmenin işveren tarafından haklı bir nedene dayanmadan feshedildiği, buna rağmen davacı lehine sadece haksız fesih tazminatına hükmedilmiş olmasının hatalı olduğu, iki haftalık ücreti tutarında ihbar tazminatı almaya da hak kazandığı, hem davacı tanıkları hem de davalı tanıkları fazla mesai ve hafta tatili çalışması yapıldığına ilişkin beyanda bulunmuş olmalarına rağmen, beyanların çelişkili olduğu gerekçesiyle hesaplama yapılmamasının doğru olmadığı, ayrıca davacının yıllık izin kullandığının da davalı tarafından ispatlanamadığı, gerekirse tanıkların yeniden anlatımlarına başvurularak çelişkiler giderildikten sonra davacının fazla mesai, hafta tatili ve yıllık izin ücretleri talepleri hakkında uzman bir bilirkişiden rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının fesihte haklı sebebi kanıtlayamadığı, davacının talep edebileceği tazminat miktarının 8.390,77 TL olduğunun bilirkişi tarafından tespit edildiği, sözleşmenin işveren tarafından haksız feshi nedeniyle davacı 818 sayılı BK.nun 340 ve 341.maddeleri gereği iki haftalık ihbar tazminatı almaya hak kazandığı, davalının yıllık izinleri kullandırdığını kanıtlayamadığı, tanık beyanları ve dosya kapsamından, davacının 11 saat haftalık fazla mesai yaptığı, bilirkişi raporuna göre net fazla mesai alacağının 11.920,04 TL olduğu, çalışma süresi, hakkaniyet ilkesi ve Yargıtay içtihatları gözetilerek fazla çalışma alacaklarından takdiren %30 oranında indirim yapıldığı, davacının ayda iki pazar hafta tatilinde çalıştığı, hafta tatili alacaklarından da takdiren %30 oranında indirim yapıldığı, ev hizmetinde çalışanların gelir vergisinden müstesna olması ve asgari geçim indiriminden yararlanamayacağı gözetilerek davacının asgari geçim indirim talebinin uygun görülmediği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 8.327,09 TL kıdem tazminatı, 8.344,03 TL fazla çalışma, 2.698,56 TL hafta tatili, 100,00 TL ihbar tazminatı, 100,00 TL yıllık izin alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davacının asgari geçim indirimi talebi ile fazlaya ilişkin fazla mesai alacağı ve hafta tatili alacağı istemlerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Dahili davalı ... vekili; davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, işveren tarafından feshedilmediğini, ihbar tazminatına hak kazanmadığını, çalıştığı sürede fazladan ücretini aldığını, bilirkişi raporunda davacı tanıklarının varsayıma dayalı anlatımlarına göre hesaplama yapıldığını, aylık ücrete itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının sigortalı olarak çalıştığı ve bildirimlerinin yapıldığını, fazla mesai yapmadığını, murisin çoğu zaman seyahatlere çıktığını, evde olmadığı zaman davacının gelmediğini, yaz aylarında evde olmadığını, hafta sonları, genel tatil günleri çalışmadığını, yıllık izinleri fazlasıyla kullandığını, hafta tatilinde çalıştığını ispatlaması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Dahili davalı ... vekili; bilirkişi raporuna yapılan itirazların değerlendirilmediğini, ıslah dilekçesindeki taleplerine dava tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceğini, feshin haksız olduğuna dair delil bulunmadığı, kıdem tazminatı verilemeyeceğini, davacının kendi isteği ile işten ayrıldığını, ihbar tazminatına hak kazanmadığını, murisin yaz aylarını şehir dışında geçirdiğini, davacının 4-5 ay tatil yaptığını, fazla mesai ve hafta tatili alacağına hükmedilemeyeceğini, çalıştığı sürede fazladan ücretini aldığını, hiçbir zaman itiraz etmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; ev işlerinde çalışan davacının husumet akdinin haksız feshi nedeniyle kıdem tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, ihbar tazminatı, yıllık izin alacağı ve asgari geçim indirimi alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 313 ve devamı maddeleri

2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

Mahkemece bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verildiği, bozmanın dışında kalan ve kesinleşmiş olan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilemeyeceği, bozma ilamı uyarınca alınan bilirkişi raporu ile davacının talep edebileceği miktarın tespit edildiği anlaşılmakla, davalıların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,18.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.