Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4652 E. 2024/3149 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Belediye tarafından kooperatife tahsis edilen taşınmazın bir kısmının imar uygulaması nedeniyle devredilmemesi üzerine kooperatifin açtığı alacak davasında, belediyenin tazminat sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İmar uygulaması neticesinde sözleşme kapsamında tescili gerçekleştirilmeyen taşınmazlar için kooperatifin rayiç bedel üzerinden tazminat talep edebileceği ve tapu iptal tescil davasının kesinleşme tarihinden dava tarihine kadar zamanaşımı süresinin geçmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1157 E., 2023/1263 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/233 E., 2020/476 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ... Konut Yapı Kooperatifi yönünden açılmamış sayılmasına, S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi yönünden kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; Taşoluk Belediye Başkanlığının 25.06.2001 tarihli meclis kararı ile 387.000 m2 yüz ölçümlü 348 parselden müvekkili olan S.S. ... Konut Yapı Kooperatifine 145.000 m2, diğer müvekkili olan S.S. ... Konut Yapı Kooperatifine de 70.000 m2 tahsis edildiğini, müvekkilleri ile belediye arasında protokoller düzenlendiğini, Belediyeye ödemeler yapılarak inşaata başlanıldığını, daha sonra belediye tarafında imar uygulaması yapıldığını ve 0.3305504 oranında DOP kesildiğini, uygulama sonrasında 13.02.2007 tarihli encümen kararı doğrultusunda müvekkillerinden S.S. ... Konut Yapı Kooperatifine her biri 590.23 m2 ye tekabül eden 144 parsel olmak üzere yaklaşık 84.993 m2 verildiğini, ancak verilmesi gereken alanın 97.070 m2 olduğu, diğer müvekkili S.S. ... Konut Yapı Kooperatifine de 68 tanesi 590.23 m2 bir tanesi 379 m2, diğeri de 844 m2 olmak üzere toplam 41.358 m2 ye tekabül eden 70 adet bağımsız parsel tahsis edildiğini, ancak verilmesi gereken toplam alanın 46.861 m2 olduğunu, imar uygulaması sonrası iki müvekkiline yaklaşık 16.863 m2'lik eksik yer verildiğini, 5779 ada 22 parsel sayılı 2333,92 m2lik arsanın 72169/240000 hissesinin, 5898 ada 1 parsel sayılı 9402,95 m2 lik arsanın 2367/2400 hissesinin ve 5891 ada 3 parselde 2341,55 m2'lik arsanın tamamının müvekkili kooperatifler adına tahsisli iken bu taşınmazların tapu kaydında bulunan şerhlerin sehven kaldırıldığı belirtilerek belediye tarafından şerhlerin yeniden konulması için tapuya yazı yazıldığını, davalı belediyenin kooperatiflerin haklarının bulunduğunu kabul etmesine rağmen parsellerin tescil işlemlerinin halen yapılmadığını, davalı belediyenin sözleşmenin ifasını engelleyen işlemler yaptığını, davalının tazminat sorumluluğu bulunduğunu, açılan tapu iptali ve tescil davasının reddedildiğini ileri sürerek; eksik ifa sonucunda devredilmeyen 16.863 m2 lik taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin tespiti ile dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ve alanın kullanılmamasından kaynaklanan zarar ve eksik ifa olmasaydı projenin bir bütün olarak ulaşabileceği değerden kaynaklanan zararın davalıdan tahsilini, denkleştirici adalet ilkesi çerçevesinde eksik ifa ile ödediği bedelin güncel alım gücünün hesaplanması ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili: zamanaşı süresinin geçtiğini, tahsisi yapılan taşınmazlarda mevzuata aykırı inşaat yapıldığını, protokol hükümlerine uyulmadığını, davacıların talep edebileceği hak bulunmadığını, imar planı nedeniyle eksik tahsis yapıldığını, başka amaçla kullanılması gereken alanların konut yapı kooperatifine verilemeyeceğini, tazminat ödenemeyeceğini, davacılara eksik kısmın bedelinin ödebileceğini, davacıların piyasanın altında bedel ödediklerini, tahsil edilen bedelin