Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4338 E. 2024/3065 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira alacağının tahsili için yapılan takip nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespiti istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, önceki bozma kararlarında belirtilen hususları gözeterek ve davalının kira alacağını ispatlayamaması nedeniyle davacıların bir kısmının borçlu olmadığına karar vermesi usul ve kanuna uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/794 E., 2023/1550 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davalı tarafından kira alacağının tahsili istemi ile müvekkilleri hakkında takip başlatıldığını, davacılardan ..., ... ve ...'in, ...'ın mirasçıları, ... ve ...'nin ise ...'nin mirasçıları olduğunu, davacıların murisleri olan ... ile ...'nin icra takibine konu iş yerinin eski kiracısı olduklarını, murislerin 26.01.1993 tarihinde kiralananı dava dışı kişilere devrettiklerini, müvekkillerinin murislerinin kiracılık sıfatı kalmadığını belirterek; davacıların borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesinde ise 01.01.2003 tarihli sözleşmenin imzalanması ile ilk sözleşmenin feshedilmiş olduğunu, feshedilmiş sözleşmeye dayanılarak başlatılan takipte ancak 01.01.2003 tarihine kadar olan kira bedellerinin talep edilebileceğini, aylık kira bedellerinin davalı tarafından ispatlanması gerektiğini, 18.01.2005 tarihinden önceki kira bedellerinin zamanaşımına uğradığını beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacıların kira borçlarından sorumlu olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen16.02.2016 tarihli ve 2014/1159 E., 2016/171 K. sayılı kararla; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen, 31.01.2017 tarihli ve 2017/290 E., 2017/778 K. sayılı ilamla; davacıların sair temyiz itirazlarının reddine, davalı kiraya veren vekili tarafından 19.01.2010 tarihinde başlatılan icra takibinde, 01.03.2000 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayanılarak 01.09.2000 - 18.01.2010 dönemi için 241.838,00 TL kira alacağının tahsilinin talep edildiği, takibe dayanak 01.03.2000 başlangıç tarihli kira sözleşmesini ..., ... ve ...’ın kiracı sıfatı ile imzaladıkları, aynı taşınmaz hakkında davalı kiraya veren ve kiracılar ..., ... ve ... arasında 01.01.2003 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği, 01.01.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde ... kiracı olarak yer almadığına göre 01.01.2003 tarihinden sonraki kira borçlarından yenilenen kira sözleşmesinde taraf olmayan ... mirasçılarının sorumlu tutulmasının doğru olmadığı, ... mirasçısı ...’ın belirtilen şekilde mirasçı olarak yenilenen dönem kira borçlarından sorumlu değil ise de, kiracı sıfatıyla sözleşmeye taraf olduğundan kira borçlarından kiracı sıfatı ile sorumluluğunun devam ettiğinin gözetilmesi gerektiği, öte yandan, 01.03.2000 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde aylık kira bedeli 150,00 TL, 01.01.2003 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde ise aylık kira bedelinin 672,00 TL olarak belirlendiği, sözleşmelerde belirli ve muayyen bir artış şartının bulunmadığı, davaya dayanak olan takipte 01.09.2000-18.01.2010 dönemi için 241.838,00 TL kira alacağının tahsili talep edilmiş ise de hangi dönem için ne kadar aylık kira bedeli istenildiğinin açıklanmadığı, bu nedenle Mahkemece; öncelikle davalı kiraya verene bu konuda talebini açıklaması, aylık kira bedelinin belirlenmesi yönünden taraf delillerinin toplaması, kira bedelleri tespit edildikten sonra davacıların sorumlu olduğu kira borcunun belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verdiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 05.08.2021 tarihli ve 2018/1340 E., 2021/1048 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... ve ...'in davalıya icra dosyasında 204.107,31 TL borçlu olmadıklarının tespitine, davacılardan ..., ... ve ...'nin davasının ve şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

2. Dairece verilen 20.10.2021 tarihli ve 2021/6885 E., 2021/10357 K. sayılı ilamla; taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine takibe konu kira tutarının ispatının kiraya verene ait olduğu, davalının tek yanlı kira oranı ve kira bedeli belirlemesine itibar edilemeyeceği, davalı kiraya veren kira miktarını ispat edemediğine göre, sözleşmelerde kararlaştırılan kira bedelleri ve yine sözleşmede kira bedellerinin aydan aya peşin olarak ödeneceği de dikkate alınarak Mahkemece, talep edilen kira bedeli ve icra takip tarihine kadar işleyen faiz toplamı üzerinden inceleme yapılarak kira borcunun belirlenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı hüküm tesis edildiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ile imzalanan 01.03.2000 tarihli sözleşmede kiracıların ..., ... ve ... olduğu, 01.01.2003 tarihli kira sözleşmesinde kiracı sıfatının ..., ... ve ...'de bulunduğu, ikinci sözleşmenin imzalanmasıyla birlikte ikinci sözleşmenin feshedilmiş olduğu, her ne kadar ...'nin 21.09.2008 tarihinde vefat ettiğini ve bu tarihten sonrası için mirasçılarının sorumlu tutulamayacağı beyan edilmiş ise de mirasçıları sözleşmeyi feshetmediklerinden sorumluluktan kurtulamayacağı, alınan bilirkişi raporuna göre davalıların kira borcunun hesaplandığını, iş yerinin devrinin kira sözleşmesinin devri anlamına gelmeyeceği, ayrıca kiraya verenin kira ilişkisinin devrine yazılı olarak onay vermesi gerektiği, davalının icra takibine kötü niyetli olarak giriştiğini kabule elverişli herhangi bir delilin ise bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, davacılardan ... ve ...'in davalıya icra dosyasında 221.137,80 TL borçlu olmadıklarının tespitine, davacılardan ..., ... ve ...'in davalıya icra dosyasında 100.831,07 TL borçlu olmadıklarının tespitine, şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili; davalının takip talebinde, takipten öncesine ilişkin faiz talebinde bulunmadığını, faiz hesaplamasının hukuka aykırı olduğunu, aksi kabul edilse dahi alacağa yasal faiz uygulanması gerektiğini, davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı vekili; takibe konu kira borçlarından davacıların müteselsilen ve müştereken borçlu olduklarını, bilirkişi raporunda yıllara göre arttırılmadan sadace sözleşmedeki kira bedeli üzerinden hesaplama yapıldığını, bu kira miktarının çok düşük olduğunu, bu hususa ilişkin itirazlarının dikkate alınmadan karar verildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için yapılan takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.

3.Değerlendirme

Temyizen incelenen Mahkeme kararının; bozma ilamlarında belirtilen hukuki esaslar gözetilerek verildiği, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

15.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.