"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin maliki bulundukları taşınmazı 01.10.2007 tarihli kira sözleşmesi ile davalı şirkete kiraya verdiklerini ve aralarındaki kira ilişkisinin 2011 yılının Mayıs ayına kadar sürdüğünü, davalı şirketin sözleşme hitamını beklemeden ... 12. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/100 D. ... sayılı dosyası ile tevdi mahalli tayini isteminde bulunduğunu ve kiralanana ait anahtarların 29.04.2011 tarihinde tevdi mahalli olan ... 5. Noterliğine teslim edildiğini, noterden gelen ihbarname üzerine taşınmazın anahtarlarının 09.05.2011 tarihinde teslim alındığını, davalının kiralananı ayıptan ari ve kullanıma hazır teslim etmemiş olması sebebiyle hasar tespiti yaptırıldığını, 2011 yılının Nisan ayı kira bedeline ilişkin yargılamanın devam ettiğini, Yargıtay içtihatları doğrultusunda boşta kalan aylara ilişkin üç aylık zarar bedeli olan 79.854,00 TL, hasar tespiti sonucunda belirlenen eksik işlerin bedeli 10.498,00 TL ve eksik işlerin yapım süresi olan on gün karşılığı 8.872,00 TL’nin tahsili için dava açmak zorunda kalındığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 99.224,00 TL’nin 09.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; imzalanan kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 8 inci maddesinde, kiracının kiralananı boşaltmak istediği takdirde en az bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmeyi taahhüt edeceği hükmünün bulunduğunu, bu hükmün kiracıya kira süresinin bitimini beklemeksizin herhangi bir zamanda bir ay önceden bildirim ile sözleşmeyi fesih yetkisi verdiğini, anılan hüküm gereğince 15.02.2011 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini ... 31. Noterliğinin 13.01.2011 tarihli ve 02022 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirdiğini, sözleşmenin feshedilmesine rağmen davacının taşınmazı teslim almaktan imtina ettiğini, bunun üzerine ... 12. Sulh Hukuk Mahkemesine başvurarak tevdi mahalli tayini istediklerini ve tevdi kararına müteakiben anahtarın 29.04.2011 tarihinde ... 5. Noterliğine 13273 yevmiye numaralı tutanakla tevdi edildiğini, 2011 yılı Mart ayı dahil kira bedellerini ödediğini, 2011 yılı Nisan ayı kira bedeline ilişkin olarak yargılamanın devam ettiğini, davacının hangi aylar için kira bedeli istediğini belirtmediğini, davacının kiralananda meydana geldiğini iddia ettiği zarar ile zararların giderilmesi için gereken süreye ilişkin tazminat talep etme hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.06.2013 tarihli ve 2012/648 E., 2013/538 K. sayılı kararıyla; davalının kira sözleşmesine uygun bir şekilde kira sözleşmesini sonlandırmadığından davacının erken tahliye nedeniyle 2011 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz ayları için talepte bulunup bulunamayacağının irdelenmesinin gerektiği, kira sözleşmesinin davalıya davacılara bir ay önceden bildirmek suretiyle sözleşmeyi feshetme hakkını tanıdığı, bildirim hakkı usulüne uygun kullanılmadığından ve taşınmazın teslimi 09.05.2011 tarihinde gerçekleştiğinden davalı şirketin Mayıs 2011 ayının kirası ile sorumlu olduğu, bir aylık fesih ihbar süresi eklendiğinde davacının erken tahliye nedeniyle talep edebileceği kira bedelinin (26.618,00 x 2) 53.236,00 TL olacağı, davacının hor kullanma ile ilgili zararı 12.508,00 TL ise de davacının talebi 10.498,00 TL olduğundan talep ile bağlı kalındığı, onarım süresine ilişkin alacağın ise 8.872,00 TL olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile toplam 72.606,00 TL alacağın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 22.10.2013 tarihli ve 2013/12002 E., 2013/14072 K. sayılı ilamıyla; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazları reddedilerek, taşınmazın kira süresi dolmadan erken tahliye edildiği, bu nedenle kiracının tahliye tarihinden itibaren, kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira bedelinden sorumlu olduğu, ancak sözleşmede feshi ihbar süresinin bir ay kararlaştırıldığı, bu durumda Mahkemece bir aylık feshi ihbar süresi kadar kira bedelinin tahsiline karar vermekle yetinilmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemece verilen 18.02.2014 tarihli ve 2014/45 E., 2014/41 K. sayılı kararda; önceki gerekçenin yanında, talep aşılarak Mayıs ayı kira bedelinin tahsiline karar verilmediği, bozma ilamına konu gerekçeli kararın 6. paragrafında izah edildiği gibi davacının 2011 yılı Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarının kira parası olarak 79.854,00 TL talep ettiği, davalı tarafın bu konuya ilişkin itiraz ve temyizinin bulunmadığı, davalı kiracının kiraya verenlere 13.01.2011 tarihli ihtarnameyi göndererek taşınmazı 15.02.2011 tarihinde boşaltacağını bildirdiği, bildirilen tarihte taşınmazın boşaltılmadığı, bu takdirde ihbarnamenin hükmünü fiili tahliye tarihi olan 09.05.2011 tarihinden sonra icra etmesinin gerektiği, bu nedenle Mahkemece Mayıs 2011 ayının kirası ile bir aylık feshi ihbar süresi için Haziran 2011 ayının kirasına hükmedildiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.12.2021 tarihli ve 2017/(6)3-1544 E., 2021/1592 K. sayılı ilamıyla; dava konusu taşınmazın kira süresi dolmadan davalı tarafından erken tahliye edildiği, kural olarak davalı kiracının, tahliye tarihi ile kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği makul süre için kira bedellerinden sorumlu olduğu, ancak tarafların kira sözleşmesinin 8 inci maddesi ile feshi ihbar süresini bir ay olarak kararlaştırdıkları, bu durumda Mahkemece bir aylık feshi ihbar süresi kadar kira bedelinin tahsiline karar verilmesi gerektiği, öte yandan ... 