Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4512 E. 2024/2630 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranıp davranmadıkları ve bu sebeple davacıların maddi-manevi tazminata hak kazanıp kazanmadıkları.

Gerekçe ve Sonuç: Yapılan ameliyatın tıp kurallarına uygun olduğu, ameliyat sonrası oluşan görme kaybının nadir de olsa görülebilen bir komplikasyon olduğu ve hastanın ameliyat öncesi riskler konusunda aydınlatıldığı hususları bilirkişi raporları ile sabit olduğundan, davalıların özen yükümlülüğüne aykırı davranmadıkları değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1167 E., 2023/1242 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/554 E., 2022/97 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkili ...'ın 2014 yılında tedavi olmak amacıyla davalı şirketin işlettiği hastaneye gittiğini, kulak boğaz burun doktoru dava dışı ...'a muayene olduğunu, doktorun ameliyat olması gerektiğini belirtilmesi üzerine 2014 yılı Mart ayında kulak burun boğaz doktorları ... ve davalı ... tarafından ameliyat edildiğini, ancak şikayetlerinin geçmediğini, bunun üzerine müvekkilinin 2015 yılında davalı doktor ... tarafından tekrar ameliyat edildiğini, ameliyat sonrasında sağ gözünde görme kaybının oluştuğunu, bu itibarla, doktorların kusurlu hareketleri sonucunda müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 1.000,00 TL maddi, müvekkilinin organ kaybı nedeniyle yaşadığı tarif edilemez acı ve sıkıntılar nedeniyle şimdilik 250.000,00 TL manevi, ... eşi müvekkili ... yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi, 300.000,00 TL manevi tazminatın ameliyat tarihi olan 14.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; doktorun mesleki ve hukuksal yönden gerekenleri yapmış olduğunu, müvekkil şirkete atfedilecek bir kusurun bulunmadığını, diğer davalı Dr. ...'ın AXA Sigorta A.Ş.nin 17.08.2014 - 17.08.2015 tarihleri arasında 86495706 poliçe ile “ Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi” ile müvekkili şirketçe sigortalandığını beyanla davanın sigorta şirketine ihbar edilmesini ve davanın müvekkili şirket yönünden reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili; müvekkilinin gereken dikkat ve özeni gösterdiğini, davacı hastaya sözlü aydınlatma yapıldığını, ayrıca yazılı olarak da aydınlatılmış onam formunun davacı hasta tarafından okunarak, isim ve soy ismini yazmak suretiyle her sayfasının imzalandığını, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, yargıtay kararlarında manevi zarar için belirlenecek tutarın adil olması gerektiğinin vurgulandığını, davacı hastanın bedensel zararı, zararın ağır olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, ancak ağır bir bedensel zarar var ise davacı eşin uygun bir miktar manevi tazminat isteyebileceğinin gözetilmesi gerektiğini, bu nedenle davacı eşin taraf sıfatının da olmadığı gözetilerek, koşulları taşımayan maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kurum ve doktorun davaya konu olayın meydana geldiği burun ameliyatı öncesi, davacı tüketiciye aydınlatılmış hasta onam formunu imzalattığı, ortaya çıkan sonuç ve uygulan tedavi yönünden davalılara atfı kabil kusur bulunup bulunmadığı yönünden ise gerek Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesinin 02.05.2019 tarihli Adli Tıp Raporunda gerekse Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan heyetten alınan 10.01.2022 tarihli raporda, ameliyatın bilimsel standartlara, tıp kurallarına uygun olarak ve uygun steplere göre yapıldığı, ameliyat sonrası geliştiği ifade edilen görme kaybının bu ameliyatlarda nadiren de olsa rastlanabilen bir majör komplikasyon olduğu, bu durumun usulüne uygun şekilde hastanın imzalamış olduğu aydınlatılmış onam formunda belirtildiği, ameliyat sonrası gerekli tetkik ve tedavilerin zamanında uygulandığı, sürecin uygun şekilde yönetildiği ve ameliyatı yapan doktor-doktorların tıbbın kurallaşmış ilke ve standartlarına uygun davrandıkları, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmadıkları, komplikasyon yönetiminin yerinde olduğu yönünde görüş bildirildiği, aynı olay kapsamında yürütülen soruşturma dosyasının Uyap sistemi üzerinden incelendiği, bu dosya kapsamında da İstanbul ATK 7. İhtisas Kurulu'ndan alınan raporda ameliyattan sonra sağ gözde oluşan görme kaybının ameliyatla illiyetinin mevcut verilerle kurulamadığı, davalı doktorun eylemlerine tıbbi hata atfedilemeyeceğinin bildirildiği, ayrı ayrı alınan üç rapor ve delillerden davalılara atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı ve davacılar lehine maddi manevi tazminat talep şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğunu, Adli Tıp Kurumu Yüksek İhtisas Kurulundan rapor alınması gerektiğini, bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmediğini, dosyada dinlenen tanık beyanlarından onam formunun gerekli bilgilendirme yapılmadan imzalattırıldığının anlaşıldığını, doktor tarafından yapılmış bir aydınlatılmış onam formunun bulunmadığını, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarından; davalılar tarafından sırası ile yapılan işlemlerin tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu, davalıların özen yükümlülüğüne aykırı bir davranışının bulunmadığı, vekalet sözleşmesinde işin sonucunun garanti edilmediği, davacıdan aydınlatılmış onamı'nın alındığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; savcılık soruşturma dosyası ve dava dosyasında alınan bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, Hacettepe Üniversitesinden alınan raporun göz ardı edildiği, müvekkilinden usulüne uygun rıza alınmadığını, aydınlatılmış onam formu üzerinde tarih bulunmadığını, operasyonun nasıl gerçekleşeceği konusunda belirsizlikler olduğunu, imzalatılan formların matbu evrak olduğunu, tanık beyanları ile gerekli bilgilendirme yapılmadan formların imzalandığının ispatlandığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalıların vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranması nedeniyle oluşan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502- 506 ncı maddeleri.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Davanın temeli TBK'nın 502 ve devamı maddelerinde düzenlenen vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevine konu işi görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı iş ve işlemlerin, davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur.

2. Somut uyuşmazlıkta davacıya yapılan işlemin tıp kurallarına uygun olduğu, ameliyat sonrası geliştiği ifade edilen görme kaybının nadiren de olsa rastlanabilen majör bir komplikasyon olduğu, birbirini teyit eden bilirkişi kurulu raporları ile sabit olup, anılan raporların dosya kapsamına uygun ve yeterli olduğu anlaşılmıştır.

3. Dosya içerisinde yer alan ve hastanın imzası bulunan aydınlatma (onam) belgesinde işlemin risklerinin yazıldığı, hastanın takip ve tedavisini yapan davalı doktorun tıbbın kurallaşmış ilke ve standartlarına uygun davrandıkları, dikkat ve özensizliğinin bulunmadığı da anlaşıldığından, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.