Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4660 E. 2024/2577 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Konut tesliminin gecikmesi nedeniyle açılan davada, ayıp oranında bedel indirimi, senetten borçlu olmadığının tespiti ve geç teslimden kaynaklı kira kaybı taleplerinin değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Henüz teslim edilmeyen konutta ayıp oranında bedel indirimi talep edilemeyeceği, emre yazılı senetlerin 6502 sayılı Kanun'un 4/5. maddesi uyarınca tüketici yönünden geçersiz olduğu ve bu geçersizliğin herkese karşı ileri sürülebileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/798 E., 2023/1314 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/233 E., 2021/308 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ile davalılardan Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. (Albaraka A.Ş.) vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının ve davalı Albaraka A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilerek İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile duruşma istemli olarak davalı Albaraka A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, davalı Albaraka A.Ş. yönünden temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı Albaraka A.Ş. vekilinin duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı ... Ticaret A.Ş. (... A.Ş.) 'nin tanıtımını yaptığı ve yapımını tamamlayacağı Ankara İli, ... İlçesi, 118012 ada, 1 parsel üzerinde yer almakta olan ... Residence adlı projeden C Blok 661 B.B nolu taşınmazı şirket ile yapmış olduğu 01.04.2015 tarihli sözleşme ile 289.000,00 TL bedelle satın aldığını, taraflar arasında 29.07.2015 tarihinde yeniden tanzim olunan düzeltme beyannamesi uyarınca da bağımsız bölüm numarasının A-075 Blok 121 nolu B.B. ve satış bedelinin de 416.000,00 TL olmak üzere diğer sözleşme maddeleri baki kalmak kaydıyla güncellendiğini, taraflar arasında kararlaştırıldığı haliyle bu tutarın 176.000,00 TL’lik kısmının peşinat olarak, kalan 240.000,00 TL’lik tutarın ise muhtelif tarihli senetlerle ödenmesinin kararlaştırıldığını, tüm senetlerin davalılardan Albaraka A.Ş. tarafından ciro alınarak bu hususta müvekkiline ihbarname tebliğ edildiğini, senet bedeli olarak bankaya 84.000,00 TL ödediğini, bu kapsamda müvekkili tarafından dava konusu sözleşme kapsamında toplamda 260.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, taraflar arasında tanzim olunan sözleşmenin 3. maddesinde açıkça konutun 30.09.2016 tarihinde teslim edileceği taahhüt edilmesine rağmen dava tarihi itibariyle taşınmazın üzerinde yer aldığı bloğun %20 seviyesinde kaldığını, taşınmazın taahhüt edilen sürede teslim edilememesi nedeniyle müvekkilinin kira kaybına uğradığını, yine taşınmazın mevcut hali ile eksik kalan kısmı için seçimlik haklarından bedelde indirim talep ettiklerini, dava konusu sözleşme kapsamında düzenlenen senetlerin nama yazılı olması gerekirken davalı tarafın emre muharrer senetler düzenleyerek müvekkiline imzalattığını bu nedenle senetlerin de geçersiz olduğunu ileri sürerek; konutun vaat edilen sürede teslim edilmemesi nedeniyle Aralık 2017 ile bu dava tarihi aralığında uğranılan kira kaybına mahsuben fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL nin dava konusu olan ilk vadesi 20.01.2019 tarihinden başlamak üzere her birisi 4.000,00 TL bedelli 20.08.2020 tarihinde son bulan toplam 156.000,00 TL bedelli 39 ayrı senetten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile iptaline, dava konusu taşınmazın mevcut bulunduğu seviye itibariyle müvekkilinin ödemekle sorumlu olduğu miktarın tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödenen tutardan şimdilik 84.000,00 TL’nin (bir kısım geçersiz senede dayalı olarak tahsilat sağlayan davalı bankanın 84.000,00 TL’den davalı şirketin borcun tamamından sorumlu olmak üzere) temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... A.