Logo

3. Hukuk Dairesi2023/41 E. 2023/1181 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediye işbirliğiyle yapılan konut projesinde, müteahhit firma tarafından konutun teslim edilmemesi üzerine, alıcının belediyeye karşı da sorumluluk iddiasında bulunarak açtığı tapu iptali, tescil, bedel iadesi ve tazminat davasında belediyenin sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin, konut projesinin reklam ve tanıtım faaliyetlerinde aktif rol alarak alıcılarda güven oluşturması ve projenin belediye güvencesi altında olduğu izlenimini vermesi nedeniyle, sözleşmenin tarafı olmamasına rağmen güven sorumluluğu kapsamında sorumlu olduğu gözetilerek, Daire kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2012/343 E., 2021/847 K.

DAVA TARİHİ : 30.09.2011

KARAR : Davanın kısmen kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı ... vekili

Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil, alacak, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Davalı ... tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı ...'nın, Meram Belediyesi Kozağaç Gedavet Konutları Projesi adı altında bir toplu konut projesi yapılması için diğer davalı ile anlaştığını, bunun üzerine davalılar arasında 20.06.2006 tarihinde kat karşılığı inşaat yapım işine ait sözleşmenin düzenlendiğini, davalı ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. sözleşmenin imzalanmasından sonra inşaatların yapımına başladığını, ayrıca davalıların bu sözleşmenin 7 nci maddesiyle davalı ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. tarafından inşaatların 26 ay süre içinde bitirilmesi yönünde de anlaşmaya varıldığını, söz konusu projenin faaliyete geçmesi ile birlikte davalı Belediyenin gerek internet sitesi üzerinden ve gerekse de tüm yazılı, sözlü ve görsel basın aracılığı ve çeşitli kataloglarla yoğun bir reklam çalışması başlatıldığını, yapılan bu reklam ve açıklamalar nedeni ile halkta güven ve inanç oluşturulduğunu, Meram Belediyesinin güven telkinleri dikkate alınarak Konya ili Meram İlçesi Kozağaç Mahallesi 27108 ada 1 nolu parselden K blok 9. kat 20 ve D blok 4. kat 10 bağımsız bölüm sayılı taşınmazların, ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş.’den 228.000 TL bedel karşılığı satın alındığını ve satış bedelinin ödendiğini, sözleşmede teslim süresi 30.07.2010 tarihi olmasına rağmen davalılarca teslim yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, teslim ve tescil yönünden davalılara başvurulması üzerine Meram Belediyesi tarafından sözleşmenin feshedildiğinden bahisle bu yükümlülüğün yerine getirilmediğini, fesih nedeniyle davalı ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş.’nin işten el çektirilerek yapılan inşaatlara ... tarafından el konulduğunu ileri sürerek, ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. ile arasında imzalanan sözleşmenin feshine, ödenen bedelden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, rayiç kira bedeline karşılık 2.000 TL maddi tazminatın tahakkuk tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davacının ihtilaf konusu talepleri yönünden dava tarihinden önce başvuru yapılmadığını, dolayısıyla temerrütün oluşmadığını, ...’nın satış sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi herhangi bir satış bedelinin de ödenmediğini, buna göre husumet yöneltilemeyeceğini, davacı ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin şekil şartlarından yoksun olup geçersiz olduğunu, davacının taleplerinin ancak yüklenici firmanın edimini eksiksiz olarak yerine getirmesi halinde talep edebileceğini, davalı şirketin Belediyeye karşı yüklendiği edimleri eksiksiz olarak yerine getirmediğinden gerek yüklenici şirketin ve gerekse de halefi olan davacının herhangi bir talepte bulunamayacağını, yüklenici şirketin Belediye ile imzaladığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında edimlerini gereği gibi ve zamanda yerine getirmediğinden sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedildiğini, mahkemenin görevli olmadığını, davacı taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak açılan davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

2.Davalı ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş vekili cevap dilekçesinde; şirket ile diğer davalı ... arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanarak, Gedavet Konutlarının inşaatına başlandığını, şirketçe sözleşmeye dayanılarak konutların satışına başlandığını, sözleşme gereğince şirket tarafından diğer davalı ...'na daireler teslim edildikten sonra sözleşmenin belediyece feshedildiğini, diğer davalınının şirkete karşı edimlerini yerine getirmediğini, şirkete hak edişlerini ödemediğini, şirketin zarara uğradığını, şirketin dairelerin teslim edilmesindeki gecikmede ve tapu kayıtlarına ilişkin gecikmede herhangi bir kusurunun bulunmadığını, şirketin de davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davacının kira bedeli istemesinin de sözleşmeye göre hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasındaki satış sözleşmesinin kararlaştırılan tarihte ifa edilmediği, Meram Belediyesi ile ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında sözleşmenin 17.08.2011 tarihinde feshedilmesi neticesi ifasının da mümkün olmadığı, yüklenici ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. tarafından, ... aleyhine Konya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/409 E. sayılı dosyasıyla açılan davanın feshin iptali olmayıp feshin haksız olduğunun tespiti ile tazminat isteğine ilişkin olduğu, neticede mahkemece 29.05.2013 tarihinde feshin haklı olduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, dolayısıyla gerek sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi ve gerekse de davacının fesih talep etmekle menfi zararını isteyebileceği, yukarıda ifade edildiği üzere menfi zararın, alacaklının sözleşme yapılmasaydı uğramayacağı fiili zararlar ile yoksun kaldığı kâr’ı kapsadığı, bunun da sözleşme kapsamında ödenen bedel ile taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedeli ile ödenen bedel arasındaki fark olduğu, Belediyenin sorumluluğunun güven sorumluluğu olduğu, TBK.m.51 uyarınca somut olayın özelliği ve hakkaniyet gereği belediyenin kusuru daha hafif olduğundan belediyenin sadece sözleşme kapsamında ödenen bedel yönünden sorumlu tutulması gerektiği, zarar yönünden yüklenici firmanın kusurlu olduğu dikkate alınarak zarardan sadece ... Boyacıoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin sorumlu olduğu, emsal alınan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan onaylanarak geçen mahkememiz dava dosyaları ve kararlarının da aynı şekilde olduğu, dava konusu taşınmazlardan K Blok 9. Kat 20 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaza ilişkin davadan feragat edildiği, diğer D blok 4. Kat 10 nolu bağımsız bölüm yönünden ödenen 120.000,00 TL bedelden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, davacının manevi tazminat isteminin koşullarının oluşmadıgı gerekçesiyle, dava konusu K Blok 9. Kat 20 Bağımsız bölüm sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine, dava konusu D Blok 4. Kat 10 Bağımsız bölüm sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, davacı ile davalılardan ... Boyacıoğlu İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında imzalanın 05.07.2010 tarihli Kozağaç Gedavet Konutları Satış Sözleşmesinin feshine, 120.000 TL sözleşme bedelinin 10.000 TL sına dava tarihinden, 110.000 TL sına ıslah tarihi olan 10.06.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, kira kaybı tazminatı ve ödeme tarihinden itibaren ticari faiz isteği yönünden açılan davanın reddine, manevi tazminatın koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... vekili ile davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 28.09.2022 tarihli ve 2022/6206 E., 2022/7106 K. sayılı ilamıyla, Mahkeme kararının davacı aleyhine feragat edilen daire bedelinin ıslah edilmeyen dava değeri üzerinden vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmemiş olması nedeniyle davalı ... lehine hükmedine vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Basvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı ... Belediyesi Başkanlığı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili dilekçesinde; davaya konu taşınmazın başkası adına kayıtlı olduğunu, kurumun tek satış için iki ayrı tazminat ödemek zorunda kaldığını, alacağın bir kere temlik edilebileceğini, yapılan ikinci temlikin geçersiz olduğunu, bu konuda mahkeme hiçbir inceleme ve araştırma yapmadan karar verildiğini, yalnızca taşınmazın bedelinin ödendiğine ilişkin makbuzun dosyaya sunulmadığını, senet asıllarının hatalı olarak ödeme olarak değerlendirildiğini, herhangi bir belgeye bakılmadan ve sunulacak olan makbuzda imza, kaşe ve mürekkep yaşı konusunda kriminal inceleme yapılmadan karar verildiğini, mahkemece ıslahla artırılan miktara zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmediğini, sözleşme bedelinin üstünde ıslah yapıldığını, güven ilkesinin Türk Hukuk sisteminde bulunmadığını, verilen kararın kanunların mülkilik ilkesine aykırı olduğunu, davacının sözleşmenin asıl muhatabı olan diğer davalı şirketin iflas işlemlerinin sürdüğü Ankara 21. İflas İdaresine başvuru yaptığına ve iflas masasına kayıt yaptırdığına ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığını ileri sürerek onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tapu iptal tescil, bedel iadesi, tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

a. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E., 2019/572 K. sayılı kararı "...Davalı ... satış sözleşmesinin tarafı değil ise de, Kozağaç Gedavet Konutları isimli projenin reklam, ilan, broşür ve diğer tanıtım faaliyetlerinde Belediyenin ismi ve logosu davalı Şirket ile birlikte, yan yana yer almış, inşaatın Belediye ile işbirliği içerisinde yürütüldüğü açıkça vurgulanmış, bizzat o dönemin belediye başkanının söz konusu proje ile ilgili demeçleri halka duyurulmuş, inşaatın Belediyenin öncülüğünde yapıldığı pek çok tanıtım materyalinde vurgulanmış, yerel ve ulusal gazetelerde, haber sitelerinde aynı hususlar belirtilerek projenin reklamı yapılmış, Belediyenin internet sitesinde dahi projenin kendilerinin öncülüğünde inşa edileceği bildirilmiş, inşaatın açılışında bizzat Belediye Başkanı yer almıştır. Tüm bu hususlar proje ile ilgilenen alıcılarda inşaatın Belediyenin güvencesi altında yapıldığı hususunda haklı ve korunmaya değer güven oluşturduğu açıktır. Davalı ... tarafından diğer davalı yüklenici Şirket’e tanıtım materyallerinde belediyenin isminin kullanılmaması yönünde ihtarlar gönderildiği, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığı savunulmuş ise de, bu yönde kamuoyuna yapılmış herhangi bir bilgilendirme mevcut olmadığı gibi, tam tersine yalnızca ilan ve broşürler değil pek çok iletişim platformunda da Belediyenin desteğinin varlığı benimsenmiş, Belediyeye ait bilboardlarda ve çöp kamyonlarında dahi, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği Belediyeye ve davalı Şirkete düşecek daireler arasında hiçbir ayrım gözetilmeksizin, projenin Belediye - Şirket işbirliği ürünü olduğu görüntüsü yaratılmıştır.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince Belediyenin sorumluluğuna gidilemeyeceği, aksi yöndeki bir kabulün arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri uygulamasına aykırı düşeceği, Belediyenin kendisine düşecek dairelerin satışı için reklamlarda yer aldığı, garantörlüğünün bulunmadığı, bu nedenle Özel Daire bozma kararının yerinde olduğu ve direnme kararının bozulması gerektiği yönündeki görüş açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.

Sonuç itibariyle yerel mahkemenin satış sözleşmesinin davalı Şirket tarafından ifa edilememesi nedeniyle diğer davalı Belediyenin güven sorumluluğu gereğince davada sıfatının bulunduğu yönündeki direnme gerekçesi usul ve yasaya uygun olup yerindedir. "

b. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası: “Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir....” şeklindedir.

c. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrası: "...Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz."

d. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un, "Ayıplı Mal" kenar başlıklı 30 uncu maddesi: "Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır."

e. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "On Yıllık Zamanaşımı" kenar başlıklı 146 ncı maddesi: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.”

f. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Seçimlik Haklar" kenar başlıklı 125 inci maddesi: "Temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteme hakkına sahiptir. Alacaklı, ayrıca borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir. Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir."

g. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun, "Borçlunun temerrüdü" kenar başlıklı 117 inci maddesi:

"Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bugünün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur. Ancak sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olduğu hâllerde temerrüt için bildirim şarttır."

h. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun, "Dava Konusunun Devri" kenar başlıklı 125 inci maddesinin ikinci fıkrası: "Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa ,devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder. (Ek cümle:22/7/2020-7251/11 md.) Bu takdirde dava davacı aleyhine sonuçlanırsa, dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur."

ı. Zaman aşımı ilk itirazı konusunda Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 10.10.2022 tarihli ve 2022/6208 E., 2022/7561 K. sayılı kararının ilgili bölümü: "Diğer davalı tarafın ıslaha karşı zamanaşımı yönünden bir itirazının olmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. Davalılardan birinin zamanaşımı savunması ileri sürüp, diğerlerinin ileri sürmemesi halinde, teselsül kurallarına dayanarak zamanaşımı definde bulunmayanlar ya da süresinden sonra bulunup da bu defileri itiraza uğrayanların zamanaşımı definden yararlanmalarına olanak bulunmamaktadır. "

i. Konya Gedavet Konutları'na ilişkin emsal Yargıtay Kararları.

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine dava şartlarına, yargılama ve isbat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

02.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.