Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4508 E. 2024/2598 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmazda hisseli mülkiyete sahip davacıların, davalılar tarafından taşınmazın izinsiz kiraya verilmesi sebebiyle ecrimisil talepli alacak davası açmaları üzerine, Yargıtay'ın iki kez bozma kararı vermesinin ardından yerel mahkemece bozmaya uyarak davanın reddine karar verilmesi üzerine davacıların temyiz isteminde bulunması.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararlarında, davalıların taşınmazı kiraya verdiğine dair yeterli delil bulunmadığı ve tanık ifadelerinin çelişkili olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olup, yerel mahkemenin bu bozma kararlarına uyması ve davacıların temyiz itirazlarında yeni bir hukuki durum ortaya koyamamaları gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/765 E., 2023/40 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinin 12 nolu bağımsız bölümde davalılarla hisse sahibi olduklarını, davalılardan ...'in 12.09.2009 tarihinden hissesini devrettiği 10.12.2012 tarihine kadar, davalı ...'ın 10.12.2012 tarihinden ihtarnamenin çekildiği 06.05.2015 tarihine kadar müvekkillerinin hiçbir rızası ve muvafakati olmaksızın bağımsız bölümü üçüncü kişilere kiralamak suretiyle işgal ettiklerini, müvekkilleri defalarca her iki davalıya da kiralama işlemine muvafakatlarının olmadığını bildirmelerine rağmen davalıların ne kira ilişkisini sonlandırdıklarını, ne de müvekillerinin hisselerine düşen kira bedelini ödediklerini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenemeyen kira bedelinin şimdilik 2.000,00 TL'sinin her aya ilişkin bedelin ilgili olduğu ayın sonundan itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesine istemiş, 25.05.2016 tarihli ıslah dilekçeleri ile taleplerini 25.434,21 TL'ye yükseltmişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı ... davaya cevap vermemiştir.

2. Davalı ... vekili; müvekkili hiçbir zaman dava konusu taşınmazın maliki olmadığından husumetten red kararının verilmesi gerektiğini, davacı tarafça hiçbir somut delil sunulmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.06.2026 tarihli ve 2015/268 E., 2016/263 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, 25.434,21 TL toplam alacağın 10.965 TL'sinin davalı ...'den, 14.469,21 TL'sinin davalı ...'dan raporda belirtilen 27.07.2010-10.12.2012 ve 10.12.2012-27.07.2015 tarihleri arasında bir yıllık dönem sonlarından işleyecek yasal faizi ile birlikte ayrı ayrı 8.487,07 TL olarak tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.10.2020 tarihli ve 2020/8337 E., 2020/5546 K. sayılı ilamıyla; bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediği belirtilerek, hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturulduğu, hükümde hangi miktara hangi tarihten itibaren faiz işletileceği belirtilmeyip, yalnızca bilirkişi raporuna atıf yapılmak suretiyle hüküm kurularak infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verildiği belirtilerek karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 18.07.2017 tarihli ve 2015/159 E., 2017/353 K. sayılı kararıyla; yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davacılar ... ve ... yönünden açılan davanın kabulüne, davacılardan ... yönünden açılan davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesine şeklinde karar verilmiş; karara karşı, davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 11.10.2022 tarihli ve 2022/6093 E., 2022/7628 K sayılı ilamında; davalı ... tarafından dava konusu taşınmazın herhangi birine kiraya verildiğine dair dosyaya kazandırılmış herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığının anlaşıldığı, davacıların dava dilekçelerinde açıkça yemin deliline dayanmadıkları da gözetildiğinde davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davalı ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; keşifte dinlenen tanık beyanları dikkate alındığında görgüye dayalı, kira ilişkisini net bir şekilde ortaya koyan herhangi bir ifade bulunmadığı, ayrıca kendi içerisinde çelişkiler barındırdığı da gözetildiğinde hükme esas alınması mümkün olmadığından davalı ... yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; Mahkemenin keşif yapmadığını, tanık beyanlarından da anlaşılacağı üzere müvekkillerinin sahip olduğu taşınmazın, müvekkillerinin haberleri olmadan kiraya verildiğini ifade ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; taşınmazda hisseli malik olan davacıların, davalılar tarafından taşınmazın kiraya verildiği ve kira geliri elde edildiği iddiasına dayalı ecrimisil talepli alacak davasıdır.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar.

2. Yargıtay Dairesince bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez.

3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının anlaşılmış olmasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacılara yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.