Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4378 E. 2024/2726 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sağlık hizmeti alım sözleşmesi kapsamında uygulanan cezai şartın hukuka uygunluğu ve haksız kesinti iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uyularak alınan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna dayanılarak cezai şartın kısmen yerinde olmadığı değerlendirilerek, mahkemenin davacının menfi tespit ve istirdat talebini kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/15 E., 2023/223 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı Kurumla imzaladıkları Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi gereği bir takım branşlarda hizmet sunmayı taahhüt ettiğini, müvekkilinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, dava dışı ..., ..., ... ve ... isimli hastalara uygulanan tedavi hizmeti ile ilgili faturaların, hastalara sağlık hizmeti sunulmadığı ve acil şikayeti olmadan acilden Kuruma fatura düzenlendiği gerekçeleri ile davalı Kurum tarafından ödenmediğini, ayrıca müvekkilinin sözleşmenin (11.1.15) ve (11.16) maddeleri uyarınca toplam 140.000,00 TL para cezası ile cezalandırıldığını, kesilen cezanın sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; şimdilik 10.000,00 TL ceza-i şarttan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiş, 20.01.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 140.000,00 TL yönünden borçlu bulunmadığı ve davalının ceza-i şarta mahsuben müvekkilinin hakedişinden 16.04.2013 tarihinde kesmiş olduğu 90.156,58 TL'nin dava tarihinden itibaren davalıdan tahsili olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi'nin (11.1.16) numaralı maddesi gereği fatura ve faturaya dayanak belgelerin gerçeğe aykırı düzenlendiğinin tespiti halinde 10.000,00 TL'den az olmamak üzere işlem bedellerinin beş katı cezai şart uygulandığını, söz konusu ceza-i işlemlerin ilgili mevzuat gereği hukuka aykırılık teşkil etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 06.05.2014 tarihli ve 2012/582 E., 2014/214 K. sayılı kararıyla; alınan bilirkişi ve ek bilirkişi raporlarındaki “sadece ilaç yazdırmak için gelinmesi hali muayene olarak kabul edilip ücretlendirilmesinin uygun olduğu” değerlendirmesi esas alınarak, davacının sözleşmeye aykırı davranmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, 20.11.2012 tarihli ve cezai şartın iptaline, davacının davalıya 140.000,00 TL borçlu bulunmadığının tespitine, 90.156,58 TL'nin 16.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV.BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.06.2015 tarihli ve 2014/25546 E., 2015/20474 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece ilgili hastalar ile hasta yakınlarının tanık sıfatıyla dinlenmesi, hastaların rahatsızlıklarına uygun olan uzman katılımı ile oluşacak bilirkişi heyetinden, denetime uygun rapor alınarak, hastaların belirtilen tarihlerde tedavi olup olmadıklarının ve şikayetlerinin acil müdahaleyi ve muayeneyi gerektirip gerektirmediğinin ilgili epikriz raporları ile birlikte değerlendirilerek sonuca uygun karar verilmesi gerektiğinden bahisle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 28.06.2022 tarihli ve 2016/119 E., 2022/282 K. sayılı kararla; bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda bilirkişiden alınan rapor gereği uygulanan 140.000,00 TL ceza-i işlemden 36.000,00 TL'sinin yerinde olduğu, 104.000,00 TL'sinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 03.11.2022 tarihli ve 2022/6495 E., 2022/8472 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece taleple bağlılık kuralı gereğince, davacı tarafın davalı Kurumun dava konusu cezai işleme ilişkin yaptığı kesintinin iadesine ilişkin alacağına dair ıslah dilekçesinde belirtmiş olduğu 90.156,58 TL’yi aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığından bahisle, davalının sair temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporuna göre, davacıya uygulanan 140.000,00 TL cezai işlemden 36.000,00 TL'sinin yerinde olduğu, 104.000,00 TL'sinin yerinde olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 20.11.2012 tarihli cezai şartın iptaline, davacının davalıya 104.000,00 TL borçlu bulunmadığının tespitine, 90.156,58 TL'nin 16.04.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; hükme esas alınan raporların denetime elverişli olmadığını, heyetin yeterli uzmandan oluşmadığını, dinlenen tanıkların beyanlarının somut uyuşmazlığın çözümü için yeterli olmadığını, 2013 tarihli Zeyilname hükümlerinin somut uyuşmazlığa uygulanmasının hatalı olduğunu, sonradan yürürlüğe giren Zeyilname gereği cezai şart tutarlarında indirim uygulanmasının doğru olmadığını, Zeyilname öncesi dönemde müvekkilinin uyguladığı cezai işlemin mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, sağlık hizmeti alım sözleşmesine dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

04.02.1959 tarihli ve 13/5 ile 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.

3. Değerlendirme

Mahkemece; uyulan bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve araştırma yapılarak, mevcut deliller takdir edilerek karar verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici madde 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

02.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.