"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1190 E., 2023/1064 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ: İzmir 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/275 E., 2021/65 K.
Taraflar arasındaki üst hakkı bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili kurum ile davalı kurum arasında 10.06.1991 tarihli irtifak hakkı sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme ile Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün 27.898 m²'lik arazisi üzerinde müvekkili kurum lehine 49 yıl süreli irtifak hakkı kurulduğunu, üzerinde 40.000 tonluk liman silosu ve müştemilatı bulunduğunu, ancak 27.898 m² olan taşınmazın Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü'nün 05.09.2006 tarihli yazısı ile 2.856 m²'lik kısmının Veteriner Sınır Kontrol Noktası inşa edilerek kullanılması amacıyla Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'na terkin edilmesi talimatı verildiğini, sözleşmenin 7. maddesinde "İrtifak Hakkı Bedeli" başlığı altında yapılan düzenlemeye göre yıllık bedelin ilk yıl için 200.000.000 TL olarak belirlendiğini, ikinci ve izleyen yılların ise Maliye ve Gümrük Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından her yıl yayınlanan Devlet İhaleleri Genelgesinde belirtilen artış oranlarının bir önceki yılın irtifak hakkı bedeline eklenmesi suretiyle saptanacağının, ilk üç yıldan sonraki üç yıllın dilimlerin ilk yıl irtifak hakkı bedellerinin yeniden takdir edileceğinin belirlendiğini, ancak bu takdirin neye göre kullanılacağı konusunda herhangi bir açıklama yapılmadığını, 2003 yılı ve buna bağlı olarak izleyen yıllar için belirlenen meblağın fahiş oranda arttırıldığını, 2003 yılı irtifak hakkı bedeli için İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/761 E. sayılı dosyası ile açılan davanın reddedildiğini, söz konusu kararın temyizde bozulduğunu, bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucu Mahkemenin 2005/521 E., 2007/41 K. sayılı dosyası ile irtifak hakkı bedelinin yıllık 120.000,00 TL olarak tespit edildiğini ve kesinleştiğini, 2004 yılı irtifak hakkı bedeli için İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/352 E. sayılı dosyası ile 2005 yılı irtifak hakkı bedeli için İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/532 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, daha sonra her iki davanın İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/352 Esas sayılı dosyası ile birleştirildiğini, bu dosya ile irtifak hakkı bedelinin 2004 yılı için 132.000,00 TL, 2005 yılı için 145.200,00 TL olarak belirlendiğini ve kararın kesinleştiğini, diğer süre gelen yıllar için muhtelif mahkemelerde açılan davalarda da irtifak hakkı bedellerinin tespit edildiğini, davalı Kurumun 2016 yılı için 794.007,12 TL talep ettiğini, söz konusu bu bedelin 06.02.2017 tarihinde yatırıldığını belirterek; 2016 yılı irtifak hakkı bedelinin 288.743,54 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 2016 yılı irtifak hakkı bedelinin 26.04.2009 tarihli ve 27211 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 324 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin 5. Bedel Artış Oranları başlıklı kısmında "ikinci ve müteakip yıllar ön izin, kullanma izin ve irtifak hakkı bedelleri, cari yıl bedelini Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyatları Endeksi oranında arttırılması suretiyle hesaplanacaktır" denildiğinden 25. yıl irtifak hakkı bedeli olan 767.824,31 TL'ye bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde değişim oranı olan %3,61 uygulanmak suretiyle hesaplanan 26. yıl irtifak hakkı bedelinin 794.007,12 TL olarak hesaplandığını, müvekkili idarenin yaptığı hesaplamaların mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu İzmir ili, Konak ilçesi, ... mahallesi, 3653 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 2010, 2011, 2012 yıllarına ait irtifak hakkı bedelleri için İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/500 E. 2013/362 K. sayılı kesinleşmiş kararıyla hesaplanan tutarlar ve 10.06.2015 tarihinde başlayıp 10.06.2016 tarihinde sona eren 1 yıllık döneme ilişkin irtifak hakkı bedeli için İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/97 E. 2017/577 K. sayılı kararı hesaplanan 377.267,03 TL tutar göz önünde bulundurularak ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 14/1 maddesinde yer alan "Bir yıldan uzun süreli kira, irtifak hakkı, kullanma izni sözleşmelerinde ikince ve izleyen yıllar bedelleri Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyat Endeksi oranında arttırılır" hükmü gereğince bilirkişi tarafından 2016 yılı irtifak hakkı bedelinin 390.131,84 TL olarak hesaplandığı, düzenlenen bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile İzmir ili, Konak ilçesi, ... mahallesi, 3653 ada 1 parselde kayıtlı 27.898 m² yüzölçümlü taşınmazın 10.06.2016 - 10.06.2017 dönemi yıllık irtifak hakkı bedelinin 390.131,84 TL olarak tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu taşınmazın kira süresinin 49 yıl olduğunu, taşınmaz üzerinde kamuya ait arsanın bedelinden daha yüksek bedelli tesisler bulunduğunu, daha önceki yıllarda % 100’lük bir artış olmadığı halde 2003 yılında yaklaşık % 8351 oranında çok fahiş bir artış yapıldığını, buna bağlı olarak sonraki yılların irtifak hakkı bellerinin de çok yüksek talep edildiğini, konuyla ilgili olarak kesinleşmiş yargı kararları olmasına rağmen, davalı tarafından bu bedelin her yıl yüksek olarak belirlendiğini, ayrıca Kurumun zararının Hazine zararı olduğunu, Hazinenin bir yıldan uzun süreli kira ve irtifak hakkı gibi sözleşmelerde ÜFE oranında artış yapılacağı şeklinde düzenleme yapılmasına rağmen dava konusu taşınmaz ile ilgili her yıl yüksek bedeller istendiğini, Mahkemenin kararında ve kararına dayanak yapılan bilirkişi raporunda yıllara göre tespit olunan irtifak hakkı bedellerinin kısmen yüksek olduğunu, karara esas dosyadaki bilirkişi raporunda belirtilen bedelin fazla hesaplandığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı vekili; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, karara dayanak olan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik inceleme içerdiğini, ... Genel Müdürlüğü tarafından ... aleyhine bedel yüksekliği gerekçe gösterilerek açılan davaların incelenmesi neticesinde uyuşmazlığın kaynağının 2003 yılında %8451'e isabet eden değer artışı olduğu anlaşıldığını, ancak bu kadar artışın da 2003 yılı asgari birim bedelinin %5'i olarak hesaplanmasından kaynaklandığı ve anılan irtifak hakkı sözleşmesinin 7. maddesinde de belirtildiği üzere "ilk üç yıldan sonra ikinci ve izleyen üç yıllık dilimlerin ilk yıl bedelleri yeniden takdir edilir" denildiğinden idarece yapılan kıymet takdirinin mevcut kanun ve sözleşmeye uygun olarak takdir edildiğini, bilirkişi raporunda bedel yönünden eksik inceleme olduğunu, idarece bugüne kadar belirlenen irtifak hakkı bedellerinin günün rayiçlerine ve mevzuata uygun olarak hesaplandığını, bilirkişi incelemesine itirazlarının dikkate alınmadığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince hukuki nitelendirmenin davadaki ileri sürülüş ve dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği, taraflarca ileri sürülen delillerin toplanarak usulüne uygun olarak değerlendirildiği, delillerin değerlendirilmesinin dosya kapsamına uygun bulunduğu, taraflarca ileri sürülen iddia ve savunmaların tartışılarak gerekçeli kararın oluşturulduğu, ihtilafa uygulanması gereken yasal mevzuatın doğru olarak tespit edildiği, mahkemenin karar gerekçesiyle hüküm fıkrasının birbiriyle uyumlu olduğu ve mahkeme hükmünün yasal unsurları taşıdığı, özellikle 9. dönem, 2. yıl için belirlenen irtifak hakkı bedelinin kesinleşmiş mahkeme kararları ve sözleşme hükümlerinin esas alınması suretiyle hesaplanması karşısında, istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle, davacı ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; istinaftaki nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; istinaftaki nedenleri tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2016 yılı irtifak hakkı bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Dürüst davranma" başlıklı 2 nci maddesi,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Sözleşme özgürlüğü" başlıklı 26 ncı maddesi,
3. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.09.2018 tarihli ve 2017/9419 E., 2018/8468 K. sayılı ilamı,
4. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 29.06.2011 tarihli ve 2013/3156 E., 2011/10393 K. sayılı ilamı,
3. Değerlendirme
1. Taraflar arasında akdedilen 10.06.1991 tarihli sözleşmenin 1 ve 2 nci maddesinde; İzmir İli, Konak İlçesi, ... Mahallesinde bulunan 27.898 m2'lik arsa üzerinde hak sahibi ... Genel Müdürlüğü lehine 49 yıllık irtifak hakkının kurulduğu, 7 nci maddesinde; irtifak hakkı bedelinin ilk yıl için 200.000.000 (İki yüz milyon) TL olduğu, 2 nci ve izleyen yıllar kullanım bedelinin ise Maliye ve Gümrük Bakanlığınca (Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü) her yıl yayımlanan Devlet İhaleleri Genelgesinde belirtilen artış oranlarının bir önceki yılın irtifak hakkı bedeline eklenmesi suretiyle saptanacağı, saptanan bu bedele hak lehtarınca herhangi bir mahkeme veya makama başvurarak itiraz edilemeyeceği, ilk üç yıldan sonraki ikinci ve izleyen üç yıllık dilimlerin ilk yıl irtifak hakkı bedellerinin yeniden takdir edileceği ve izleyen yılların bedellerinin tahakkuk ve tahsilinin yukarıdaki hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmede, irtifak hakkı süresinde üçer yılık dönemlerin ilk yıl irtifak hakkı bedelini belirleme hakkı davalı idareye tanınmış ise de, bu belirlemenin hangi ölçüler esas alınarak yapılacağı hususunda sözleşmede bir hüküm bulunmamaktadır. Üç yıllık dönemin ilk yıl irtifak hakkı bedelinin takdiri hakkının, öncelikle üst sınırının belirlenmesi gerekir. Her hakkın kullanımında olduğu gibi, sözleşmeden kaynaklanan hakkın kullanılmasında da, Türk Medeni Kanunun 2 nci maddesinde hükme bağlanan dürüstlük kurallarına aykırı davranılmamalıdır.
2. Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince dosya kapsamında alınan Mali Müşavir bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 10.06.2015 tarihinde başlayıp 10.06.2016 tarihinde sona eren 1 yıllık döneme (2015 yılı ) irtifak hakkı bedelinin 377.267,03 TL olduğu, Hazine taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmeliğin 14/1 maddesinde yer alan ''bir yıldan uzun süreli kira, irtifak hakkı, kullanma izni sözleşmelerinde ikinci ve izleyen yıllar bedelleri , Türkiye İstatistik Kurumunca yayımlanan Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE-Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde değişim) oranında arttırılır.'' hükmü gereği 10.06.2016-10.06.2017 (2016 yılı) irtifak hakkı bedeli 390.131,84 TL olarak hesaplanmış ve İlk Derece Mahkemesince bu rapor yerinde görülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, yapılan incelemede dava konusu taşınmaza ilişkin 10.06.2015 tarihinde başlayıp 10.06.2016 tarihinde sona eren 1 yıllık döneme (2015 yılı ) ilişkin irtifak hakkı bedelinin belirlendiği İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'nin 18.10.2022 tarihli 2022/994 E., 2022/2012 K. (İlk Derece Mahkemesi İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/97 E., 2017/577 K.) sayılı kararının temyiz incelemesinde Dairece verilen 29.03.2023 tarihli ve 2023/213 E., 2023/882 K. sayılı ilamla hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu ve yeniden ilamda belirtilen şekilde rapor alınıp 2015 yılı irtifak hakkı bedelinin belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulduğu, bu itibarla 2015 yılı irtifak hakkı bedeli henüz kesinleşmediğinden yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu anlaşılmaktadır.
O halde İlk Derece Mahkemesince; aynı taşınmaza ilişkin olarak açılıp kesinleşmemiş olan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'nin 18.10.2022 tarihli 2022/994 E., 2022/2012 K. (İlk Derece Mahkemesi İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/97 E., 2017/577 K.) sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi, 2015 yılı irtifak hakkı belirlendikten sonra ise, dava konusu olan dönemin 10.06.2016-10.06.2017 (2016 yılı) irtifak hakkı bedelinin belirlenmesine ilişkin olup, bu dönemin ise 9. Dönemin 2. yılı olduğu nazara alınarak ilgili mevzuat uyarınca denetime elverişli bilirkişi heyet raporu alınıp sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca taraflar yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.