satış bedeli olmadığını, tahsis bedeli olarak alındığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı belediyenin protokollere konu taşınmazların çoğunun tapuda devrini gerçekleştirdiği ve davacıların tahsis bedellerini ödedikleri gözetildiğinde kalan parsellere ilişkin tapu iptal ve tescil talebinin reddedilmesi nedeniyle davacı kurumun zarara uğradığı, tapu iptali ve tescil sağlanmadığından davalı ...'nin borcunu eksik ifada ettiği ve bu hususun da protokol gereği borca aykırılık teşkil ettiği, davalı belediyenin ifa imkansızlığı nedeniyle eksik ifada bulunduğu, imar planlarının 2009 ve 2010 yıllarında yapıldığı, gözetildiğinde taraflar arasında akdedilen 2001 tarihli protokolün başlangıçta ayakta olduğu, Belediyenin temerrüde düşmekte kusurunun bulunmadığı hususunda, sorumluluğunu ortadan kaldıracak bir delil sunmadığı, temerrüt sonrası beklenmedik hal nedeniyle tazminat sorumluluğunun doğduğu, buna göre davacı kooperatiflerin imar uygulaması sebebiyle sözleşme gereği tescili gerçekleştirilmeyen taşınmazlar bakımından olumlu zarar tazminini talep edebileceği, bu tazminatın sözleşme gereği gibi ifa edilmiş olsa idi, davacılara zamanında tapu tescil işlemi yapması halinde taşınmazların güncel değeri belirlenerek tazminatın buna göre verilmesi gerektiği, taşınmazların dava tarihi itibariyle belirlenen değerlerinin belirlenerek bilirkişi raporu alındığı, davacı ... yönünden davanın takipsiz bırakıldığı, davalının muvafakat ettiği gerekçesiyle, karar tashih edilerek davanın ... Konut Yapı Kooperatifi yönünden açılmamış sayılmasına, davacı S.S ... Konut Yapı Kooperatifi yönünden kabulü ile 7.386,983,50 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davanın sözleşmeden değil idari nitelikteki encümen kararından kaynaklandığını, zamanaşımı süresinin geçtiğini, sebepsiz zenginleşme süresinin de işlemeye devam ettiğini, sürekli borç ilişkisi bulunmadığını, ifa imkansızlığının daha önce gerçekleştiğini, müvekkilinin sorumluluğunun olmadığını, tahsise konu yerlerin ticari fonksiyona sahip olduğundan konut olarak verilemeyeceğini, konu yönünden imkansız sözleşmenin hükümsüz olduğunu, geçersiz kısım yönünden menfi zarara hükmedilebileceğini, müspet zararın talep edilemeyeceğini, ödemelerin güncel değerine hükmedilebileceğini, davacıların protokole aykırı inşaat yaptığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Belediyenin sözleşme hükümleri doğrultusunda taşınmaz bedelinin tamamını davacılardan tahsil etmesine rağmen sözleşmede kararlaştırılan miktar metrekare taşınmazı davacılara tamamını teslim etmediği,eksik teslim ve ifanın sözkonusu olduğu, dava konusu eksik metrekare olarak teslim edilen taşınmazın değerinin usulüne uygun bir şeklide belirlendiği, belediye tahsis protokolüne göre konut amacına özgülenen taşınmazın ticari imar vermek sureti ile hem davacı kooperatifin tasarrufundan çıkarılarak mülkiyet kazanımının önüne geçildiği, hem de ticari imar verilerek taşınmazın değerinin 23.608.578,00 TL'ye çıkararak haksız kazanç elde ettiği, tapu iptali tescil davasında verilen kararın kesinleştiği tarih itibari ile açılmış olan bu dava sebebi ile zamanaşımı definin yerinde görülmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz tahsis edilmesi neticesinde devredilmeyen kısma yönelik alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.09.2010 tarihli ve 2010/14-386 E. 2010/427 K. sayılı kararı

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle imar uygulaması neticesinde sözleşme kapsamında tescili gerçekleştirilmeyen taşınmazlar bakımından rayiç değerin talep edebileceği, tapu iptali ve tescil davasının kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin geçmediği anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi