"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2231 Esas, 2023/1608 Karar
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/1409 E., 2021/700 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan "Ortaklığı Sonlandırma Sözleşmesi" başlıklı 18.01.2013 tarihli sözleşmenin (7.) maddesi uyarınca davalının, davacı ve dava dışı üçüncü kişiye ait taşınmazı 31.12.2016 tarihine kadar bedelsiz kullanmayı, sonrasında aylık 20.000 USD kira bedeli ödemeyi kabul ettiğini, davalının 01.01.2017 tarihi itibariyle taşınmazı tahliye etmediğini, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe davalının itirazı üzerine Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/193 E, 2020/685 K sayılı ilamı ile davacının hissesine düşen aylık 10.000,00 USD kira alacağı bulunduğuna dair kararın kesinleştiğini, 01.02.2017-17.07.2017 dönemine ilişkin ödenmeyen kira alacağı ve işlemiş faizinin tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek; takibe vaki itirazın iptali ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davaya konu gayrimenkulün 01.02.2017 tarihinde tahliye edilerek anahtarlarının taşınmazın paydaşı olan dava dışı ...'e teslim edildiğini, anahtar teslim borcunun yerine getirildiğini, alacaklılardan birine karşı yapılan ifanın bütün alacaklılara karşı yapılmış sayılacağını, dolar kurunun 5 katına çıktığını, aşırı ifa güçlüğüne düşeceğini, sözleşmenin uyarlanması gerektiğini, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin 2008/32/34 sayılı Tebliğ'de Değişiklik Yapılmasına Dair 2018-32/51 sayılı tebliğ uyarınca kira bedelinin döviz cinsinden belirlenemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hukuki anlamda tahliyenin geçerliliğinin anahtarların kiraya verene tesliminin yazılı belge ile ispatlanmasına bağlı olduğu, davalı tarafça anahtarların 17.07.2017 tarihli ve 2036 sayılı .... Noterliğinden tanzim edilen ihtarname ile notere tevdii edildiğinin belirtildiği, 17.07.2017 tarihinde notere tevdii edilen anahtarlar nedeniyle bu tarihe kadar geçen sürede davacının 55.333,00 USD talep etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, yıllık kira bedeli dikkate alındığında anahtar teslimi hususunda tanık dinletilemeyeceğini, dava dışı üçüncü kişi ilk 01.02.2017 tarihinde imzalanan anahtar teslimine dair tutanak bakımından davaya konu taşınmazın anahtarlarının notere teslim dildiğine ve noterlikten alınması gerektiğine dair davacı ve tutanakta imzası bulunan dava dışı ...'a 17.07.2017 tarihinde noter ihtarnamesi gönderilmesinin çelişkili olduğu, anahtarları teslim etmiş bir kimsenin tekrardan anahtarları notere teslim etmesi ve bunların noterden alınması yönünde ihtarname göndermesi ve hatta anahtarların dava dışı ... tarafından noterden teslim alınması olgusu ve kiralanan anahtarların usulünce notere tevdii edilmesi gerektiği karşısında bu tarih itibari ile tahliyenin gerçekleştiği gerekçesiyle; davanın kabulüne, 55.333,00 USD alacak yönünden itirazın iptaline ve davacı lehine icra inkâr tazminatına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; anahtarın taşınmazın hissedarı olan ...'e 01.02.2017 tarihinde teslim edildiğinin "tutanak" isimli belge ile yazılı bir şekilde ispat edildiğini, bu sebeple tanık ...’ıi dinlenmesi gerektiğini, daha sonra başlatılan icra takipleri sonrası kardeşler arasında uyuşmazlık çıktığını, tutanak ile ...'e teslim ettiği anahtarın bu defa iş yerine fırlatıp atılması sebebi ile notere başvurmak zorunda bırakıldığını, anahtarın ...'e teslim edilmesinin yasaya uygun olduğunu, döviz kurunun aşırı arttığını, ifa güçlüğüne düşeceğini, sözleşmenin tahvili gerektiğini, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair 2018-32/51 Sayılı tebliğ gereğince değerlendirme yapılması gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 18.01.2013 tarihli "ortaklığı sonlandırma sözleşmesi" başlıklı sözleşme ile davacı ve dava dışı ...’a ait fabrika binasının 01.01.2017 tarihinden itibaren aylık 20.000,00 USD kira bedeli ile davalıya kiraya verildiği, davacının 26.10.2020 tarihinde başlattığı icra takibi ile payına düşen aylık 10.000,00 USD kira bedeli üzerinden 01.02.2017-17.07.2017 dönemine ilişkin 55.333,00 USD kira alacağı ve işlemiş faizi toplamı 67.105,86 USD alacağın tahsilini talep ettiği, davalı tarafından kiraya verenlere gönderilen .... Noterliğinin 30.05.2017 tarihli ihtarnamesinde taşınmazın bugüne kadar teslim alınmadığının, iki gün içerisinde teslim alınmadığı halde anahtarın notere teslim edileceğinin bildirildiği ve anahtarın 17.07.2017 tarihinde notere tevdi edildiği, 2017 yılı Ocak ayı kirasına ilişkin Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/954 E.,-1621 K. sayılı dava dosyasına davalı vekili tarafından ibraz edilen 13.12.2017 havale tarihli istinaf başvuru dilekçesinde noter yoluyla ihtara rağmen anahtarın teslim alınmadığı ve anahtarın notere tesliminin istendiği belirtilmiş olup 01.02.2017 tarihli tutanaktan bahsedilmediği, davalı tarafın 30.05.2017 tarihli ihtarnamesinde de 01.02.2017 tarihli tutanaktan ve sonrasında gelişen olaylardan bahsetmediği, bu durumda noterde düzenlenen anahtar teslim tutanağı karşısında her zaman tanzim edilebilecek nitelikteki adi yazılı 01.02.2017 tarihli tutanağa itibar edilemeyeceği, tahliye tarihinin 17.07.2017 olarak kabulü gerektiği, noterde düzenlenen anahtar teslim tutanağının aksinin tanık beyanı ile ispatlanamayacağı, uyarlama isteminin eldeki davada değerlendirilemeyeceği ve ayrı bir dava konusu olduğu, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair 2018-32/51 sayılı tebliğ uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 6 ncı maddesi.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi.
3.Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye, kiralananın tahliye edildiğini ve kira bedellerinin ödendiğini ispat yükünün kiracıya düşmesine, anahtar tesliminin notere tevdi yöntemi ile yapılması kapsamında derece mahkemelerince tahliye tarihinin 17.07.2017 olduğunun kabul edilmesinin yerinde olmasına, birden fazla kiraya verenin varlığı halinde kira sözleşmesinin bitiminde; kiracının kiralananı geri verme borcunun, kiracı bakımından bölünemeyen bir borç teşkil etmesi sebebiyle kiraya verenlerin hepsine birden ifa edilmesi gerekip kiracının geri verme borcunu tek bir kiraya verene ifa etmesinin kiracıyı borçtan kurtarmamasına, dolayısıyla dava dışı paydaş ile imzalanan tutanağın hukuken tahliyeyi ispatlayamamasına göre, davalı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370
inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.