5. Noterliği tarafından düzenlenen ve anahtarın teslim alındığına dair emanet tutanağının davacıya 04.05.2011 tarihinde tebliğ edildiğinden, taşınmazın 04.05.2011 tarihinde tahliye edildiğinin kabulü gerektiği, bu nedenlerle davacının davalı kiracıdan isteyebileceği kira bedelinin, 01.05.2011 ile taşınmazın tahliye edildiği 04.05.2011 tarihi arasındaki kira bedeli ve 04.05.2011 ile 04.06.2011 tarihleri arasındaki bir aylık feshi ihbar süresine ilişkin olduğu gerekçesiyle, direnme kararı değişik gerekçe ile bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Sonrasında Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Hukuk Genel Kurulu kararında açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulü ile 26.618,00 TL kira bedelinin 09.05.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 10.489,00 TL hor kullanım zarar bedeli ve 8.872,00 TL 10 günlük onarım kira bedeli yönünden; önceki kararın bozma konusu yapılmamış olmakla kesinleştiği gerekçesiyle bu talepler yönünden ayrıca karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapıldığı anlaşılan 9,85 TL başvurma harcı, 1.473,50 TL peşin harç, 83,80 TL vekalet harcı, 148,55 TL keşif harcı, 75,00 TL araç ücreti, 135,00 TL posta ve tebligat gideri, 180,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.105,70 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.690,80 TL'lik kısmının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalan kısmın ve reddedilen temyiz talepleri ile karar düzeltme taleplerine ilişkin giderlerin davacılar üzerinde bırakılmasına, davalı tarafça yapıldığı anlaşılan 174,20 TL posta ve tebligat ücreti, 242,60 TL temyiz kanun yoluna başvurma harcı, 23,00 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 439,80 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 293,20 TL'lik kısmının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın ve reddedilen karar düzeltme talebine ilişkin giderlerin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili; hasarlı ve ayıplı anahtar tesliminin hukuki olarak gerçek bir teslim sayılmayacağını, tevdi mahalli tayinini de bu çerçevede değerlendirmek gerektiğini, taşınmazın uzun süre boş kalmasına rağmen sadece bir aylık bedele hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, sözleşme ile kararlaştırılan feshi ihbar süresine uyularak sözleşme feshedildiğinden, bir aylık makul süre kira bedelinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığını, olağan kullanım haricinde taşınmazda bir hasar ve zarar bulunmadığını, ayrıca yargılama giderlerinin hatalı paylaştırıldığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erken tahliye nedeniyle makul süre kira alacağı ile hor kullanma tazminatı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 326 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Mahkemece bozma ilamında gösterilen şekilde ve yine o ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında Mahkemece yeniden inceleme yapılmasına imkan bulunmadığı, taraflar arasında geçerli olarak kurulan kira sözleşmesinin 8 inci maddesi ile feshi ihbar süresinin bir ay olarak kararlaştırıldığı ve erken tahliye halinde kiracının bir aylık makul süre kira bedelinden sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı, dava dilekçesi ile toplam 99.224,00 TL asıl alacağın tahsilini talep etmiş, Mahkemece dava kısmen kabul edilerek, 26.618,00 TL kira bedelinin davalıdan tahsiline karar verildikten sonra, 10.489,00 TL hor kullanım zarar bedeli ile 8.872,00 TL onarım süresi kira bedeli yönünden, önceki karar kesinleşmiş olmakla, bu alacak kalemlerine ilişkin yeniden karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulmuştur. Buna göre Mahkemece; davacının sonuçlanan davasında %46,35 haklı olduğu kabul edilerek, hesaplanan yargılama giderlerini haklılık durumuna göre taraflar arasında paylaştırılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,
2. Davalı tarafın yargılama giderine yönelik temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan “1.690,80 TL” rakamıyla, (b) alt bendinde yer alan “293,20 TL” rakamının çıkartılarak yerlerine sırayla “975,70 TL” ve “203,80 TL” rakamlarının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.