"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1098 E., 2023/1947 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1004 E., 2021/387 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının, kiracı olarak kullandığı arazi ve tesislerin tahliye edilmesi kapsamında müvekkili ile 17.03.2014 tarihli tahliye protokolünü imzaladığını, ancak davalı tarafından söz konusu taşınmaz teslim edilmeden önce üzerinde bulunan yapı ve tesisler ile çelik taşıyıcı ve kaplama malzemelerin söküldüğünün tespit edildiğini ileri sürerek; davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan ve sözleşme gereği tahliye sırasında müvekkiline teslim edilmesi gereken yapıların, davalı tarafından sökülüp kullanılamaz hale getirilmesi nedeniyle uğranılan zarar karşılığı şimdilik 10.000,00 TL'nin söküm tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; sökümü yapılan dava konusu çelik konstrüksiyon yapıların sabit tesis niteliğinde olmadığını, sözleşme imzalanmadan evvel yapılan yapılar olduğunu, tahliye sırasında protokol kapsamında belirlenen yapıların davacıya teslim edildiğini, müvekkili tarafından yaptırılan menkul niteliğindeki malların tahrip edilmesinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 17.03.2014 tarihli tahliye protokolünün imzalandığı, protokolün (6.) maddesi ile tahliye konusu yerdeki tesislerin 26.06.2017 tarihine kadar davacı Kuruma teslim edilmesinin kararlaştırıldığı, bu kapsamda 28.06.2017 tarihinde AOÇ Müdürlüğü Ölçüm Tespit Komisyonu görevlilerince yer teslim alma tutanağı düzenlenilerek kiraya konu yerin teslim alındığı, dosyada mübrez yer teslim alma tutanağına göre imzalanan protokol gereği 31.439 m²'lik açık alan, 1.928 m²'lik kapalı alan olmak üzere toplamda 33.67 m²'lik ekli krokide gösterilen alanın, AOÇ Müdürlüğü ölçüm tespit komisyonu görevlilerince 28.06.2017 tarihinde teslim alındığı, 2108 ada 19 parselde yer alan ve eki krokide gösterilen 2.008 m²'lik alanda davacı tarafından yaptırılan binaların arıtma tesislerinin bir kısmının Müdürlükleri arazisine taşması sebebi ile teslim alınamamış olduğu, tutanakta teslim alınan yerler ile ilgili herhangi bir zarara yönelik tespitin yer almadığı, taraflar arasındaki kira protokolü içeriğinden kiralanan taşınmazların üzerinde bulunan yapılara ilişkin herhangi bir açıklayıcı bilgiye yer verilmediği, taraflar arasındaki çelik konstrüksiyon konulu yazışmalar göz önüne alındığından uyuşmazlığın esasının 13.310 m²'lik alana kurulu bitişik nizam ve 6 bağımsız bölümde oluşan civata, poligon direk ve galvazin fabrikalarının davacı tarafa tesliminin gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, alınan 28.12.2020 tarihli raporda; civata, poligon direk, galvazin fabrikasının sökülebilir nitelikte olarak değerlendirilmiş olduğu, davalı kiracının söz konusu sökülebilir nitelikteki civata, poligon, direk, galvazin fabrikalarının taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre iade etme yükümlülüğü bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı şirketin 2108 ada 19 parselde bulunan yaklaşık 125x105 metre çelik konstrüksiyonu söktüğünü, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, sökülen sabit yapı, tesis, çelik konstrüksiyon ve diğer malzemelerin miktar ve parasal değerlerinin 1.016.828,00 TL olarak Mahkemece tespit edildiğini, ayrıca tespit raporlarında arazi üzerindeki yük krenlerinin adet ve değerinin 924.000,00 TL olarak belirlendiğini, bilirkişi raporları ile müvekkilinin zarara uğratıldığının anlaşıldığını, taşınabilir yapıdan söz edilebilmesi için söz konusu yapıların başka bir yere taşınarak tekrar monte edilebilme ve tekrar işlevlerini sürdürebilme niteliğinin olması gerektiğini, oysa davalı tarafından sökülen yapıların hurda haline getirildiğini, bu haliyle taşınabilir yapı özelliklerinin bulunmadığını, sökülen parçaların tamamının hareketli ekipmanlar olduğunu ve sistemin mütemmim cüzü kabul edilmesi gerektiğini, haksız yere sökümü gerçekleştirilen tesislerin tamamının, sökülmemiş hali ile değerlendirilerek kurum zararının karşılanması gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.1998 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin genel hükümler başlıklı (2.) maddesinin, "..., AOÇ'ye ait arazi üzerinde yapacağı sabit tesisler için müsaade alacak ve kira süresi sonunda tutanakla teslim edilen sabit tesisleri tam ve sağlam olarak tutanakla, bedel talep etmeden, bedelsiz olarak AOÇ'ye teslim edecektir" şeklinde düzenlendiği ve özgür irade ile belirlenmiş bu maddenin tacir olan tarafları bağladığı, davacı kiraya veren tarafça, kiracının kullanımına ayrılmış açık alana, çatısı kapalı olacak şekilde çelik konstrüksiyondan fabrika alanı inşa edildiğini, sözleşmenin ilgili maddesine göre tahliye sırasında davacı kiraya verene teslimi gerekirken bir kısmının söküldüğünden davacı tarafça oluşan zararın tazmininin talep edildiği, ancak davalı kiracının kiralanan alana yapmış olduğu dava konusu çelik konstrüksiyon fabrika alanının dosya kapsamından portatif, sökülebilir nitelikte olduğu, sökülebilir nitelikteki çelik konstrüksiyon yapıların sabit tesis olarak kabul edilmediği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 299 ve devamı maddeleri,
2. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (6102 sayılı Kanun) 18 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye ve davalı kiracının kiralanan alana yapmış olduğu dava konusu çelik konstrüksiyon fabrika alanının dosya kapsamından portatif ve sökülebilir nitelikte olduğu, sökülebilir nitelikteki çelik konstrüksiyon yapıların ise sabit tesis olarak kabul edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.