"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/69 E., 2023/535 K.
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2.ASLİYE TİC. MAHKEMESİNİN 2008/1024 ESAS
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 2.ASLİYE TİC. MAHKEMESİNİN 2008/597 ESAS
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen birleştirilerek görülen alacak ve itirazın iptali davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı birleşen davalarda davalı vekili; asıl davada; müvekkilinin hastanelerinde tüp bebek merkezi kurularak işletilmesi konusunda davalı ile anlaşarak 22.11.2005 tarihli 5 yıl süreli sözleşme imzaladıklarını, davalının keşide ettiği 18.10.2007 tarihli ihtarname ile 2007 Yılı Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarına dair poliklinik hasılat payının eksik ödendiğini belirtilerek bu eksik tutarların ödenmesini talep ettiğini, sehven eksik ödenen miktarın davalı şirketin banka hesabına 31.10.2007 tarihinde yatırıldığını ve durumun 01.11.2007 tarihli noter ihtarnamesi ile davalıya bildirildiğini, ödeme yapılmasına rağmen davalının 01.11.2007 tarihli ihtarname ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiğini, bu feshin aralarındaki sözleşmenin 4.43. maddesine aykırı olduğunu, bu nedenle sözleşmenin 8. maddesinde öngörülen 200.000 USD tutarındaki cezai şart alacağının fiili ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası Efektif Satış kuru karşılığı Yeni Türk Lirası olarak dava tarihinden itibaren döviz tevdiat hesaplarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte, ayrıca haksız fesih neticesinde bakiye sözleşme süresi için elde edemeyeceği kazanç, sözleşmenin 5 yıl olmasına güvenerek tüp bebek merkezi kurulması için yapılan giderler ve merkez için yapılan reklam giderleri nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 213.673 TL tutarındaki zararından davalı lehine son aya ilişkin tahakkuk etmesi muhtemel olan hasılatın paylaşımından doğacak toplam 113.673 TL’nin mahsubu suretiyle şimdilik 100.000 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda T.C. Merkez Bankası avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, birleşen dava yönünden de cevaben, davalı ...’in cihazlarına el koymadıklarını, tüp bebek bölümündeki tüm cihazların kendilerine ait olduğunu, birleşen dava davacısının fesihten sonra doğan hak edişlerinin asıl davada zarar alacağı taleplerinden mahsup edilerek zarar alacağı miktarının belirlenmesi gerektiğini bu sebeple hapis haklarını kullandıklarını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP ve BİRLEŞEN DAVALAR
1. Davalı birleşen davada davacı vekili birleşen 2008/1024 esas sayılı davada; davacının sözleşmeye uymaması nedeni ile sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini, aynı gün işin davacı tarafından bir başka ekibe devredildiğini, bu nedenle davacının herhangi bir zararının doğmadığını, anlaşmalı kurumlardan gelen veya gelecek olan hak edişlerle birlikte davacıdan 76.000 TL hak ediş (hasılat) alacaklarının bulunduğunu, ayrıca hastanenin tüp bebek merkezinde bulunan ve kendilerine ait olan tıbbı araç ve gereçlerin de iade edilmeyerek, davacı tarafından kullanılmaya devam edildiğini, söz konusu araç ve gereçlerin bedelinin 400.000 TL, bu araç ve gereçleri kullanamamaktan dolayı günlük zararlarının ise 2.750 TL olduğunu, bu nedenle başlattıkları icra takibine Medicana (... .. A.Ş) tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü’nün 2008/7996 esas sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın 76.000 TL hak ediş, 130.000 TL 84 gün cihazları kullanamamaktan dolayı uğranılan zarar ziyan ve 300.000 TL tıbbi araç, gereç bedeli olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 506.000 TL’lık alacak kısmına davalı ... (... .. A.Ş) tarafından yapılan itirazın iptalini ve lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, asıl davanın da reddini istemiştir.
