Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4094 E. 2024/2768 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, murisi kardeşinin sağlığında yaptığı harcamaların, diğer mirasçılardan tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının gıda ve benzin giderlerinin genel giderlere dahil edilmesi, sulh hukuk mahkemesinde hüküm altına alınıp mahsup edilen miktar ile bu davada belirlenen alacak miktarının hesaplama yöntemleri arasında bir çelişki bulunmaması ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve dosya kapsamına uygun olması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1131 E., 2023/805 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ: İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/437 E., 2021/74 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin ağabeyi ...'ın 2009 yılında felç geçirmesinden itibaren tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, bayan bir bakıcı ile anlaştığını, rutin sağlık kontrolleri ve muayeneleri için felçli olması nedeniyle özel ambulans hizmeti aldırdığını, kan tahlilleri ve sair analizler için ücreti mukabilinde eve hemşire çağırdığını, ...'ın almış olduğu 1.360,00 TL emekli aylığının giderlerini karşılamaya yetmediğini, 5 yıl boyunca kısıtlı ağabeyinin aylık ortalama 3.200,00 TL tutarındaki giderlerini karşıladığını, Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan dava sonucunda 24.06.2015 tarihinde müvekkilinin vasisi olarak atandığını, müvekkilinin ağabeyi ...'ın tüm maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşıladığını, ...'ın vefatından sonra vasilik dönemine ait harcamaları vesayet makamından talep ettiğini ve vasi tayin edildiği dönem itibari ile kısıtlıdan 21.450,53 TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, ancak önceki döneme ait giderleri talep edemediğini, muris ... için 2011 yılından bu yana yaptığı harcamaların payları oranında diğer mirasçılardan alınması gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 14.333,00 TL harcamanın payları oranında dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; davacının sunmuş olduğu belge ve makbuzlarla yapılan ve yargısal denetimden geçmeyen hesabın kabulünün mümkün olmadığını, davacının 5 yıldır kısıtlı olan ağabeyine baktığı ve tüm giderlerinin tarafından karşılandığı ifadesinin doğru olmadığını, davalının babası ile aynı binada oturduğu, kısıtlının tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, davanın sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, harcamaların kısıtlı için yapıldığının ispatlanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili; talebin eksik borç niteliğinde olduğunu, davacı tarafından kısıtlı ...'ın sağlık iaşe ve bakım giderlerinin gönüllü olarak başlatıldığını, davacının 1.360,00 TL emekli aylığını kullandığını ve gönüllü yapmış olduğu harcamaları ihtirazi kayıt koyulmaksızın gerçekleştirdiğini, davacının 6 yıl sonra vesayet kararı çıkartıp tamamıyla gönüllü başladığı bir ilişkinin boyutunu değiştirip ölünceye kadar bakım sözleşmesi yaparak vefat eden ağabeyinin malvarlığına karşı harekete geçtiğini, harcamaları yaparken rücu endişesi yaşamadan yaptığını, davacının gösterdiği ilginin karşılığını murisin mal varlığından tahsilini istemesinin iyiniyet ve dürüstlük ilkeleriyle çeliştiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 3 kişilik bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 15.10.2018 tarihli rapora ekli gider detay tablosuna göre, 01.06.2011-20.02.2016 tarihleri arası hesaplanan gelir ve gider farkının 56.613,26 TL olarak hesaplandığı, davacının harcama farkı alacağının bu miktar olduğu belirlenmiş ise de, davacının harcama farkına ilişkin bir kısım alacaklarının Sulh Hukuk Mahkemesince hüküm altına alınmış olması nedeniyle hüküm altına alınan 01.03.2015-01.02.2016 tarihleri dışında kalan 01.06.2011-01.03.2015 tarihleri arasında kalan dönem için davalıların sorumlu olduğu miktarın belirlenmesi amacıyla aynı bilirkişi heyetinden 11.06.2019 havale tarihli ek rapor alındığı, alınan bu ek raporda, 01.04.2015-20.02.2016 tarihleri arasındaki harcamalar toplamının 21.104,15 TL olup, bu miktarın tüm dönemler için yapılan harcamalar toplamı olan 56.613,26 TL'den mahsubu ile kalan harcama miktarının 35.509,11 TL olduğunun, bu miktarın mirasçılık belgesine göre tespit edilen tarafların miras payları oranında paylaştırılması sonucu davacının 17.754,55 