"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/438 E., 2023/900 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bolu 3. Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2020/283 E., 2022/41 K.
Taraflar arasındaki ayıplı malın misli ile değişimi, alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ayıplı malın misli ile değişimi talebinin reddine, alacak davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili tarafından davalıdan 19.11.2019 tarihinde Mercedes Benz A180 Dizel Sedan AMG marka 2019 model sıfır araç satın alındığını, 22.06.2020 tarihinde çok düşük hızda gitmesine rağmen aracın aniden arızalandığını, davalı tarafa danışmasına müteakip aracın akslarının kırıldığının anlaşıldığını, arızanın aracın orjinalliğini bozduğunu, fiyatını düşürdüğünü, çekici ile aracın davalıya teslim edildiğini, değiştirilecek parçanın yurtdışından geleceği ve onarım yapıldıktan sonra müvekkiline teslim edileceğinin belirtildiğini, sıfır olarak satın alınan araçtaki arıza nedeniyle markaya güveninin sarsılması nedeniyle onarım yapılsa dahi ayıplı aracı tekrar kullanmasının mümkün olmadığını, arızanın araçtaki orjinalliği bozması ve bu sürekliliğin araçtan beklenen faydayı ortadan kaldırması nedeniyle satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edildiğini, bundan ayrı 22.06.2020 tarihinden bu yana müvekkili araçsız kaldığından aracın misli ile değiştirileceği tarihe kadar satın alınan araç değerinde bir aracın kira bedelinin de ödenmesi gerektiğini, bu amaçla kiralanan araç için 35.400,00 TL ödeme yapıldığını, 10.07.2020 tarihli ihtar ile, aracın misli ile değiştirilmesi ve kira parasının ödenmesi istenildiği halde ihtara cevap verilmediğini, davalı tarafça 21.08.2020 tarihinde gönderilen ihtarda, aracın tamir edildiği ve servisten alınması hususunda müvekkiline baskı yapılmaya çalışıldığını, seçimlik hakkın kullanılacağı bildirilmesinden sonra düzenlenen ihtarın davalının kötüniyetini ortaya koyduğunu, araç orjinal halini kaybettiğinden araca olan güvenin sarsıldığını, değişim talebi davalıya iletildiği halde davalının yasal zorunluluğunu yerine getirmediğini ileri sürerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla satış bedeli olan 300.850,50 TL 'nin şimdiki alım gücüne ulaştırılarak aracın teslim tarihinden itibaren işleyecek faiziyle, bundan ayrı araç kiralama bedeline karşılık şimdilik 35.400,00 TL'nin davalıdan tahsiline, dava sürecinde aracın müvekkili kullanımında bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının ücretsiz onarım hakkını seçtiğini ve seçimlik hakkın gereğinin yerine getirildiğini, süreçte mağdur olmaması için davacıya ikame araç verildiğini, ikame aracın ancak ihtarname tarihinden sonra geri getirildiğini, araçta tekrarlayan, giderilemeyen ve araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran ayıp, gizli ayıp ve üretim hatası bulunmadığını, aks mili arızasının kullanıcı hatasından da kaynaklanabileceğini, basit onarım işi nedeniyle aracın misli ile değişimi talebinin hakkaniyete aykırı olduğunu, aksi yönde karar verilirse değer kaybının hesaplanması gerektiğini, davacı ihtara rağmen gelip aracını almadığından kira bedeli talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının aracın serviste bulunduğu esnada aracın tamirini istemediği misliyle değişimini talep ettiğine dair ihtarname keşide ettiği, kısa bir süre sonra davalı tarafın da aracın tamirinin yapıldığı ve aracın teslim alınmasına ilişkin ihtarname gönderdiği, alınan bilirkişi raporunda aracın imalat kaynaklı gizli ayıplı olduğu ve bu ayıbın tamir suretiyle giderildiği, tamir nedeniyle araçta bir değer kaybının oluşmayacağının belirtildiği, her ne kadar davacı tüketici tarafından seçimlik haklardan misli ile değişim talep edilmiş ise de yapılan servis işlemlerinden sonra araçtaki gizli ayıbın giderildiği, bu itibarla tüketicinin misli ile değişim seçimlik hakkını kullanmasının iyi niyet kurallarına aykırı ve satıcı aleyhine orantısızlığa sebep olacağından hakkaniyet ilkesi gözetilerek davacının tamir seçimlik hakkını kullandığının kabulü ile davacının misli ile değişime veya bedel iadesine yönelik talebinin reddine, tamir sonucu araçta değer kaybı oluşmadığından bedelde indirim yapılmasına yer olmadığına, dava konusu aracın tamir süresinin 60 gün olduğu, davacının 19 gün ikame araç kullandığı ve 41 gün aracından mahrum kaldığı, bu süre için araç kiralama bedelinin toplam 23.457,33 TL olacağı gerekçeleriyle davacının dava konusu aracın misliyle değiştirilmesine ilişkin talebinin reddine, davacının aracından mahrum kalması nedeniyle araç kiralama bedeli talebinin kısmen kabulü ile 23.457,33 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı itirazları karşılamak amaçlı ek rapor alınmadığını, dosyaya sunulan beyanların ve içtihatların dikkate alınmadığını, araca orjinal parça takılması nedeniyle araçta değer kaybı olmayacağı yönündeki gerekçenin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davanın hiç bir aşamasında tamire ilişkin seçimlik hakkın kullanılmadığını, 10.07.2020 tarihli ihtardan sonra müvekkilinin bilgisi dışında ve rızası hilafına aracın tamir edildiğini, aracın teslim tarihinin 18.02.2021 tarihinden sonra olduğunu, müvekkilinin davalı tarafça tamir seçimlik hakkını kullanmaya zorlandığını, Kanun'da