"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1220 E., 2023/1247 K.
SAYISI : 2022/510 E., 2023/238 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin aynı mahkemede görülen adi ortaklıktan kaynaklı davada tasfiye memuru olarak atandığını, müvekkilinin o dosyada tasfiye memuru olarak yaptığı çalışmalar sonucunda icra dosyasında borçlu olan dava dışı şahıs hakkında ... ortaklığı adına icra takibi başlattığını, söz konusu takibin davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; itirazın iptali davasında davacı tasfiye memurunun adi ortaklığı oluşturan şirketlerin ismini belirtmek suretiyle davayı açmasına karşın ödeme emrinde sadece adi ortaklığın ortaklarından ... Bilgisayar Limited Şirketi adına takip yapıldığının anlaşıldığını, müvekkilinin ödeme emrinde alacaklı olarak gösterilen bu şirkete borcu bulunmadığı gibi adi ortaklığa da borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tasfiye memurunun icra takibinde adi ortaklık adına hareket ederek adi ortaklığın alacaklarının tahsilini amaçladığı, icra dosyası incelendiğinde İcra Müdürlüğüne sunulan takip talebinin alacaklı kısmında her ne kadar "... Bilgisayar İnş. Müh. Ltd. Şti - Ormanlı İnş. Ltd Şti. Tasfiye memuru ..." yazıyor ise de; ödeme emrinde sadece "... Bilgisayar, Mimarlık, Mühendislik, İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Şti"nin yer aldığı, adi ortaklığı oluşturan diğer ortak Ormanlı İnş. Ltd. Şirketinin yer almadığı, ödeme emrinin bu hali ile sadece alacaklı ... Bilgisayar İnş. Müh. Ltd. Şti adına düzenlendiği ve davalı borçluya da bu ödeme emrinin tebliğ edildiği, oysa adi ortaklık adına olduğu iddia olunan borç yönünden takibin adi ortaklığı oluşturan her bir ortak tarafından birlikte başlatılması (ödeme emrinde de tüm ortakların birlikte bulunması) gerektiği, dolayısıyla ... Bilgisayar İnş. Müh. Ltd. Şirketinin bu takibi tek başına başlatmak konusunda aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, her ne kadar takip talebinde tüm ortakların adı yer alıyor idiyse de; takip borçlusuna takip talebinin değil ödeme emrinin tebliğ edildiği, ödeme emrinin yanlış düzenlendiği düşünülüyor idiyse takip sürecinde icra dairesine başvurmak suretiyle yeniden usulüne uygun bir ödeme emri düzenlettirilerek davalı borçluya tebliği gerektiği, ayrıca her ne kadar eldeki dava adi ortaklık tasfiye memuru tarafından adi ortaklığı oluşturan her iki ortak gösterilmek suretiyle açılmış ise de, icra takibi esnasındaki bu usulî eksikliğin sonradan giderilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece davanın esastan reddi yerine yazılı gerekçelerle reddinin isabetsiz olduğunu, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, öte yandan vekalet ücretinin nispi olarak belirlenmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; istinaf edenin sıfatına göre kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, adi ortaklığın alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67 nci maddesi,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620 vd. maddeleri.
3.Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, temyiz edenin sıfatı da nazara alındığında verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.