Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4567 E. 2024/3106 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin feshi sonrası, kiracı tarafından yapılan faydalı masrafların (sera tesisi inşa bedeli) sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talep edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinin fesihnamesinde tarafların karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettikleri ve davacının faydalı masraf alacağının bu ibraname kapsamı dışında kaldığını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/775 E., 2023/1433 K

İLK DERECE MAHKEMESİ : Anamur Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/1057 E., 2021/182 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili şirketin asıl faaliyetinin meyve ve sebze ticareti olduğunu, bu kapsamda davalı ...'a ait olan 5.200 m² sera ile 1.800 m² boş arsadan oluşan taşınmazın muz sarartma ve işleme tesisi olarak kullanılmak amacıyla 05.11.2016 tarihinde kiralandığını, muz sarartma tesisinin inşası ve sonrasında muz alınıp işlenmesi, satışının yapılması gibi sair işlerin takibi amacıyla davalı ...'ya vekâlet verildiğini, tesisin inşası ve akabinde gerçekleştirilen ticari faaliyetlerin adı geçen tarafından yürütüldüğünü, müvekkil şirket yetkilisinin 06.11.2017 tarihinde davalılar ile bir araya gelerek tesis bedeli ve ayrıca diğer alacakların da ödenmesi şartıyla kira sözleşmesini karşılıklı feshetme konusunda anlaştıklarını, davalı ...'ya vekalet verilerek 08.11.2017 tarihinde davalı tarafça sözleşme bedelinin ödeneceği taahhüt edilmesi sonrasında sözleşmenin feshedildiğini, bundan sonra arsanın davalı ...'e kiralandığını, davalıların kiralanan tesiste ticari faaliyetlerine devam ettiklerini, davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 17.08.2020 tarihli ıslah dilekçesinde dava değerini 386.319,05 TL'ye artırmıştır.

II. CEVAP

Davalılar vekili; müvekkillerinden ... ile davacı şirket yetkilisinin, davacı şirketi birlikte kurduklarını, ...'nın borçları nedeniyle resmiyette şirket ortağı olarak görünmediğini, tesisin bedelinin adı geçen tarafından karşılandığını, dosyadaki banka dekontlarının muz satın alımına ilişkin olduğunu, kira sözleşmesinde kararlaştırılan bedelin sembolik olduğunu ve davacı tarafından kira bedellerinin ödenmediğini, davacı şirketin işlerinin kötüye gitmesi nedeniyle ortaklığa son vererek kira sözleşmesini feshettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı şirket ile davalı ... arasında davaya konu tesisin inşa edildiği taşınmaza ilişkin imzalanan kira sözleşmesine istinaden istenebilecek faydalı ve zorunlu masraf bedellerinin (muz sarartma tesis inşa bedeli) kira sözleşmesinin feri niteliğinde olduğu, ancak ... Noterliğinin 08.11.2017 tarihli ve 14405 sayılı resmi sözleşmesine istinaden kira sözleşmesini tarafların feshettikleri ve birbirlerini karşılıklı olarak ibra ettikleri, dolayısıyla kiracı davacı şirketin kira sözleşmesine istinaden inşa ettiği tesis bedeli talep hakkından/alacağından ibra sonucu vazgeçtiği gerekçesiyle; davanın davalı ... yönünden esastan, diğer davalılar yönünden ise kira sözleşmesinin tarafı olmaları nedeniyle husumetten reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; ibranamenin kira borcunun bulunmadığına ilişkin olduğunu, tesis bedeline ilişkin ibralaşılmadığını, talebin kira ilişkisinden kaynaklanmadığını ve sebepsiz zenginleşme kapsamında talepte bulunulabileceğini, tesis bedeli müvekkiline daha sonra ödeneceğinin taahhüt edilmesi nedeniyle fesihnamede buna ilişkin bir bilgiye yer verilmediğini, kiralanan alanın boş teslim alındığını, tesisin sonradan yapıldığının sözleşme içeriğinden de anlaşıldığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; fesihname başlıklı belgede, davacı şirketin vekil tayin ettiği ... ile kira sözleşmesinin tarafı olan Şükran'ın 05.12.2016 tarihli kira sözleşmesini karşılıklı olarak feshettikleri, tarafların birbirlerinden herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını, kiralananın teslim edildiği ve tarafların karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettiklerinin kabul edildiği, şirketçe verilen yetkiye ve ibranamenin içeriğine itirazın bulunmadığı, noter huzurunda düzenlenen ve imzalanan fesihname hükümlerine göre karşılıklı ibralaşma sebebiyle alacağın bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kiracı tarafından kiralanana yapılan faydalı masraf alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 526 vd maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, 08.11.2017 tarihli fesihname başlıklı belge içeriğine ve davacının faydalı masraf alacağının söz konusu fesihname içeriğine dahil olmadığı yönündeki iddiasını ispat edemediğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.