tüketicinin gizli ayıplı malı misli ile değiştirme yönündeki tercihinin satıcı tarafından yerine getirilmesinin bir yükümlülük olarak düzenlendiğini, 10.07.2020 tarihinde aracın henüz tamir edilmediğini, araca duyulan güvenin azaldığını, garanti kapsamında aracın misli ile değiştirilmesinin, ayıbın değerinin değil öneminin gözetilmesi gerektiğini, aracın 2021 yılında da soğutma kompresör arızası verdiğini, bilirkişi raporunun kabul edilemeyeceğini, araç gizli ayıplı olduğundan bu haliyle aracın değerinin düştüğünü, müvekkilinin iyiniyetli olduğunu belirterek aracın misli ile değiştirilmesi kiraya ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi bakımından kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; davacıya aracın tamiri süresince ikame araç verildiğini, onarım süresi içinde araçsız kalmadığını, bilirkişi raporuna bu yönde itiraz edildiğini, günlük kiralama bedelinin de fahiş olduğunu, davacının araç kiraladığını ispat edemediğini, aleyhine hükmedilen karar ilam harcının fazla olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi rapor içeriğinde söz konusu ayıbın kullanımdan kaynaklı olmayan üretimden kaynaklı ayıp olduğu, tüketicinin aracı ilk satın aldığı zamanda ayıbı tespit edemeyeceği, kullanım ile ortaya çıkan gizli ayıbın söz konusu olduğu, davacının onarım için aracı davalıya ait yetkili servise bırakmak suretiyle ücretsiz onarım hakkını kullandığının kabulünün gerektiği, aks kırılması arızasının garanti kapsamında ücretsiz olarak giderilmesi sonucu araçta değer kaybı oluşmadığı gibi, sürüş güvenliğini etkileyen bir durum olmadığının belirtildiği, Tüketici Kanunu kapsamında davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullandığını kabul edebilmek için ayıpların onarımla giderilmesi ve onarımın makul sürede yapılmış olması gerektiği, alınan bilirkişi rapor içeriğine göre sistemin komple yenisiyle değiştirilmesi sonrası arızanın devam etmediği yönündeki tespit nazara alındığında, davacının seçimlik hakkını onarım yönünde kullandığı ve onarım ile arızaların giderilmiş olması nedeniyle misliyle değişim seçimlik hakkını kullanmasının edimler arasında orantısızlık yaratacağından davacının bu yöndeki başvurusunun yerinde olmadığı; davacının aracın tamir sürecinde araçtan 60 gün mahrum kaldığı bilirkişi raporu ile belirlenmiş, bu süreden davalı tarafından sağlanan ikame araç süresinin düşümü ile kalan 41 gün için belirlenen kira bedelinde de bir isabetsizlik görülmediği gerekçeleriyle taraf vekillerinin başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili katılma yoluyla temyiz dilekçesinde; istinaf sebeplerini tekrar ederek aleyhe kısım yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim ve araçtan yoksun kalınan süreye ilişkin kira istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 11 ve 56 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ayıbın gizli olduğunun ve kullanıcı hatasından kaynaklanmadığının tespit edildiği, kira bedeli talebine yönelik hesaplamanın denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Somut olayda; davacı tarafından 19.11.2019 tarihinde satın alınan aracın 22.06.2020 tarihinde arızalanarak çekici marifetiyle davalıya teslim edildiği, davacı tarafından davalıya gönderilen 10.07.2020 tarihli ihtar ile aracın misli ile değişiminin talep edildiği, davalı tarafça verilen 21.08.2020 tarihli cevabi ihtarda arızanın onarıldığı ve teslim alınabileceği hususunun ihtar edildiği, arızanın aks milinden kaynaklandığının anlaşıldığı; hükme esas alınan bilirkişi raporunda arızanın gizli olduğu ve kullanıcı hatasından kaynaklanmadığı belirtilmiştir.
3. Aks miline ilişkin arıza tespit edildikten sonra arıza hakkında tüketicinin bilgilendirilmesi, bundan sonra tüketicinin onarıma ilişkin onayının alınması gerektiği ancak davacı tüketicinin onayı alınmadan onarımın yapıldığı anlaşılmış olup aracın arızası nedeniyle servise teslim edilmesinden sonra misli ile değişime ilişkin seçimlik hakkın kullanıldığı 10.07.2020 tarihli ihtarın da makul sürede olduğu değerlendirilmiştir.
4. O halde İlk Derece Mahkemesince; davacının aks milinin değişitirilmesi gerektiğini öğrendikten sonra 10.07.2020 tarihinde misli ile değişim seçimlik hakkını kullandığını davalı tarafa bildirdiği, 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinde sayılan haklar seçimlik hak niteliğinde olup karşı tarafın rızasına veya onayına bağlı olmadığı, buna göre onarımın kabul edilmeyip misli ile değişim hakkının kullanılması ve araca olan güvenin sarsılması da birlikte değerlendirildiğinde misli ile değişim talebinin hakkaniyete aykırılık teşkil etmediği gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,25.09.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
K A R Ş I O Y
Uyuşmazlık, ayıp iddiasına dayalı misli ile değişim ve araçtan yoksun kalınan süreye ilişkin kira istemine ilişkindir.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, mahkemenin açıklayıcı gerekçesi ile özellikle aracın onarım maksadıyla servise bırakılmış olması ve onarım nedeniyle araçta bir değer kaybının oluşmayacağının anlaşılmış olmasına göre; misli ile değişimin hakkaniyete aykırılık teşkil edeceği kanaatiyle kararın ONANMASI düşüncesinde olduğumdan; Sayın çoğunluğun bozmaya ilişkin gerekçesine iştirak edilmemiştir.25.09.2024