Logo

3. Hukuk Dairesi2023/3988 E. 2024/2401 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi sırasında ortaklığa ait malzemelerin satış bedeli ve davacının alacağının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Ortaklığa ait malzemelerin satış bedelinin tespiti için taraflara imkan tanındığı, ortaklığın üçüncü kişilere borcu olmadığı ve aktif-pasif malvarlığının bulunmadığı hususları gözetilerek, hükme esas alınan tasfiye raporunun usul ve yasaya uygunluğu da değerlendirilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2013/744 E., 2021/464 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ile davalılardan Doğan vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalılar ile müvekkillerinin izolasyon işi yapmak üzere ortak olduklarını, diğer ortak ...'in ortaklıktan doğan haklarının kendisine ödendiğini ve devre dışı bırakıldığını, daha sonra davalılar ile 1/2 oranında müvekkilinin ortak olduğu 1 adet caka, 2 adet 103 lük silindir, 3 adet elkordan makinası, 1 adet diyotin, 1 aet 250 lik kaynak motoru, 400 lük kaynak motoru, 2 adet büyük elmakası, 20 adet şarjlı matkap, 15 adet oyma makinası, 10 adet yıldızlı torna vida, 10 adet düz torna vida, 1 adet demir makas, 1 adet küçük taşmotoru, 1 adet büyük taşmotoru, 100 metre şase kablo, 300 metre seyyar kablo, 1 adet saç sehba takımı, 200 metre ip halat takımının davalılar tarafından izinsiz ve habersiz olarak satıldığını, bedelinin ödenmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 6.000,00 TL malzeme bedelinin 1/2' sinin yasal faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; davacının alacak iddiasını kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının ortaklığa sermaye koymadığını, bedeni çalışması karşılığında ortak olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ...; cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 13.03.2012 tarihli ve 2006/236 E., 2012/135 K. sayılı kararla; alınan bilirkişi raporuna göre ortaklığa ait malzemelerin satış bedelinin (1/2)'sinin 2.965,21 TL olsa da dava dışı ortağa ortaklıktan çıkarken ödenen miktarın 4.000,00 TL olduğu, davacının alacağının hakkaniyet gereği 4.000,00 TL olarak kabul edilmesi gerektiği, temerrüt olmadığından faize dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 4.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 7 nci Hukuk Dairesinin 03.10.2013 tarihli ve 2012/5684 E., 2013/16190 K. sayılı ilamıyla; dosya kapsamına göre taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olup, davacının talebinin adi ortaklık katılım payına ilişkin olduğu, bu talebin aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığı, Mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiği, bu kapsamda Mahkemece yönetici ortak olduğu anlaşılan davalıdan hesap istenmesi, tarafların tasfiye konusunda anlaşıp anlaşamadıklarının tespit edilmesi, tasfiyede anlaştıkları takdirde ona göre karar verilmesi, taraflar anlaşamadıkları takdirde, Mahkemece öncelikle ortaklığa ait malların tespitinin yapılması ,bu hususta taraflardan delil ve karşı delilleri alınarak değerlendirme yapılması, bu hususun belirlenmesinin ardından yönetici ortak olduğu anlaşılan davalıdan hesap istenerek tayin olunacak görevli marifetiyle ortaklığa ait malların satılmasına, öncelikle varsa ortaklığın borçlarının ödenmesine, bilahare ortaklardan her birinin ortaklık için yaptıkları masrafların hesaplanması ve her birinin ortaklıktan olan alacağı düşüldükten sonra geriye birşey kalır ise bu meblağın, var ise zararın paylaştırılmasına karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeden verilen kararın hatalı olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama neticesinde tarafların tasfiye konusunda anlaşamadıkları, davalı yönetici ortaktan ortaklığın hesabı istenerek isticvap davetiyesi çıkarıldığı, ortaklığın aktif ve pasif tüm malvarlığının tespit edilmesi yoluna gidildiği fakat usulüne uygun isticvap davetiyesine rağmen davalının duruşmaya katılmadığı, mal varlığının tespiti bakımından delil ve karşı delilleri sunmaları için taraflara imkan tanındığı, tasfiye bakımından bilirkişilerden raporlar alındığı, ortaklığın üçüncü kişilere yönelik olarak aktif ve pasif herhangi bir mal varlığının olmadığı sonucuna varıldığı, 2.965,21 TL davacının ortaklıktan alacağı olduğu, ortakların başkaca bir alacaklarının olduğu sonucuna varılamadığı, geriye herhangi bir malvarlığı da kalmadığından kar veya zararın paylaştırılmasına yönelik herhangi bir işlem yapılmadığı ve ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmekle yetinilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne 2.965,21 TL adi ortaklık katılım payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, taraflar arasındaki adi ortaklığın aktif ve pasif paylaştırmayı gerektirecek bir mal varlığı kalmadığından herhangi bir işleme gerek kalmaksızın fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan Doğan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; davanın tam kabulü gerektiğini, delililerin toplanmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, yemin delili ile bilirkişi incelemesinin Mahkemece yerine getirilmediğini, tanıkların dinlenmediğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili; ispat edilemeyen davanın reddi gerekirken kısmen kabule karar verilmesinin hatalı olduğunu, Mahkemece resen seçilen bilirkişi raporuna karşı sundukları itirazlarını yinelediklerini, talimatla alınan raporda adi ortaklığın aktif ve pasifinin tespit edilemediğinin bildirildiğini, raporda sadece adi ortaklığa ait malzeme fiyatları üzerinden tasfiyenin yapıldığı ve gerekçeli kararın da buna dayandığını, adi ortaklığa ait tüm hesaplar taraflardan ve ilgili kurumlardan istenmeden dosyanın bilirkişiye tevdi edildiğini ve eksik inceleme yapıldığını, ispat külfetinin davacıda olduğunu, davalı ...'ın dosyaya gelen 29.05.2008 tarihli Vergi Dairesi yazısından da anlaşılacağı üzere adi şirketin ortağı olmadığını, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini, davalı ...'ın murisi Fevzi'nin yasal mirasçısı olarak sorumluluğunun ise ayrı tutulması gerektiğini, kaldı ki muris Fevzi'nin yargılama sürecinde vefat ettiğini ve davanın bu ortağın mirasçılarına yöneltildiğini, dosyada hükme esas alınan bozma öncesi rapor ile sonraki raporların çelişkili olduğunu, yazılı delille ispatı gereken bu davada bir kısım tanıklar dinlendiğini, bu duruma muvafakat etmediklerini, ortaklığa ait hiçbir malvarlığı bulunmadığı sabitken, davacının soyut ve ispat edemediği bu malvarlığı değerinin (5.728,00TL) olarak kabul edilip bu miktarın 1/2'sinin davacıya ait ortaklık payı gibi değerlendirilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları,

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 ve devamı maddeleri ile aynı Kanun'un 642 nci ve devamı maddeleri,

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi aşamasında; mal varlığının tespiti noktasında taraflara imkan tanınmasına, tasfiye kapsamında alınan raporlarda da belirtildiği üzere ortaklığın üçüncü kişilere borcu ile aktif ve pasif herhangi bir mal varlığının olmadığının belirlenmesine, hükme esas alınan tasfiye raporunun taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bulunmasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacı vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.