Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4013 E. 2024/2380 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haksız fesih nedeniyle hizmet sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat taleplerinin miktarı ve davalı şirketin fesihte haklı olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uygun olarak, bilirkişi raporuna dayanarak verdiği maddi tazminat kararının ve manevi tazminat talebinin reddinin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/401 E., 2022/558 K.

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı site yönetimi ile akdedilen 01.10.2011 tarihli hizmet sözleşmenin davalının Kartal .... Noterliği 06.01.2012 tarihli ve 00945 yevmiye nolu ihtarnamesi ile tek taraflı ve haksız olarak feshedildiğini, şirketin bir yıllık kârdan mahrum kaldığını, bir yıllık süre için fazla işçi çalıştırdığını, maaş ve sgk ödemeleri yapıldığını, ayrıca itibarının sarsıldığını, davalı sitede olanların duyulması sebebiyle yeni projelere verdiği tekliflerin reddedildiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000.00 TL maddi, 30.000.00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taraflar arasında imzalanan güvenlik sözleşmesinin 10.03 maddesinde site yönetim kuruluna Taç firmasının verdiği güvenlik işlerinden memnun olmadığı takdirde ya da taç firmasının sözleşme ile yüklendiği hizmetleri yapmadığını tespit etmesi durumunda, bir ay önceden yazılı olarak bildirmek kaydıyla sözleşmeyi tek taraflı fesih etme hakkı verildiğini, davacının edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediğini, dört gün içinde on eve hırsız girdiğini, davacının önleyici tedbirler almadığını, sözleşmenin haklı nedenle feshediliğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, hizmet sözleşmesinin 13. maddesi gereğince davalı site yönetiminin sözleşme gereğince tek taraflı fesih hakkına sahip olduğu, dinlenen tanık beyanlarıyla şirketin hizmetinden memnun olunmadığının anlaşıldığı, site yönetiminin sözleşme gereğince ihbar süresine uyduğu ve süre sonunda sözleşmeyi fesh ettiği, feshin geçerli olduğu, fesih tarihine kadar davacı şirketin ödenmeyen herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece karar onamış, onama kararına karşı davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.

3. Dairece verilen 2020/8030 E., 2021/1547 K. sayılı ilamla; davalı site yönetiminin davacı şirket ile imzaladığı hizmet sözleşmesinin yanı sıra dava dışı ... Tic. Ltd. Şti. ile de güvenlik hizmeti alımına ilişkin sözleşme imzaladığı, davalı yanın güvenlik hizmetinin eksik ve kusurlu olarak verildiğini ileri sürdüğü ve tanıkların güvenlik hizmetinde yaşanan sorunlara ilişkin beyanda bulunduğu, davalı site yönetiminin, dava dışı ... Tic. Ltd. Şti. ile yaptığı güvenlik sözleşmesi hükümleri ile davacı ile yaptığı hizmet sözleşmesinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, davacının sözleşmeyle üstlenmediği bir edimden sorumlu tutulamayacağı, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri nazara alınmadan güvenlik hizmet sözleşmesi gereklerinin yerine getirilmediğine ilişkin tanık beyanları nazara alınarak feshin haklı nedene dayandığı kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 11.05.2022 tarihli bilirkişi raporu ile davacının 16.01.2012 tarihinden itibaren 6.040,80 TL tutarında faaliyet karından mahrum kaldığı güvenlik sözleşmesi hükümleri ile davacı ile yaptığı hizmet sözleşmesinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği, sözleşmenin feshinin haklı nedene dayanmadığı, davacının 6.040,80 TL zarara uğradığı, davacının kişilik haklarının zarar gördüğü kabul edilemeyeceğinden manevi tazminat koşullarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; 6.040,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve katılma yoluyla davalı vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; itibarı sarsılarak yeni projelerde çalışamamaları sebebiyle manevi zarara uğradıklarını, maddi tazminat hesaplamasının sadece birkaç basit zarar kalemi üzerinden hesaplanmasının kabul edilemeyeceğini, hesaplanan zararın gerçek maddi zararın çok altında olduğunu, yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; davacı şirket ile güvenlik şirketinin ortaklarının, yöneticilerinin, personellerinin, müdürlerinin ve internet sitelerinin aynı olduğunu, yönetimlerinin farklı olamayacağını, güvenlik hizmeti veren şirketlerin yasal zorunlulukar sebebiyle ayrı iki tüzel kişilik kurduklarını yan şirketler aracılığıyla hem güvenlik hem işletme görevini üstlendiklerini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen mahkeme kararının uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda yine o ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşen ve karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturan kısımlar hakkında yeniden inceleme yapılarak karar verilemeyeceği, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Davalı taraf harçtan muaf olduğundan peşin alınan temyiz harcının iadesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu davacı için açık, davalı için kapalı olmak üzere,18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.