"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TARİHİ : 23.06.2015
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/626 E., 2018/833 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya direnme kararı verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalılara ait taşınmazı kız öğrenci yurdu olarak işletmek üzere kiraladığını, kiralanana zorunlu ve faydalı imalatlar yaptığını, ancak daha sonra imara aykırılıklar nedeniyle ruhsat alamadığını, kira borcunu ödeyememesi nedeniyle tahliye edildiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 428.748,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tazminini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacının taşınmazda imar mevzuatına aykırı tadilatlar yaparak taşınmazın mühürlenmesine sebep olduğunu, kendilerine kusur atfedilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.05.2018 tarihli ve 2015/626 E., 2018/833 K. sayılı kararıyla; davacının kira sözleşmesi hükümleri uyarınca yapmış olduğu imalatların bedelini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 20.12.2021 tarihli ve 2019/1722 E., 2021/2812 K. sayılı kararıyla; her ne kadar sözleşmenin ilgili maddeleri ile kiraya verenin rızası ile yapılmayan masrafların kiraya verenden istenemeyeceği kararlaştırılmış ise de, bu hükmün erken fesih halinde geçerli olmayacağı, kiracının, süresinden önce çıkması halinde kullanamadığı süre ile orantılı olarak kiraya verence benimsenen, sökülemeyen, zorunlu ve faydalı masraflarını isteyebileceği, bu nedenle Mahkemece keşif yapılarak kiraya verence benimsenen davaya konu sökülemeyen, zorunlu ve faydalı masrafların kalem kalem belirlenmesi ve imalat tarihindeki değerlerin kullanma tarihi ile oranlı yıpranma payları tespit edilerek yine kullandığı süre ile kullanamadığı süre oranlanarak başka bir deyişle kullanma menfaati de düşülerek neticesine göre bir karar verilmesi gerektiği bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun yerinde olduğu, yargılamadaki hukuka aykırılıkların niteliğine göre eksikliklerin duruşma açılarak veya dosya üzerinden tamamlanmasının mümkün bulunmadığı, davada yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulduğu gerekçesiyle; istinaf başvurularının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksikliklerin giderilmesi amacıyla davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren Mahkemesine gönderilmesine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (4) nolu alt bendi uyarınca kesin olarak karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuş, Bölge Adliye Mahkemesince 16.05.2022 tarihli ek karar ile kesin olan karara ilişkin temyiz başvurusunun usulden reddine karar verilmiş, ek karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
2. Dairenin 24.10.2022 tarihli ve 2022/5367 E., 2022/8131 K. sayılı ilamıyla; Bölge Adliye Mahkemesince davanın esası hakkında istinaf incelemesi yapıldıktan sonra, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere ilgili İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi durumunda, bu kararın kesin olduğundan bahsedilemeyeceği, usul ekonomisi ilkesine aykırı olacak şekilde dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesinin, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki açık hüküm ve aynı Kanun’un 362 nci maddesine eklenen (g) bendindeki hüküm birlikte değerlendirildiğinde kesin nitelikte olmadığı gerekçesiyle; davalının temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 16.05.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, esasa yönelik temyiz itirazları yönünden; Bölge Adliye Mahkemesince duruşma açılıp gerekirse yeniden bilirkişi raporu alınarak yanlış uygulandığı tespit edilen hususlar giderildikten sonra sonucuna göre yeni bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut uyuşmazlıkta dosyadaki eksiklikler tespit edilerek İlk Derece Mahkemesine tamamlatılması ve ileride temyiz incelemesine tüm eksikliklerden arınmış olarak gönderilmesi amaçlandığından, Yargıtay bozma ilamının kanuni düzenleme karşısında benimsenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili; Yargıtayca verilen kararın usul ve yasaya uygun olup direnme kararının hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erken tahliye nedeniyle oluşan zararın tazmini istemli davada, istinaf mahkemesince verilen kararın kesin nitelikte olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun’un “Duruşma yapılmadan verilecek kararlar” başlıklı 353 üncü maddesi ile ‘Temyiz Edilemeyen Kararlar’ başlıklı 362 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasında altı bent hâlinde sayılmış olan usule ilişkin hukuka aykırılık durumlarında, bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesine ait kararın esası incelenmeden kaldırılmasına ve davanın yeniden görüşülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine kesin olarak karar verileceği gösterilmiş, 22.7.2020 gün ve 7251 sayılı kanunun 35 inci maddesi ile değişik 6. bendinde "mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması ya da talebin önemli bir kısmı halinde de karar verilmemiş olması" hususu bu fıkra kapsamında yeniden düzenlenmiştir.
2. 22.7.2020 tarih ve 7251 sayılı Kanunun 39 uncu maddesi ile 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesine eklenen (g) bendinin gerekçesinde de; 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına giren durumlarda bölge adliye mahkemesinin duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği, fıkraya eklenen yeni (g) bendiyle, 353 üncü madde hükmü ile uyum sağlanarak Kanun'un bütünlüğünün korunması amaçlandığı ifade edilerek, 353 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında verilen kararların kesin nitelikte olduğu vurgulanmıştır.
3. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Bölge Adliye Mahkemesince verilen kaldırma kararının kesin nitelikte olduğu, buna bağlı olarak temyiz isteminin reddine dair verilen kararın yerinde bulunduğu anlaşılmakla, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun direnme kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Usul ve Kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi direnme kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.