2. Bozma ilamından sonra davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından açılan ve bu dosyayla birleştirilen 20008/597 E. sayılı davada; aralarında yazılı bir sözleşme olmadığını, şifahi olarak anlaştıklarını, dolayısıyla sözleşmenin haksız feshi halinde ödenmesi kararlaştırılan bir cezai şart da bulunmadığını, davacının yapılan anlaşmaya uymaması nedeni ile sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini, aynı gün işin davacı tarafça bir başka ekibe devredildiğini, bu nedenle davacının herhangi bir zararının olmadığını, anlaşmalı kurumlardan gelen veya gelecek olan hak edişlerle birlikte 01.12.2007 tarihi itibariyle davacıdan 270.559,00 TL hak ediş (hasılat) alacaklarının bulunduğunu, ayrıca Hastanenin tüp bebek merkezinde bulunan ve kendilerine ait olan tıbbı araç ve gereçlerin de iade edilmeyerek, davacı tarafından kullanılmaya devam edildiğini, Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/11 değişik iş sayılı dosyası üzerinden yaptırmış oldukları tespitte, kendilerine ait olan söz konusu araç ve gereçlerin bedelinin 205.965,00 TL, bu araç ve gereçleri kullanamamaktan dolayı günlük zararlarının ise 2.750,00 TL olduğunun belirlendiğini, bu nedenle başlattıkları icra takibine davacı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini, Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü’nün 2008/5166 esas sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan itirazın 270.000 TL. hak ediş, 130.000 TL. 84 gün cihazları kullanamamaktan dolayı uğranılan zarar ziyan ve 300.000 TL tıbbi araç, gereç bedeli olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 700.000 TL’lık alacak kısmına birleşen davanın davalısı tarafından yapılan itirazın iptalini ve lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş, bağlantı bulunması nedeniyle 2014/685 Esas sayılı dosya ile birleştirildiği, yargılama neticesinde asıl dava yönünden verilen kararın onandığı, birleşen dava yönünden ise kararın bozulduğu, sonrasında temyize konu işbu dava ile birleştirildiği anlaşılmaktadır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 07.03.2019 tarihli ve 2014/310 E., 2019/284 K. sayılı kararıyla; sözleşmenin 4.43. maddesine göre hak ediş ödemelerinde gecikme olması halinde karşı tarafa önce yazılı bir ihtar gönderileceği, aynı durumun tekrarlanması üzerine bu durumun davalı ...'e tek taraflı fesih hakkı vereceği düzenlenmiş ise de, davalının ilk ihtarnamede verdiği makul süre içinde davacının ödeme yapmaması tek başına haklı bir fesih sebebi oluşturacağı gerekçesiyle, asıl davanın reddine, alınan bilirkişi raporlarına göre birleşen davanın kısmen kabulüne; davalının Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü'nün 2008/7996 Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 187.836,76 TL araç gereç bedeli, 31.984,18 TL davalı uhdesinde kalan araç gerecin kullanılmamasından kaynaklanan zarar ve 75.669,68 hakediş bedeli olmak üzere toplam 295.490,62 yönünden iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından ve davalının kötüniyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde asıl davada davacı ve birleşen davada(2008/1024 E.) taraflarca istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 10.03.2021 tarihli ve 2019/1373 E., 2021/703 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 22.06.2021 tarihli ve 2021/3891 E., 2021/6948 K. sayılı ilamla; asıl dava yönünden davacı ile davalının grup şirketlerinden olan ... arasında Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/685 Esas sayılı dosyasında görülen ve bu davaya dayanak yapılan sözleşmeden kaynaklanan alacak ile itirazın iptali talepli asıl ve birleşen davalar olduğu, bu davaların birlikte görülüp, sonuçlandırılması gerektiği, davalının hakediş ödemelerinde gecikme olması nedeniyle usulüne uygun şekilde