TL'sinden, davalı ...'in 8.877,28 TL'sinden, davalı ...'in 8.877,28 TL'sinden sorumlu olduğunun bildirildiği, buna göre davacının Sulh Hukuk Mahkemesince hüküm altına alınan dönem dışında yapmış olduğu harcamalar toplamı olan 35.509,11 TL'den davalıların her birinin payına düşen bedelin 8.877,28 TL olduğu hususlarının yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı, davacının davasını 14.333,00 TL üzerinden açtığı nazara alındığında her bir davalıdan 7.166,50 TL'yi talep edebileceği, hüküm altına alınan alacaklara dava tarihinden itibaren tahsil edilinceye kadar yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle, davanın 14.333,00 TL üzerinden kabulü ile her bir davalıdan 7.166,50 TL'nin tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; hükme esas alınan her iki bilirkişi raporundaki hesaplamaların hatalı olduğunu, itirazları doğrultusunda ispat edilmiş olan harcamaların da hesaba dahil edilmesi gerektiğini, gıda, giyim, ısıtma yakıt harcamalarının tamamının belgelendirilmesinin mümkün olmadığını, belgelendirilememiş olsa dahi bu harcamaların yapıldığının hayatın olağan akışına göre tanık anlatımları ile de sübuta erdiğini, dosya kapsamına sunulan fatura ve fişlerin eksik hesaplandığını, dekontlar, hesap ekstreleri, giderler, SGK prim ödemeleri ve sair evrakların dikkate alınmadığını, vesayet dosyasında bulunan harcama raporu ve bu dava dosyası kapsamında bulunan harcama raporu arasında ciddi çelişkiler bulunduğunu ve Mahkemece bunların giderilmediğini, harcamaları hesaplayan bilirkişinin, sağlıklı iki kişinin aylık giderlerini baz alarak rapor düzenlediğini, ancak biri yatalak iki kişinin yaşadığı evin giderleri ve yaşamsal ihtiyaçlarının, bilirkişinin hesapladığı meblağın çok üzerinde olduğunu, gerekir ise bilirkişinin emsal bedeller doğrultusunda resen tespitte bulunmasına ilişkin taleplerinin Mahkemece değerlendirilmediğini, Sulh Hukuk Mahkemesince tespit edilen meblağın raporlarda tespit edilen tüm harcamalar toplamından düşülerek davalıların yalnızca kalan meblağdan sorumlu tutulmalarının da hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu ile Haziran-2011 ve Şubat-2016 dönemi aralığındaki murisin maaşlarını gösterir banka dökümünün dosyaya eklendiği, banka tarafından 2011 yılına ait maaş dökümleri verilemediğinden 2011 yılı maaş tutarlarının belirlenmesinde 2012 yılının Ocak ayı maaşının esas alındığı, bakıcının ücretlerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili dönemlerdeki asgari ücret net ödeme tutarları esas alınarak hesaplandığı, SGK kaydının yapıldığı 04.04.2015 tarihinden itibaren önceki dönem için SGK tahakkuku ödemesinin hesaplamaya dahil edilmediği, muris için fizyoterapiste ödenen ücretlerin, makbuzları dosyada bulunmasa da hastalığın seyri içinde gerekli olduğundan hesaplamaya dahil edildiği, vasinin muris için yapmış olduğu elektrik, su, telefon ,giyim ve sağlık harcamalarının ekstreler tek tek incelenerek tespit edildiği, Genel Giderler sütunundaki hesaplamaların ise Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonunun araştırmasının Haziran 2011 ayı sonucuna göre 4 kişilik bir ailenin yeterli beslenebilmesi için (açlık sınırının) 878,00 TL olduğu, buna göre kısıtlının bakıcısı ile birlikte iki kişilik gıda harcamasının 439,00 TL olduğu ve aylık gıda, kişisel bakım ve temizlik gibi genel giderler de dahil edildikten sonra toplam 650,00 TL kabul edilerek ve yıllar itibari ile %10 artış yapılarak belgelendirilemeyen giderleri de kapsayacak şekilde hesaplama yapıldığı, gıda harcamalarının ve benzin harcamalarının genel giderlere dahil edildiği, bilirkişi raporunun talep edilen hususları kapsadığı ve hükme esas almaya yeterli nitelik ve yeterlilikte olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tarafından murisi kardeşinin sağlığında yaptığını iddia ettiği harcamaların murisin diğer mirasçıları olan davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 599 uncu maddesi,

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, özellikle davacının ileri sürdüğü gıda ve benzin harcamalarının genel giderlere dahil edilmesine, Sulh Hukuk Mahkemesinde hüküm altına alınıp ek raporda mahsup edilen miktarın belirlenme yöntemi ile bu dosyada belirlenen alacak miktarının hesaplama yöntemi arasında bir çelişki bulunmamasına, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve dosya kapsamına uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.