"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki kiralananın tahliyesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince 15.11.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar verilmiştir.
Ek kararın davalı tarafından temyizi üzerine, Dairenin 17.05.2023 tarihli ve 2023/20 E., 2023/1489 K. sayılı kararıyla Bölge Adliye Mahkemesinin 15.11.2022 tarihli ek kararının onanmasına karar verilmiştir.
Daire kararının davalı tarafından düzeltilmesi istenilmekle yapılan ön inceleme sonucu gereği düşünüldü:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 304 üncü maddesinde hükümdeki yazı ve hesap hataları ile benzeri açık hataların taraflardan birinin talebi üzerine ya da resen düzeltilebileceği öngörülmüştür.
Anılan maddede belirtilen hata kavramından amaç; hukuksal değerlendirme ve denetim dışında, tamamen maddi olgulara yönelik, ilk bakışta hata olduğu açık ve belirgin olup, her nasılsa inceleme sırasında gözden kaçmış ve bu tür bir yanlışlığın sürdürülmesinin kamu düzeni ve vicdanı yönünden savunulmasının mümkün bulunmadığı, yargılamanın sonucunu büyük ölçüde etkileyen ve çoğu kez tersine çeviren ve düzeltilmesinin zorunlu olduğu açık hatalardır.
Yapılan bu açıklamalar ışığında, maddi hatanın düzeltilmesi talebine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Dairenin yukarıda belirtilen 17.05.2023 tarihli ve 2023/20 E., 2023/1489 K. sayılı onama ilâmında herhangi bir maddi hatanın bulunmadığı ve davalı talebinin karar düzeltme istemi niteliğinde olduğu anlaşılmakla davalının maddi hatanın düzeltilmesi istemli dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalının maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinin REDDİNE,
Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.10.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
1. Dava, 6.300 usd takip alacağına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. Yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesinin 15.10.2020 tarihli kararıyla davanın reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da 20.09.2022 tarihli kararla istinaf isteminin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmiş, bu karar davalı tarafça temyiz edilmiş olup bu karar Bölge Adliye Mahkemesi tarafından temyiz isteminin reddine dair ek karar verilmiş ve bu kararın da temyizi üzerine Daire’ce hükmün onanmasına karar verilmiştir. Şimdi ise davalı taraf maddi hata düzeltme istemiyle temyiz dilekçesinin incelenmesini talep etmektedir. Dairenin sayın çoğunluğunca talebin reddine karar verilmiş olup sayın çoğunluğun bu görüşüne katılmıyorum. Şöyle ki;
3. Hukuk ve adalet anlayışında yaşanan gelişmelere orantılı olarak 1982 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36.maddesinde “Adil yargılanma hakkı” temel insan hakları arasında sayılmıştır. Adil yargılanma ilkesi kapsamındaki haklardan biri de, “Mahkemeye Erişim Hakkı” dır. Diğer bir anlatımla, “mahkemeye erişim hakkı” adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından birisidir. Mahkemeye erişim hakkı şüphesiz yüksek mahkemeye ulaşma hakkını da kapsar (AYM 23.10.2019 T. ve 2016/73086 BB no’lu). Mahkemeye ulaşmayı aşırı derecede zorlaştıran ya da imkânsız hale getiren uygulamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir (... ..., Adil Yargılanma Hakkı Rehberi, Anayasa Mahkemesi Yayınları, s.31 vd.). Bu bağlamda mahkemeye erişim konusunda yasalarda yoruma açık bir hüküm bulunması halinde, adil yargılanma hakkını mümkün kılan yorum tercih edilmelidir.
4. Dava değeri 6.300 usd olup, Bölge Adliye Mahkemesinin 08.02.2023 olan karar tarihi itibariyle usd/TL kurunun 18,338 olduğu, bu tarih itibariyle TL değerinin 115.535 TL olduğu, HMK’nın 362/2.maddesinde temyiz kesinlik sınırı hakkında “Alacağın tamamının dava edilmiş olması halinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur” şeklindeki düzenlemedeki “… kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümü…” sözcüğünden hareketle, yüksek mahkemeye erişim ve “adil yargılanma hakkını mümkün kılan” bir şekilde yorumlanarak, Mahkemenin dava olunan şeyin karar tarihindeki değerine göre temyiz miktar sınırının değerlendirilmesi gerektiği, 115.535 TL’lik bu değer karar tarihi itibariyle temyiz miktar sınırının (2022 yılı itibariyle 107.090 TL) üzerinde olduğundan sayın Daire çoğunluğunca önceki karardaki maddi hata isteminin reddine karar verilmesini isabetli bulmuyorum.