"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/6 E., 2023/65 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın (Anayasa) 141/3 hükmünde ''Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli yazılır.'' hükmü bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297. maddesinin 1-c bendine göre hüküm; tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalara bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde içermelidir.
Mahkeme kararlarının taraflar, bazen de ilgili olabilecekleri başka hukuki ihtilaflar yönünden etkili ve bağlayıcı kabul edilebilmeleri, başka bir dava yönünden kesin hüküm, kesin veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi hukuksal değerlendirmeler de bu kararların yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür.
Gerekçeye ilişkin hükümler, kamu düzeni ile ilgili olup gözetilmesi kanun ile hakime yekletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama, gerek yargı erki ile hakimin, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
Somut olayda, Dairece verilen bozma kararında özellikle 818 sayılı Borçlar Kanununa göre akdin feshinin haklı olup olmadığı ile talep edilen işçilik alacaklarının değerlendirilmesi gerektiğinden bahsedilmiş olmasına rağmen Mahkeme kararında feshin haklılığına ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığı gibi, hangi gerekçe ile davacının bir kısım işçilik alacağı taleplerinin kabul edildiği ya da reddedildiği açıklanmamış, yalnızca talebe göre hesaplama yapan bilirkişi raporuna atıfta bulunulmakla yetinilmiştir. Diğer bir ifade ile, Mahkeme kararının zahiri yani görünürde bir gerekçe içerdiği Anayasanın ve HMK'nın aradığı anlamda bir gerekçesinin olmadığı görülmüştür.
Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren, önceki hüküm sonucuna uygun bir karar vermek olmalıdır.
II. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan kararın usulden BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.