"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/754 E., 2023/1190 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2019/441 E., 2022/32 K.
Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin kısıtlandığını ve oğlunun kendisine vasi olarak atandığını, müvekkilinin emekli maaşını davalı bankadan aldığını, davalının geçerli hukuki sebebe dayanmadan emekli maaşının kullanılmasını engellediğini, verilmiş herhangi bir muvafakat olmadığını ileri sürerek davalı banka nezdinde bulunan müvekkiline ait emekli maaş hesabına konulan blokenin yasaya aykırı olduğunun tespiti ile bloke konulmamasına/blokenin kaldırılmasına ve emekli maaşı hesabının kullanıma açılmasına karar verilmesini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının müvekkili bankadan bireysel kredi kullandığını, kredi kullanırken taahhütname vererek kredi taksitlerinin emekli maaş hesabından tahsil edilmesine muvafakat verdiğini, yapılan tüm işlemlerin bankacılık usul ve teamüllerine tamamen uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kredinin alınması sırasında takas ve mahsup yönünde verilen muvafakatin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı banka tarafından davacının emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının davalı bankadan bireysel kredi kullandığını, bireysel kredi sözleşmesine ek rehin sözleşmesi ve taahhütname ile virman-takas-mahsup talimatının bulunduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; takas ve mahsup yönünde verilen muvafakatın geçerli olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının tüketici kredisi borcu nedeniyle emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 406, 448 ve 462 nci maddeleri
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 ve 115 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. 4721 sayılı Kanun’un 448 inci maddesinde; vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukukî işlemlerinde temsil edeceği, 462/8 inci maddesinde; vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, 6100 sayılı Kanun’un 114 üncü maddesi uyarınca dava şartı olup, aynı Kanun'un 115/2 inci maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür.
Somut olayda; davacının, davadan önce 04.07.2019 tarihinde 4721 sayılı Kanun’un 406 ncı maddesinde yer alan sebeple kısıtlanarak vesayet altına alındığı, vasi olarak oğlunun tayin edildiği, davanın ise, davacı adına yasal temsilcisi olan vasisi tarafından verilen vekaletnameye istinaden açıldığı, öncesinde kısıtlı adına dava açılması için vesayet makamından izin alınmadığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, İlk Derece Mahkemesince vasiye, dava açma yönünde izin kararı alması için imkan tanınarak, yargılamaya devam edilmesi gerekirken, vesayet makamından husumete izin için usulüne uygun karar alınmadan davaya bakılması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2.Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.