"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/1 Esas, 2022/403 Karar
DAVA TARİHİ : 15.08.2013
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, alacaklı olduğu bonoların tahsili için davalı avukata vekaletname verdiğini ve bonoları teslim ettiğini, davalının azledilmesine rağmen bonoların kendisine iade edilmediğini, bonoların bedelinin davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın bonodan kaynaklandığı, ticari senetlere ilişkin uyuşmazlıkların Türk Ticaret Kanununda düzenlendiği ve mutlak ticari davalardan olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. BİRİNCİ BOZMA KARARI
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi'nin 18.06.2015 tarihli 2015/11334 E., 2015/20758 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasında Borçlar Kanununda düzenlenen vekalet sözleşmesi bulunmakla uyuşmazlığın vekalet sözleşmesinden kaynaklandığı, mahkemenin görevli olduğu, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı bozulmuştur.
B. İKİNCİ BOZMA KARARI
1.Bozmaya uyan mahkemece; davalının görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırıldığı, davalıdan bono bedelleri talep edilmiş ise de senet borçluları aleyhine yapılan icra takibinde davacı dışındaki diğer kişilerden bono bedellerinin tahsil edilemediği, vekalet sözleşmesi uyarınca görevini yerine getirmediğinden davalı hakkında suç duyurusunda bulunulmasının yeterli olacağı senetlerden dolayı takip yapılamayacağı, senetlerin bedelleri ile faizlerine yönelik takip dosyasında takip yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2. Dairece verilen 23.02.2021 tarihli 2020/3818 E. 2021/1805 K. sayılı ilamla; davacı ve ortağı ile davalı vekil arasında 07.01.2009 tarihli, "8 adet toplamda 295.000,00 TL bedelli senetlerin tahsili" konulu avukatlık ücret sözleşmesi imzalandığı, tahsil edilen bedelin % 25'inin avukatlık ücreti olarak kararlaştırıldığı, aynı tarihli "Ekte sunulu tahsili için verilen 8 adet toplamda 295.000,00 TL bedelli senetlerin tahsili karşılığında tahsil edilen bedellerin % 25'i defaten peşinen ödemeyi kabul eder." konulu, temlik edenin davacı ve ortağı, temlik alanın ise dava dışı ... olduğu, temlik sözleşmesi fotokopisi bakımından davalının akrabası olan ...'in duruşmadaki yeminli beyanında davalının iş yerinde temizlik ve çay işleri ile ilgili görevli olduğunu, davalının kendisinin yeğeni olduğunu, bu temlik sözleşmesinde temlik alacaklısı olmadığını, imzanın kendisine ait olmadığını, temlik sözleşmesinin geçersiz olduğunu bildirdiği, aslı sunulmayıp fotokopisi bulunan temlik sözleşmesinin geçersiz olduğu, 05.05.2009 tarihinde 7 adet bono bedelinin tahsili için İstanbul 13. İcra Müdürlüğü 2009/15539 E. sayılı, alacaklısı ..., borçluları ise senet borçluları ..., ... ve davacı ile .... San. Tic. Ltd. Şti. olan 168.791,93 TL talepli takip başlatıldığı, takip dayanağı olarak temlik sözleşmesinin değil sadece senetlerin gösterildiği, takip alacaklısı ...'in vekilliğini, dosyamız davalısının yaptığı, İstanbul 13. İcra Müdürlüğünden gelen cevabi yazıda senet asıllarının kasalarında yer olmadığından görüldü yapılıp takip alacaklısı vekili olan dosyamız davalısına geri verildiğinin bildirildiği, davacı tarafından davalı avukata 13.06.2011 tarihinde ihtarname çekilip teslim edilen bonoların akıbeti sorulmakla, 17.06.2011 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından bilgi verilmediğinden ve senetler iade edilmediğinden, herhangi bir ödeme de yapılmadığından davalı vekilin 19.07.2011 tarihinde azledildiği, davalı tarafından senet asıllarının kendisinde bulunmadığı savunulsa da bu savunmaya itibar edilemeyeceği, davalının avukatlık ücret sözleşmesi gereği kendisine tahsil için teslim edilen 8 adet ve toplamda 295.000,00 TL bedelli senetleri takibe koymadığı mahkemece, Avukatlık Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince davacının zararın oluşup oluşmadığına göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
C. MAHKEMECE BOZMAYA UYULARAK VERİLEN KARAR
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, alınan hesap bilirkişi raporu ile davalı vekilin davacıdan teslim aldığı 8 adet senet yönünden itirazın iptali talebine konu takip dosyası yönünden maddi zarar kapsamında asıl alacak ve işlemiş faizlerin uyumlu olduğunun, asıl alacak 295.000,00 TL ve işlemiş faizin 112.800,00 TL olduğunun belirlendiği, davalı tarafından senet asıllarının kendisinde bulunmadığı savunulmuş ise de İstanbul 13.İcra Müdürlüğü 2009/15539 E. cevabi yazısında senet asıllarının kasalarında bulunmadığı, görüldü yapılıp dosyamız davalısına geri verildiğinin bildirilmesi karşısında davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmeyeceği, vekilin, vekalet görevini sadakat ve özen ile ifa etme yükümlülüğü bulunduğu, davalının eylemi nedeniyle davacının uğradığı zarar bakımından icra takip dosyasında takibe konulan senet bedelleri ve faizlerinin tahsili için başlatılan takibin yerinde olduğu, alacak miktarı likit olmakla icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, takibin 295.000,00 TL asıl alacak ve 112.800,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 407.800,00 TL üzerinde devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine ve asıl alacağın % 20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; hukukçu ya da avukat bilirkişiden rapor alınması gerekirken hesap uzmanı bilirkişinin hukuki değerlendirmelerde bulunduğunu, davalının bir kısım senetleri tahsil için takibe koyduğunu ancak tahsil edemeden ve vekalet ücreti alamadan azledildiğini, senetleri iade edememesinin davalının kusurundan kaynaklanamadığını, senetlerin başkasında olduğunu, senet bedellerinden tamamen sorumlu tutulmasının haksız olduğunu, temlik sözleşmesi ile senetleri ... teslim aldığını, illiyet bağı bulunmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.09.05.1960 tarihli ve 21/9, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri
3.Değerlendirme
Mahkemece bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme yapılmasına, bozma ile kesinleşen hususların karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturmasına ve özellikle davalının davacıdan aldığı dosya kapsamı ile sabit olan senetleri davacıya iade ettiğini ispat edemediğinin, vekilin özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinin, anlaşılmasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,25.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.