Ş. vekili; imzalanan sözleşme gereği söz konusu taşınmazın 30.09.2016 tarihinde teslim edilmesi gerekirken, 15.07.2016 tarihinden itibaren ilan edilen OHAL nedeniyle teslimde gecikme yaşanmış olduğunu, bu durumun sözleşmenin 14 üncü maddesinde belirtilen ''mücbir sebep'' içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, gayrimenkul tesliminin gecikmesinde müvekkili şirketin bir kusuru bulunmadığını, bu sebeple davacının konut bedeli ve tazminat talep edemeyeceğini, yine davacı her ne kadar sözleşme kapsamında düzenlenen senetlerin nama yazılı olması gerekirken emre yazılı düzenlenmiş olması sebebiyle geçersiz olduğunu ileri sürmüş ise de içtihatlar dikkate alındığında salt emre yazılı düzenlenmiş olmasının senedin geçersizliği için yeterli bir sebep olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Albaraka A.Ş. vekili; müvekkili bankanın dava konusu taşınmazın inşasının tamamlanması için herhangi bir garanti vermediğini, projenin bitirilmemesi ile ilgili sorumluluğu bulunmadığını, mücerretlik ilkesi gereği temel borç ilişkisinden kaynaklanan def’i ve itirazların bu ilişkinin tarafı olmayan iyi niyetli hamil konumundaki üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin hukuken mümkün olmadığını, senedin hangi amaçla ve ne şartlarda diğer davalıya keşide edildiğini ve hatta davacının bir tüketici olup olmadığını bilmesinin kendisinden beklenemeyeceğini, dolayısıyla dava konusu senetlerden kaynaklı olarak davacının müvekkili bankaya borcunun halen devam ettiğini, davacı ile diğer davalı arasında olan ilişkinin müvekkili bankayı bağlamayacağını, müvekkili bankanın dava konusu senetleri iktisapta iyi niyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 01.04.2015 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi ile C Blok C-019 nolu bağımsız bölümü satın aldığı, daha sonra 29.07.2015 tarihinde sözleşmeyi A Blok A-075 olarak değiştirdiği, dosya kapsamında taşınmazın teslim tarihinin 30.12.2017 olduğu, davacının davanın açılış tarihine kadar geç teslim nedeniyle kira kaybına hak kazandığı, dava konusu taşınmazın bedelinin 416.000,00 TL olduğu, davacının bu bedelden 260.000,00 TL'yi ödediği, her ne kadar davacı vekili ayıp oranında bedel indirimi talep etmiş ise de; dava konusu taşınmazın henüz teslim edilmediği, keşif tarihi itibarıyla inşaatın devam etmediği, teslim edilmeyen taşınmazda ancak geç teslim nedeniyle tazminat haklarının bulunduğu, 6502 sayılı Kanun kapsamında ayıplı ürün bulunmadığından zira inşaatın halen devam etmekte olduğu nazara alınarak bedel indirimi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, yüklenici firma tarafından tanzim edilen senetlerin ve Albaraka A.Ş.'ye ciro edildiği, 6502 sayılı Kanunun 5 inci maddesi gereğince tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle sadece nama yazılı senet düzenlenebileceği, bu fıkra hükmüne aykırı senetlerin tüketici yönünden geçersiz olduğu nazara alınarak geçersiz senetlerden davacının borçlu olmadığı, senetlerin iptali gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne 156.000,00 TL bedelli, her biri 4.000,00 TL bedelden oluşan 39 adet senetlerin iptaline, davacının bu senetlerden borçlu olmadığının tespitine, ayıp oranında bedel indirimi talebinin reddine, 5.000,00 TL kira kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı ... A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan Albaraka A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; mahkemece bedelde indirim talebinin reddedildiğini, ayrıca, geçersiz senetlere dayalı olarak yapılan ödemelerin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmediğini, bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, raporda taşınmazın ayıplı değerinin 264.000,00 TL olarak belirlendiği, ancak bu miktarın neye göre belirlendiğinin açıklanmadığını, geç teslim ya da hiç teslim edilmemenin ayıplı ifa kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini ve seçimlik haklardan faydalanılması gerektiğini, davacının davalı bankaya geçersiz senetler nedeniyle ödediği 84.000,00 TL'nin iadesine karar verilmediğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı Albaraka A.