"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/323 E., 2022/139 K.
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, davalı borçlular aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/3363 E. ve ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/3859 E. sayılı takip dosyaları ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların yasal süreleri içerisinde icra takiplerine itiraz ettiklerini ve takiplerin durdurulduğunu, takiplerinin dayanağının davalıların murisi ... tarafından düzenlenen 10.05.2002 tanzim, 07.08.2004 vade tarihli ve 10.000 USD tutarlı bono, 12.05.2001 tanzim, 10.10.2004 vade tarihli 10.000.000.000,00 ETL (10.000,00 TL) tutarlı bono, 12.05.2001 tanzim, 07.09.2004 vade tarihli ve 70.500 Alman Markı tutarlı bonolar olduğunu, bono bedellerinin davalıların murisi ... tarafından ödenmediğini, ...'ın kendisine ait ... ili, ... ilçesi, ... köyü ... mevkinde bulunan 63 pafta 1770 numaralı 3956 m2 lik tapusuz taşınmazı ... 2. Noterliğinin 03.04.2000 tarihli ve 5220 yevmiye nolu düzenleme şeklinde satış vaadinin temliki sözleşmesi ile taşınmazı müvekkiline verdiğini, taraflar arasında sonrasında tarihsiz harici sözleşme ile satış vaadi sözleşmesinin temliki sözleşmesine konu taşınmazın bedeli konusunda adi sözleşme akdedildiğini, müvekkilinin tarihsiz harici sözleşme ile ...'a bono bedellerinin haricinde 30.000 USD'yi elden verdiği ve karşılığında da yerin toplam bedeli konusunda 200.000 USD olarak anlaşma sağladıklarını, 30.000 USD için yasal haklarının saklı olduğunu, senet bedellerinin toplamının taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca kararlaştırdıkları bedeller ile örtüştüğünü, müvekkilinin, ... köyü ... mevkinde bulunan 53 parsel 1770 numaralı 3956 m2 lik taşınmaz ile ilgili olarak 2B yasası çerçevesinde başvuru yapmak istediği sırada taşınmazın zilyetlik hanesinde davalıların isimlerinin yazılı olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/69 Esas sayılı dosyası ile zilyetliğin tespiti davası açtığını, davanın 31.07.2013 tarihinde reddedildiğini, müvekkilinin alacaklarını tahsil edemediği gibi davalıların murisi ile yaptığı sözleşme gereğince bahse konu taşınmaza zilyetlik de olmadığını beyan ederek başlattığı icra takibine itirazın iptaline, davalıların %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili, davaya konu senetlerin satış vaadi sözleşmesinden önce verildiğini, vadesinde ödenmemesi nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin yapıldığını kabul ve ikrar etmekte olduklarını, davacı vekilinin bonoları ... 2. Noterliğinin 03.04.2000 tarih ve 5220 yevmiye sayılı satış vaadinin temliki sözleşmesinden önce yani 03.04.2000 tarihinden önce aldıklarını, bonoların ödenmediğini, alacaklısının bunun üzerine satış vaadi temliki sözleşmesinin yapıldığını ikrar ettiğini, senetlerin 2000 yılından önce tanzim edildiğini ve vadelerinin de noter sözleşmesinden önce yani 2000 yılından öncesine ait olduğunu ve ödeme tarihlerinin de geçtiğini, yani senetlerin tanzim ve ödeme tarihlerinin üzerinden 14 seneyi aşkın sürenin geçtiğini, bu nedenle davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmesini, davacı tarafın ikrarı ile takibe dayalı evrakların 2000 yılından önce tanzim ve vade içerdiği, ödenmemesi nedeniyle 2000 yılında Noter sözleşmesi yapıldığının beyanları ile sabit olduğunu, bu nedenle 10 yıllık zamanaşımı süresinden bile yararlanmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın takibe koyduğu senetler ile sözleşmede bahsi geçen senedin farklı olduğunu, harici sözleşmede davaya konu bonolar söz konusu olmadığı gibi sözleşmede geçen 30.000 USD bedelli senet verildiği, bu senedin ödenmemesi halinde yerin davacı tarafından alınabilmesi için müvekkilerinin babasına 200.000 USD ödeme yaparak yeri talep edilebileceğini belirtildiğini, davacı tarafın müvekkillerinin babasına böyle bir ödeme yapmadığını, ayrıca icra takibinde de hatalar olduğunu, alacaklı tarafın yabancı para borcu ile ilgili icra takibinde takip tarihi itibariyle yabancı para alacağının TL'ye çevrilerek icra takibine geçmesi gerekirken sözde vade tarihinden bugüne kadar yasal faiz talep etmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.02.2015 tarihli ve 2014/238 E., 2015/49 K. sayılı kararı ile; davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 25.11.2015 tarihli ve 2015/27905 E., 2015/34445 K. sayılı kararıyla; ''Taraflar arasındaki ilişkinin ödünç sözleşmesinden kaynaklandığı, bu tür sözleşmelerde Türk Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi hükmünce zamanaşımının borcun ödenmesi gerektiği tarihten itibaren 10 yıllık süre geçmiş olmakla dolacağı, dava konusu senetlerde vade tarihlerinden itibaren takip tarihine göre zamanaşımının dolmadığının açıkta anlaşıldığı, hal böyle olunca mahkemece, davaya konu senetlerin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu ve davacının iddiasını HMK. 202 maddesi kapsamında her türlü delillerle ispatlayabileceği de gözetilerek bu yöndeki tarafların tanık dahil tüm delilleri toplandıktan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği " gerekçesiyle bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 19.07.2018 tarihli ve 2016/57 E., 2018/231 K. sayılı kararı ile; '' Dava konusu senetlerde vade tarihlerinden itibaren takip tarihine göre zamanaşımının dolmadığı anlaşıldığından ve Yargıtay bozma ilamında da bu husus açıkça vurgulandığından davalının zaman aşımı itirazına itibar edilmediği, icra takipleri ve dayanak senetlerden dolayı davalı taraf borçları olmadığını ileri sürmüş iseler de, alınan ATK raporuna göre senetlerdeki imzaların davalıların murisine ait olduğu, davalı tarafça bu senetlere karşı ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi ödendiğine dair bir delil de sunulmadığı, senetlerin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği, senetlerden dolayı davacı tarafın davalıların murisinden alacaklı olduğu, davalıların murislerinin mirasını reddetmedikleri ya da buna ilişkin bir ilam sunmadıkları anlaşıldığından bu senetlere ilişkin murislerinin borçlarından sorumlu oldukları, davacının senet bedelleri ile birlikte senetlerde vade bulunduğundan takip tarihine kadar işlemiş faiz, takip tarihinden sonra yasal faiz ve ihtiyati haciz masraflarını ve vekalet ücretini talep edebileceği, ... 2.İcra Müdürlüğünün 2014/3363 E. sayılı takip dosyasında, bilirkişinin asıl alacağı talepten fazla hesapladığı, ihtiyati haciz masrafını ise ihtiyati haciz kararına ilişkin ilam ve takip talebindeki miktardan 0.50 TL düşük değerlendirdiği, ... 1.İcra Müdürlüğünün 2014/3859 E. sayılı dosyasında, ihtiyati haciz masrafını ise ihtiyati haciz kararına ilişkin ilam ve takip talebindeki miktardan 0.50 TL düşük değerlendirdiğinin anlaşıldığı, bu hususlar yeni bir ek rapor alınmasını gerektirmeyen, mahkemece düzeltilebilecek hususlar olduğundan taleple bağlı kalınarak davacının alacaklı olduğu miktarların hesap edildiği,'' gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı borçluların ... 1.İcra Müdürlüğünün 2014/3859 E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının 135.314,73 TL asıl alacak, 125.871, 96 TL işlemiş faiz, 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 70,50 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 261.557,19 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, 135.314,73 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarında yasal faiz uygulanmasına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalı borçluların ... 2.İcra Müdürlüğünün 2014/3363 Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 21.200,00 TL asıl alacak, 20.183,24 TL işlemiş faiz, 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 70,50 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 41.753,74 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, 21.200,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 ve değişen oranlarında yasal faiz uygulanmasına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş, karara karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.01.2020 tarihli ve 2018/5858 E., 2020/230 K. sayılı kararıyla; "Mahkemece bozmaya uyulduğu halde dava konusu senetlerin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği gerekçesi ile kısmen kabul kararı verilmiş ise de, bozma ilamı doğrultusunda dava konusu senetlerin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu gözetilerek ve bu doğrultuda taraf delilleri değerlendirilerek bir sonuca varılması gerektiği'' gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediğine karar verilmiştir.
