Logo

3. Hukuk Dairesi2023/4662 E. 2024/2772 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Emekli maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması talebinin, emekli maaşından takas ve virman yoluyla kredi borcu tahsilatına ilişkin daha önceki muvafakati geçersiz kıldığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Tüketicinin, kredi sözleşmesiyle emekli maaşından takas ve virman yoluyla ödeme yapmayı kabul etmesi ve bu taahhüde dayanarak bankanın krediyi kullandırmış olması, haksız şart veya hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemeyeceği ve tüketicinin bu taahhüdünden cayarak blokenin kaldırılmasını istemesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1408 E., 2023/1709 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 8. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/334 E., 2022/197 K.

Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili ile davalı banka arasında tarih dahi belirttilmeden akdedilen bireysel kredi sözleşmesi ve bireysel kredi sözleşmesine ek olarak imzalatılan Rehin ve Virman Yetki Taahhütnamesi dayanak gösterilerek müvekkilinin emekli maaş hesabına konulan blokenin açıkça hukuka aykırı olduğunu, İcra İflas Kanunu gereği emekli maaşına bloke konulabilmesi için önceden yapılan anlaşmaların geçersiz ve hükümsüz olduğunu, davalı banka tarafından blokenin dayanağı olarak gösterilen Rehin ve Virman Yetki Taahhütnamesi genel işlem koşulunun haksız şart niteliğinde, hukuka ve dürüstlük kurallarına açıkça aykırı olduğunu, taahhütnamenin sözleşmenin üstün tarafı banka tarafından müvekkiline içeriği müzakere etme imkanı tanınmadan imzalatılmış olduğunu belirterek; davanın kabulü ile, müvekkilinin emekli maaşı banka hesabı üzerine dürüstlük kurallarına aykırı şekilde konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacı tarafından müvekkili bankadan kullandığı krediler ve bu kredilere ilişkin kendisinden alınan virman talimatları kapsamında müvekkili bankaca gerçekleştirilen işlemlerin yasaya ve hukuka uygun olduğunu, yasal düzenlemelerin emekli maaşlarından kredi tahsilatı yapılmasını kısıtlamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı bankadan kredi kullandığı ve maaşından kesinti yapıldığına dair uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın takas-virman talimatına rağmen kesinti yapılıp yapılamayacağına ilişkin olup bu konuda Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.06.2021 tarih, 2017/1980 E.,2021/829 K., sayılı kararında "26. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı Kurum emeklisi, davalı bankadan tüketici kredisi kullandığı sırada banka nezdinde aldığı emekli maaşından takas ve virman suretiyle tahsilat yapılmasına muvafakat etmiş, kredi taksitleri bir süre sorunsuz ödenmiş ancak davacı daha sonra ödeme güçlüğüne düşmüş, kredi taksitlerini ödeyememiştir. Banka sözleşmedeki bu düzenlemeden hareketle emekli maaşının dörtte birine bloke koyarak kredi borcuna mahsup etmiştir. Ne var ki İİK’nın 83/a maddesi gereğince haczedilemezlikten önceden feragat geçersiz olup henüz hakkında herhangi bir icra takibi başlatılıp maaşından haciz suretiyle borcun ödenmesine izin verildiği yönünde davacının iradesinin açıkça ortaya konulduğundan da bahsedilemeyeceğinden kredinin alınması sırasında takas ve mahsup yönünde verilen muvafakat da geçerli sayılmaz. Direnme kararındaki bu yöne ilişkin kabul bu nedenle haklı ve yerindedir." şeklinde belirtilmekle davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulüne davacının kullanmış olduğu kredi nedeniyle davalı banka tarafından davacının emekli maaşından doğrudan kesinti yapılmak suretiyle davalının hesabına konulan blokenin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; yasal düzenlemelerin emekli maaşından tahsilatı kısıtlamadığını, davacı tarafından müvekkili bankadan kullandığı krediler ve bu kredilere ilişkin kendisinden alınan virman talimatları kapsamında müvekkili bankaca gerçekleştirilen işlemlerin yasaya ve hukuka uygun olduğunu, maaş hesabına virman talimatı veren kişilerin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesi sebebiyle hukuken korunamayacağını, yerleşmiş içtihatların da bu yönde olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri birlikte değerlendirildiğinde, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.06.2021 tarihli ve 2017/1980 E., 2021/829 K., sayılı kararı gereği mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaftaki nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 5 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Davacı tarafından imzalanan ek taahhütnamelerde kredilere ilişkin ödemelerinin emekli maaşı hesabından virman-takas-mahsup yapılarak tahsil edilmesine muvafakat edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacı sözleşmeden dönmediğine göre borcu ne şekilde ödeyeceğini açıklamamıştır. Banka da bu taahhüde inanarak başka teminat istemeden davacıya kredileri kullandırmıştır.

2. Hemen belirtilmelidir ki davacının bankadan aldığı kredilerin borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödememesi halinde sözleşmeler gereğince kullandırılan kredinin teminatı olarak maaşından kesinti yapılmasını kabul etmesi ve diğer teminat öngören hükümlerin sözleşmelere konulmasına rıza göstermesinin haksız şart olarak kabulü de mümkün değildir. Zira davacı yürürlükteki bu yasaları bilerek sözleşmelerin her sayfasını ayrı ayrı imzalamış olup, serbest iradesi ile sözleşme şartlarına uygun olarak kredi borcu taksitlerinin emekli maaşından kesilmesi için talimat verdiğine göre artık sözleşmenin söz konusu hükmünün müzakere edilerek kararlaştırılmadığı söylenemez.

3. Ayrıca bankanın yaptığı işlemin sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerin dürüstlük kuralına aykırı düşecek şekilde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olduğu kabul edilemez. Davacının bankadan kullandığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi zorunludur. Davacının taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp blokenin kaldırılmasını istemesi hakkın kötüye kullanılması olup iyiniyet kurallarıyla bağdaşmaz (TMK m.2). Tüketici haklı bir sebep olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedemez, ifası yapılmış bedellerin iadesini isteyemez, bu şekilde edimin tek taraflı geri istenmesi de hukuken himaye göremez. Aksi halde, kredi isteyen kişinin mali durumu ve maaş gelirine göre borcunun ödenebileceği güvencesiyle kredi veren bankanın alacağının imkânsızlaşması, kötü niyetli bir kredi borçlusunun borcunu hiç ödememesi gibi bir sonuç doğacaktır.

4. Bu itibarla, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulüne yönelik kararı ve bu karara karşı davalı tarafça yapılan istinaf isteminin esastan reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı olup, yukarıdaki nedenler bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.