davacıya ihtarname gönderdiği, ancak ödemelerde ikinci kez gecikme yaşanmadığı halde, ilk gecikme ihtarına dayanarak sözleşmesini feshettiği, davalının ilk gecikme ihtarında aralarındaki sözleşmeyi feshedemeyeceği, sözleşmeyi feshinin haksız olduğu ve davacının sözleşmenin 8. maddesinde yer alan cezai şart alacağına hak kazandığına karar verilmesi gerekirken bu talebinin reddi hatalı bulunduğu, davacının cezai şart yanında uğradığı zarar nedeniyle tazminatta isteyebileceği, bu nedenle zararını ispat etmesi gerektiği, ancak davacının yaptığı reklam giderleri ve tüp bebek merkezi kurulması için yaptığı giderlerinden dolayı zarara uğradığını ispat edemediği, fakat bakiye sözleşme süresi için elde edemeyeceği kazancın belirlenmesi gerekeceği, bu belirleme yapılırken mahkemenin davalının davacıya ait işyerinden ayrıldığı sırada iddia ettiği gibi yeni kişilerle anlaşma yapılarak tüp bebek merkezinin aralıksız olarak çalışmaya devam edip etmediği belirlenmeli, tüp bebek merkezi çalışmaya ara vermek zorunda kalmış ise başka bir şirketle aynı koşullarda yeniden sözleşme yapılabilmesi için geçecek makul süre kadar zarara uğradığı kabul edilerek kar mahrumiyeti yönünden zarar alacağı belirlenerek davacının tazminat istemi hakkında bir karar verilmesi gerektiği, birleşen dava yönünden; tarafların sair temyiz itirazlarının reddedildiği, davalının savunma hakkını genişletmesi kapsamında verdiği beyan dilekçelerinde, cihazların davacı ...’e ait olduğunu ve hapis hakkını kullandığını, ileri sürerek dolaylı olarak cihazların tamamının elinde olduğuna dair ikrarından, dava konusu tüm cihazların davacı ...’e ait olduğunun ve davalı hastaneden almasının engellendiğinin anlaşıldığı, ayrıca davacı ... davalıya gönderdiği ihtarnamede ve icra takibinde cihazları kullanamaması nedeniyle 84 günlük zararını talep etmiş olmasına rağmen mahkemece taleple bağlılık ilkesi ihlal edilerek bilirkişice hesaplanmış 8 aylık zarar miktarına göre karar verilmesinin hatalı olduğu, davacı ...’a ait olan ve davalının hastanesine kurulan tıbbi cihazların davacı tarafından aralarındaki sözleşmenin sona ermesine rağmen geri alınamadığı dosya kapsamından anlaşılmakta ise de; bu davada ve birleştirilmesi gereken Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/685 Esas sayılı bağlantılı davasında alınan raporların birbirleri ile çelişkili olduğu, dosyaların birleştirilmesine karar verildikten sonra, önceki bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler giderilerek ve tarafların bilirkişi raporlarına karşı yaptıkları itirazları karşılar şekilde içinde medikal mühendisi ve doktor bilirkişinin de yer aldığı bir heyetten cihaz bedellerini, cihazların kullanılamamasından dolayı istenen 84 günlük zararı hesaplayan, tereddüde yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, itiraza uğramış, yetersiz bilirkişi raporları benimsenerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmediği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davada, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu ve davacının sözleşmenin 8. maddesinde yer alan cezai şart alacağına hak kazandığı, davacının bakiye sözleşme süresi için elde edemeyeceği kazancın belirlenmesine ilişkin herhangi bir delil elde edilemediği, birleşen davalar yönünden; alınan bilirkişi kurulu raporuna göre davalının elinde bulunup davacılara aidiyeti ispat edilen cihaz bedelleri, davalı uhdesinde kalan araç gerecin kullanılmamasından kaynaklanan 84 günlük zarar ve hakediş bedellerinin hesaplandığı, kötüniyet tazminatı koşulları oluşmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 200.000,00 USD alacağın dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca kamu bankalarının aynı yabancı para türünden 1 yıl süreli mevduata uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki T.C merkez bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen 2008/1024 esas sayılı davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy 11. İcra Müdürlüğünün 2008/7996 esas sayılı takip dosyasında itirazının 199.868,01 TL cihaz bedeli, 19.446,21 TL 84 günlük zarar ve 75.669,07 TL hakediş alacağı olmak üzere toplam 294.983,29 TL yönünden iptaline, davacının talebi aşılmamak üzere asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, azlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı talebinin alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının ve şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine, birleşen 2008/597 esas sayılı davanın kısmen kabulü ile; davalının Bakırköy 11. İcra Müdürlüğü'nün 2008/5166 esas sayılı takip dosyasında itirazının 300.000,00 TL cihaz bedeli, 71.455,15 TL 84 günlük zarar ve 75.000,00 TL hakediş alacağı olmak üzere toplam 446.455,15 TL yönünden iptaline, davacının talebi aşılmamak üzere asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının ve şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı - birleşen 2008/1024 Esas sayılı davada davalı vekili; hükme esas alınan 03.01.2023 tarihli bilirkişi raporunda kazanç kaybı tespit edilmemiş ise de 10.01.2011 tarihli raporda 494.399,58 TL, 26.09.2014 tarihli raporda 386.448,87 TL belirlendiği, her iki tutarın cezai şartın altında kaldığı, asıl davada reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olmadığını, birleşen davada tespit edilen araç ve gereçlerin müvekkilinin cezai şart ve kazanç kaybı alacakları nedeniyle hapis hakkı kullanılarak alıkonulduğunu, hapis hakkı sona ermediği müddetçe malzemeleri verme ve hak ediş ödemesi yapılamayacağını, aynen iadesi mümkün olan malların bedellerinin istenemeyeceğini, 03.01.2023 tarihli raporda bedel tespitlerinin hatalı olduğunu, 29.04.2014 tarihli raporun aynen kabul edildiğini, itirazlarının dikkate alınmadığını, bedele yönelik bilirkişi raporları arasında çelişkinin giderilmediğini, asıl davada talep edilen tazminattan karşı tarafın alacağının mahsup edilmesi ve bakiye tazminat tutarına hükmedilmesinin talep edildiğini, birleşen dava açısından derdestlik bulunduğunu, birleşen davaya ilişkin ibraz edilen dilekçe ile cevap dilekçesinin kısmen ıslah edilerek takas mahsup defi ileri sürüldüğünü, buna göre 200.000 USD cezai şart alacağından mahsup edilmesi gerekirken definin gözetilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacı - birleşen 2008/597 Esas sayılı davada davacı vekili; taraflar arasındaki sözleşmenin haklı sebeple feshedildiğinden bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını, hapis hakkı kullanıldığından tıbbi araç ve gereç bedeli talep edilemeyeceğini, kullanım bedeline ilişkin talebin icra takibinde ve ihtarnamede yer almadığını, delil tespitinde bir kısım cihazların müvekkilince kullanılmadığının belirtildiğini, hak ediş alacağına ilişkin mahsup taleplerinin bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Birleşen davalarda davacılar vekili; cezai şart bedeline ilişkin daha önce hüküm kurulduğunu, sehven ikinci defa hükmedildiğini, müvekkillerinin haklı nedenle sözleşmeyi feshettiğini, cezai şarta hükmedilemeyeceğini, asıl davanın reddi gerektiğini, araç ve gereçlerin hastanede kaldığını, tüm zararlarının ödenmesi gerektiğini, zararlarının tam olarak hesaplanmadığını, davalının elindeki bilgi ve belgeleri ibraz etmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan ortak işletme sözleşmesi kapmasında cezai şart ve tazminat ve itirazın iptali istemlerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, ilgili dosyanın birleştirilmesine karar verildiği, bozma ilamına göre bilirkişi raporu alındığı, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
31.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi