"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/454 E., 2023/331 K.
Taraflar arasındaki ayıplı hizmetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 5219 ve 5236 sayılı Kanunlar ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. 1086 sayılı Kanun'un anılan hükmü uyarınca, temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre hüküm altına alınan ve temyize konu edilen toplam miktar 5.000,00 TL olup, Mahkemenin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 12.950,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin turist rehberliği yaptığını, işi gereği kullandığı Samsung Galaxy Note 10.01 marka tablet bilgisayarının şarj olmaması sebebi ile onarımı için davalıya teslim ettiğini, onarım sırasında bilgisayardaki tüm bilgilerin silindiğini, yaptığı iş gereği bütün bilgilerin tablet bilgisayarda kayıtlı olduğunu ve silinmesi nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek 40.000,00 TL maddi tazminat ile 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; görev ve yetki itirazında bulunduğu, davacı tarafın bilgilerin silinmesine onay verdiğini, müvekkili şirketin teknik servis hizmeti sunduğunu, davaya konu tabletin müvekkili şirket tarafından üretilmediğini, satılmadığını, ithal edilmediğini, bu nedenle davada pasif husumetinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.05.2014 tarihli ve 2013/367 E., 2014/198 K. sayılı ilamıyla; uyuşmazlığı incelemeye yetkili Mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli ve 2014/430 E., 2015/121 K. sayılı ilamıyla; teknik servis kayıt rezervasyon formunda "Cihazınızın sağlıklı çalışabilmesi için gerekirse içindeki bilgilerin silinmesine onay veriyor musunuz?" sorusuna verilen "Evet" yanıtı servis görevlisinin ikinci bir onay almasına gerek duymaksızın gerekli işlemi yapmasına dayanak teşkil ettiği, davalının sorumluluğunun kusura dayalı olduğu, yapılan teknik incelemede davacıya ait tablet bilgisayarındaki bilgilerin silinmesinde davacının kusurlu olduğu, davalının kusurunun olmadığı, oluşan zararlardan davalının sorumluluğunun olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.09.2015 tarihli ve 2015/27455 E., 2015/27750 K. sayılı ilamıyla; davacı vekilinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olduğu, Mahkemece Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece, İzmir Tüketici Mahkemesinin görevli ve yetkili olduğundan görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın gönderildiği İzmir 3. Tüketici Mahkemesinin 24.11.21016 tarihli ve 2016/1215 E., 2016/1557 K. sayılı ilamıyla; davaya konu tablet bilgisayarın, davalı ...Teknik Servis A.Ş. tarafından üretilmediği, satılmadığı veya ithal edilmediği, sadece servis hizmeti verildiği, bu hali ile satış sonrası bakım ve onarıma dayalı olarak sadece teknik servis hizmeti sunan davalı şirketin yasada belirlenen bu sıfatları haiz olmaması nedeniyle ayıplı hizmet iddiası ile açılan davanın davalı şirkete yöneltilemeyeceği gerekçesiyle pasif dava ehliyeti dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 09.11.2017 tarihli ve 2017/7384 E., 2017/10737 K. sayılı ilamıyla; somut olayda davacı, tamir için tablet bilgisayarı davalıya bıraktığını ve tamir esnasında içindeki bilgilerin silinmesi sonucu ayıplı hizmet nedeniyle zarara uğradığını iddia ettiğine göre davalının pasif husumet ehliyeti olduğu, Mahkemece pasif dava ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C. Üçüncü Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemece, davalının sorumluluğunun kusura dayalı olduğu, yapılan teknik incelemede davacının, tablet bilgisayarını davalı servise teslim aşamasında, cihazın sağlıklı çalışabilmesi için gerekirse içindeki bilgilerin silinmesine onay verdiği, açılmıyor sorununun yazılım yüklenmesi/fabrika ayarlarına geri döndürme işlemi ile giderildiği, bu işlem sırasında bilgilerin silinmesinde davalının kusuru bulunmadığı gerekçesiyle maddi ve manevi tazminat talebinin reddine dair verilen karara karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 06.04.2021 tarihli ve 2020/5302 E., 2021/3683 K. sayılı ilamıyla; "...dava dosyası içinde bulunan davacının sunduğu "Teknik Servis Kayıt Rezervasyon Formu" ile davalının sunduğu "Teknik Servis Kayıt Rezervasyon Formu" arasında ciddi farklılıkların bulunduğu, davacının sunduğu teknik servis kayıt rezervasyon formunda; "Cihazınızın sağlıklı çalışabilmesi için gerekirse içindeki bilgilerin silinmesine onay veriyor musunuz?" sorusunun karşısındaki "Evet" kutucuğunun işaretli olmadığı, diğer (lütfen açıklayınız) kısmında cihazın problemi olarak da "Şarz(j) olmuyor" ibaresinin yazılı olduğu, davalının sunduğu teknik servis kayıt rezervasyon formunda ise; "Cihazınızın sağlıklı çalışabilmesi için gerekirse içindeki bilgilerin silinmesine onay veriyor musunuz?" sorusunun karşısındaki "Evet" kutucuğunun işaretli olduğu, diğer (lütfen açıklayınız) kısmında cihazın problemi olarak da " Şarz(j) olmuyor/açılmıyor" ibaresinin yazılı olduğu, bilirkişilerce; teknik servis kayıt rezervasyon formunda çelişki bulunması nedeniyle teknik değerlendirmelerin davacı ve davalı tarafından ibraz edilen her iki form için ayrı ayrı değerlendirildiği ancak Mahkemece, herhangi bir gerekçe belirtilmeden davalının sunduğu forma itibar edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça davalının sunduğu belgede tahrifat yapıldığının iddia edildiği ve kendisinin fabrika ayarlarına geri dönülebileceği konusunda uyarılmadığını beyan etmesi karşısında; tüketici lehine yorum yapma ilkesi de gözetilmek suretiyle işbu iddia üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, herhangi bir gerekçe kurulmadan davalının sunduğu forma itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulması gerekmiştir..." gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davacı tarafından dosyaya sunulan sözleşme suretinde "Cihazınızın sağlıklı çalışabilmesi için gerekirse içindeki bilgilerin silinmesine onay veriyor musunuz?" sorusunun karşısındaki "Evet" kutucuğunun işaretli olmadığı, davacının bilgilerinin silinmesine onay verdiğinin yazılı bir delille ispatlanamadığı, bu konuda davacıdan onay alındığına dair dosyaya yansıyan somut bir delilin de bulunmadığı, maddi tazminat istemine ilişkin olarak uğranılan zararın somut olarak ispat edilemediği, iş gereği kullandığı bilgisayar da olsa davacının hatıra değeri olan fotoğraflarının silinmesi ve iş için gezilen yerlere ait tuttuğu ve sonraki geziler için sakladığı özel notlarının silinmesi nedeniyle sosyal kişilik değerlerinin zarar gördüğü ve manevi tazminat talep edilebileceği gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddi, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Yerel Mahkemenin eksik inceleme yaptığını, Tüketici Mahkemesi olarak müvekkilinin çektiği resimlerin yeniden çekebilmesi amacı ile yapılacak gezi masraflarının bilirkişi tarafından belirlenerek maddi tazminat konusunda bir karar vermesi gerekirken eksik inceleme sonucu maddi tazminat talebinin reddinin bozma sebebi olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ayıplı hizmetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Kişilik hakkının zedelenmesi" başlıklı 58 inci maddesi.
2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un "Ayıplı hizmet" başlıklı 13 üncü maddesinin birinci fıkrası.
3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri.
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
5. Hukuk Genel Kurulunun 28.05.2003 tarihli ve 2003/21-368 E., 2003/355 K. ve 23.06.2004 tarihli 2004/13-291 E., 2004/370 K. sayılı ilamları.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, yukarıda yer verilen hukuk kuralları gereği herkes iddiasını ispatla yükümlü olup davacının meydana gelen olay nedeniyle uğradığı iddia olunan maddi zararlarını ispatlayamadığı anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE,
Temyiz olunan Mahkeme kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 23.09.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.