Ş. vekili; Mahkemece 156.000,00 TL'lik senetlerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davalı bankanın dava konusu senetleri iyiniyetli olarak iktisap ettiğini, bu nedenle dava konusu senetlerin tüketici işlemi olduğu ve bu nedenle geçersiz olduğu savunmasının davalı bankaya karşı yapılmasının mümkün olmadığını, senetlerin mücerretliği prensibi uyarınca davalı bankanın kambiyo senedinden kaynaklı haklarını ortadan kaldıran bir karar verilemeyeceğinden mahkemenin usul ve yasaya aykırı kararının kaldırılması gerektiğini, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, yargılamanın 6100 sayılı Kanun ve 6502 sayılı Kanunun amir hükümlerine aykırı şekilde yapıldığını, ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın davacıya teslim edilmediği, dolayısıyla davacıya teslim edilmeyen taşınmazdaki ayıplar nedeniyle davacının 6502 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklardan bedel indirimini talep edemeyeceği anlaşılmakla, Mahkemece ayıp oranında bedel indirimi talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davanın dayanağı olan bonolarda; keşidecinin davacı, lehtarın ise davalı ... A.Ş. olduğu, ayrıca "veyahut emruhavalesine" ibaresinin bulunduğu, buna göre somut olayda; davanın dayanağı olan bonoların nama yazılı olmaması nedeniyle tüketici yönünden geçersiz olup, bu husus herkese karşı ileri sürülebileceği ve söz konusu bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus keşide eden tüketici aleyhine takip yapılamayacağı, mahkemece, davanın ve icra takibinin dayanağı olan bonoların 6502 sayılı Kanun'un 4/5 inci maddesinde yer alan emredici nitelikteki düzenlemeye aykırı olarak düzenlendiği hususunun gözönünde bulundurulması sureti ile davacı tarafından bonolara dayalı olarak menfi tespit talebi ile açılan davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak; söz konusu bonoların tüketici yönünden geçersiz olduğu gözetilmeden iptallerine karar verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle; davacı vekili ile davalı Albaraka A.Ş.'nin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne, 156.000,00 TL bedelli, her biri 4.000,00 TL bedelden oluşan 39 adet senedin davacı tüketici yönünde geçersizliğinin tespiti ile davacının bu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, ayıp oranında bedel indirimi talebinin reddine, 5.000,00 TL kira kaybı bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı ... A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalılardan Albaraka Türk Katılım Bankası A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; istinaftaki nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı Albaraka A.Ş. vekili; istinaftaki nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, gayrimenkul satış sözleşmesi kapsamında ayıp oranında bedel indirimi, senetten borçlu olmadığının tespiti ve geç teslim nedeniyle kira kaybına talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4/5,11 ve 35 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacının ticari veya mesleki amaçlarla hareket ettiğine ilişkin delil bulunmadığı, bu nedenle somut uyuşmazlıkla Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin Mahkemenin görevine ilişkin itirazlarının reddi gerekir.

2. Somut olayda; dava konusu taşınmazın davacıya teslim edilmediği, dolayısıyla davacıya teslim edilmeyen taşınmazdaki ayıplar nedeniyle davacının 6502 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklardan bedel indirimini talep edemeyeceği, Derece Mahkemelerince ayıp oranında bedel indirimi talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, yine, 6502 sayılı Kanun'un 4/5 inci maddesi dikkate alındığında davanın dayanağı olan bonolarda; keşidecinin davacı, lehtarın ise davalı ... A.Ş. olduğu, ayrıca "veyahut emruhavalesine" ibaresinin bulunduğu, bu ibareden dolayı davaya konu bonolarının nama yazılı bono olarak kabul edilmeyeceği, davanın dayanağı olan bonoların nama yazılı olmaması nedeniyle tüketici yönünden geçersiz olup, bu husus herkese karşı ileri sürülebileceği ve söz konusu bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus keşide eden tüketici aleyhine takip yapılamayacağı anlaşılmakla, davacı vekili ile davalı Albaraka A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalı Bankaya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.09.2024 tarihinde oy çokluğu ile karar verilmiştir.