"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2051 E., 2022/1813 K.
DAVALILAR : 1-... vekili Avukat ...,
DAVA TARİHİ : 22.06.2012
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; davalı ...'un diğer davalı ... ile tapuda kayıtlı 60.000 m²'lik taşınmaz için satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, davalı ...'nun da söz konusu sözleşmeye konu taşınmazın 10.000 m²'lik kısmı için kendisi ile noterde düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdettiğini, ancak sözleşmeye konu taşınmazın sonradan kesinleşen Kadastro Mahkemesinin kararı ile Hazine adına tespit ve tescil gördüğünü, böylece ifanın imkasız hale geldiğini ileri sürerek, sözleşmeye konu taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerine karşılık şimdilik 50.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş; beyan dilekçesi ile davalı ...'in dava konusu taşınmazın rayiç değerinden mahsup edilmek üzere iki adet daireyi çocukları adına devrettiğini, söz konusu bağımsız bölümlerin değerinin mahsubundan sonra bakiye 480.000,00 TL alacağının kaldığını belirterek, davasını bu tutarda ıslah ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde; ifanın imkansız hale gelmesi sebebiyle satış vaadine konu taşınmaza karşılık tarafından davacının çocukları adına iki ayrı dairenin tapuda devrinin yapıldığını, böylece tarafların ibralaşıp sulh olduklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde; sözleşmenin geçersiz olduğunu, pasif husumet yokluğundan ret kararı verilmesi gerektiğini, denkleştirici adalet uygulanmasını, indirim yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ... 1. Noterliğinin 25.05.1991 tarih 34724 yevmiye nolu ve 20.12.1991 tarih 90290 yevmiye nolu satış vaaadi sözleşmesinde 382 nolu kadastro parseli olarak geçen yerin Keşirler 382 nolu parsel olduğu, bu sözleşmelerde davalı ...'nun daha önce davalı ...'dan satış vaadi ile aldığı 332 ile belirtilen parselin 382 nolu parselin ön tescil numarası olduğu, bu yerin kuzeyinde bulunan ve 60.000 m² alan yerin doğu kısmındaki 10.000 m² bölümünü 3.000.000,00 Lira bedel mukabilinde davacıya satmayı taahhüt ettiği, 382 parsel sayılı taşınmazın 1992 yılı kadastro çalışmalarında 1426 ve 1427 parsel olarak tescil edildiğini, dava konusu olan 382 parselin kuzeyinde bulunan davacıya satmayı taahhüt edilen 10.000 m²'lik alanın 1426 nolu parsel içerisinde kaldığı, 1426 nolu parselin 127.200 m² olarak ve tarla vasfı ile Maliye Hazinesi adına hükmen tescil edildiği, davacının sunmuş olduğu özel rapor ve ıslah dilekçesindeki miktarın 2 nci keşif sonucu alınan bilirkişi raporundaki değerden düşük olduğu, davacının temlik aldığı 2 adet daire bedeli düşülerek talepte bulunduğu, ıslah dilekçesindeki miktardan fazla bir talebinin bulunmadığını açıkladığı, davacının satış vaadine konu 10.000 m²'lik arazi karşılığı olarak Keşirler 607 ada 5 parsel C blok 34 ve 35 nolu bağımsız bölümleri kısmi ödeme olarak davalı ...'dan dava tarihinden önce dava dışı çocukları üzerine temlik ettirdiği anlaşılmakla davanın davalı ... yönünden kabulüne, 480.000,00 TL alacağın 50.000,00 TL'lik kısmı için dava tarihi olan 22.06.2012 tarihinden itibaren 430.000,00 TL lik kısmı için ıslah tarihi olan 01.10.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine; davalı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı ... istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı istinaf başvuru dilekçesi ile; Mahkemece vekille temsil edilmemesine rağmen lehine sehven vekalet ücreti takdir edildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... istinaf başvuru dilekçesi ile; davacının vekille takip edilmemesine rağmen lehine vekalet ücreti takdir edildiğini, bilirkişilerin yorumsal olarak hazırladığı kendi içinde ve dosyadaki diğer raporlarla çelişen raporun hükme esas alınarak karar verildiğini, delillerin gereği gibi değerlendirilmediğini, davalının davacıya satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaz bedeline karşılık iki adet daireyi çocuklarına devretmek suretiyle tarafların sulh olduğunu, davacının ibralaşmadıkları yönündeki iddiasını ispatlaması gerektiğini, dinlenen tanık beyanlarının da ibralaşmayı desteklediğini, davacının savını ispatlayamadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/1 E., 2021/1794 K. sayılı kararıyla; davalılardan ...'un 11.03.2016 tarihinde öldüğü ve dolayısıyla karar tarihi itibariyle ölü olduğu, taraf ehliyetinin son bulduğu, davalının ölümüyle vekalet ilişkisi son bulacağından gerekçeli karar ve davacının istinaf dilekçesinin mirasçılarına tebliği gerektiği halde ölümle birlikte vekalet görevi sona ermiş davalının vekiline tebliği ile yetinildiği, bu nedenle gerekçeli kararın ve davacının istinaf dilekçesinin davalı ...'un mirasçılarına usulüne uygun tebliği ile istinaf ve istinafa cevap sürelerinin beklenilmesi, kararın istinafı veya istinafa cevap verilmesi halinde gerekli işlemlerin ikmali ile her halukarda istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın gönderilmesi için İlk Derece Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir.
2. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyadaki yazılara, toplanan delillere, dava konusu taşınmazın rayiç değerinin belirlenmesinde dava tarihinin esas alınmasına yönelik davalının açık istinafının bulunmamasına, konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan raporun esas alınarak satış vaadine konu taşınmazın ve davacıya devredilen bağımsız bölümlerin rayiç değerlerinin tespit edilerek davacının beyan ve kabulü doğrultusunda tazminat tutarının belirlenmiş olmasına, Mahkemece kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davacının vekille temsil edilmemiş olmasına rağmen davacı lehine vekalet ücreti takdirinini isabetli görülmemesine göre, davacı ve davalı ... vekilinin istinaf talebinin yukarıda belirtilen yönden kabulüne, davalı vekilinin istinaf isteminin sair yönlerden reddine, İlk Derece Mahkemesi kararındaki davacı lehine takdir edilen vekalet ücretine ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilerek, davalı ... hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına, davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile; 480.000,00 TL alacağın 50.000,00 TL lik kısmı için dava tarihi olan 22.06.2012 tarihinden itibaren 430.000,00 TL lik kısmı için ıslah tarihi olan 01.10.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin (kapatılan), 30.09.2019 tarihli ve 2016/19364 E., 2019/915 K. sayılı kararı.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı maddesi şöyledir; "Taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmî şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır."
3. Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci maddesinin ikinci fıkrası şöyledir; "Taşınmaz satışı vaadi, geri alım ve alım sözleşmeleri, resmî şekilde düzenlenmedikçe geçerli olmaz."
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, ibra olgusunun davalı tarafından ispat edilememesine, ileri sürülen temyiz sebeplerine göre, davalı ... tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.10.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.