3.Bozma kararına karşı süresi içinde davacı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuş, Dairenin 22.06.2021 tarihli ve 2020/9312 E., 2021/6936 K. sayılı kararı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''davanın, itirazın iptali isteminde ilişkin olduğu, açılan eldeki davada davacı vekili müvekkilinin davalıların murisinden taşınmaz satın aldığını devrin gerçekleşmemesi nedeniyle takip konusu bonoları aldığını, zamanaşımına uğramış bononun medeni usul hukuku anlamında yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, somut uyuşmazlıkta, davaya konu senetlerin taşınmazın davacıya satılması için verildiği, ancak satış işleminin gerçekleşmediği, dinlenen taraf tanıklarının beyanları ile davalılar murisinin senet bedeli kadar davacı tarafa borçlandığı, senet zamanaşımına uğramış ise de temel ilişkideki alacağın yazılı delil başlangıcı ve tanık beyanları ile kanıtlandığı kanaatine varıldığı, davalılar tarafından da ödeme olgusunun ispat edilemediği'' gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davalı borçluların ... 1.İcra Müdürlüğünün 2014/3859 E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının 135.314,73 TL asıl alacak, 125.871, 96 TL işlemiş faiz, 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 70,50 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 261.557,19 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, 135.314,73 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz uygulanmasına, alacağın likit nitelikte olması nedeni ile İcra İflas Kanunu'nun 67/2-5 maddeleri gereğince davacı yararına hükmedilen miktar üzerinden %20 oranına tekabül eden 52.311,44 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı borçluların ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/3363 Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 21.200,00 TL asıl alacak, 20.183,24 TL işlemiş faiz, 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 70,50 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 41.753,74 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, 21.200,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 9 oranında yasal faiz uygulanmasına, alacağın likit nitelikte olması nedeni ile İcra İflas Kanunu'nun 67/2-5 maddeleri gereğince davacı yararına hükmedilen miktar üzerinden %20 oranına tekabül eden 8.350,75 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 11.04.2023 tarih ve 2022/4392E.-2023/1081 K. sayılı ilamıyla; davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1. bendinin hükümden çıkartılarak, yerine; '' davanın kısmen kabulü ile, davalı borçluların ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/3859 E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının 135.314,73 TL asıl alacak, 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 70,50 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 135.685,23 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, 135.314,73 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 9 oranında yasal faiz uygulanmasına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,'' ibaresinin yazılmasına ve hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkartılarak, yerine; '' davalı borçluların ... 2. İcra Müdürlüğünün 2014/3363 E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının 21.200,00 TL asıl alacak, 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 70,50 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 21.570,50 TL alacak yönünden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine, 21.200,00 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 9 oranında yasal faiz uygulanmasına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine'' ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davalılar vekili, temyiz dilekçesindeki ve önceki aşamalarda ileri sürdükleri hususları tekrar ederek Dairenin düzelterek onama ilamının kaldırılarak mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalıların murisi tarafından aldığı borç paralara karşılık davacıya verilen ve ödenmeyen, zamanaşımına uğramış bonolara dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule uygun sayılmaz, bozma sebebidir. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durum olup, buna usuli müktesep hak" denilmektedir. Gerçekten, mahkemenin doğru bularak uyduğu veyahut uymak zorunda olduğu bozma kararı ile dava, usul ve kanuna uygun bir çığıra sokulmuş demektir. (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).
2.Taraflardan yalnız birinin temyizi üzerine verilen bozma kararına uyan mahkemenin temyiz eden tarafın, önceki (bozulan) karara oranla daha aleyhine olan bir hüküm vermemesi ilkesi, usule ilişkin kazanılmış hak müessesesi ile de yakından ilgilidir. (Prof.Dr. ..., Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, Cilt ;5, 2001, s; 4732 -4737)
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozmaya uyularak verilen mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekir.
VIII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile karar düzeltme harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,
23.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.