"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1619 E., 2023/1784 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/57 E., 2021/546 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 17.12.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ve Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...’ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı şirketin, müvekkiline ait akaryakıt istasyonunu 24.01.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile 10 yıllığına kiraladığını, davalı tarafından 10.01.2019 tarihinde gönderilen ihtarnamede bildirilen kira bedelinin kabul edilmemesi durumunda kira sözleşmesinin 01.05.2019 tarihinde feshedileceğinin ihtar edildiğini, davalının önerisinin kabul edilmediğini, davalı kiracının 30.04.2019 tarihinde ihtarname keşide ederek kira sözleşmesini 02.05.2019 tarihinden itibaren fesih ettiğini, 03.05.2019 tarihli düzenleme şeklinde emanet tutanağı ile akaryakıt istasyonunun anahtarlarının notere teslim edildiğine dair düzenleme şeklinde emanet tutanağı düzenlendiğini ancak 28.08.2019 tarihinde yapılan keşifte kiralananda, kiracının bir kısım eşyalarının bulunduğunun tespit edildiğini, davalının yetkilendirdiği firma ve kişilerin 06.09.2019 ve 10.09.2019 tarihlerinde kiralanana gelerek, kurumsal kimlik ile bir kısım elektronik malzemenin söküm ve teslim alma işlemlerini yaptıklarını, yine kiralananda bulunan yazar kasa, para kasası, 2 adet koltuk, masa, yazıcı ve dolabın 07.09.2019 tarihinde teslim alındığını, davalının kiralananı 10.09.2019 tarihinde tahliye ettiğini, tahliye tarihine kadar olan kira bedelini ödeme borcu bulunduğunu, ayrıca davalının erken tahliye nedeniyle en az 6 aylık kira bedeli ödemesi gerektiğini ileri sürerek; 99.766 USD kira bedeli ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 138.000 USD erken tahliye tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kira sözleşmesi uyarınca, kiracının bir ay önceden bildirimde bulunmak kaydı ile sözleşmeyi feshetme hakkı bulunduğunu, buna istinaden sözleşmenin 01.05.2019 tarihinde feshedileceğinin 10.01.2019 tarihli ihtarname ile bildirildiğini, davacının kiralananı teslim almaktan kaçınması üzerine anahtarların 03.05.2019 tarihinde noterliğe teslim edildiğini, anahtarların teslim edildiğine ilişkin bildirimin 06.05.2019 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, teslim tarihinden sonra davacının iddiasının aksine akaryakıt istasyonunda ne müvekkilinin ne de işletmecinin faaliyeti olmadığını, sözleşme uyarınca kiralanandaki tüm malzemelerin tahliye anında davacı kiralayana bırakılması gerektiğini, anahtarın tesliminden sonra müvekkilinin hiçbir malzemesinin kalmadığını, kiralananın tamamen ve fiili olarak kiraya verenin kullanımına bırakıldığını, davacının istasyonu yeniden kiralamak için hemen faaliyete başladığını ve Eylül 2019 tarihinde yeniden kiraya verdiğini, davacının akaryakıt istasyonunu kiraya verdikten sonra marka ve logoların sökümü için müvekkiline izin verdiğini, bunun üzerine müvekkilinin marka ve logoların sökümünü yaptığını, istasyonda bulunan logoların ve markaların alınmasına davacının eşlik ettiğini, hukuka uygun olarak notere tevdi edilen kiralanan için kira talebininin yerinde olmadığını, sözleşmeye uygun olarak gerekli bildirim yapıldığından erken tahliyeden söz edilemeyeceği savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu kiralananın anahtarının 03.05.2019 tarihinde notere tevdi edildiği, davalının anahtarların notere teslim edildiğinin davacıya bildirildiği 06.05.2019 tarihine kadar olan kira bedelinden sorumlu olduğu, taşınmazın içindeki müdüriyet odasının anahtarının davalıda bulunmasının kiralananın teslim edilmediği anlamına gelmeyeceği, fiili hakimiyetin notere anahtar teslimi ile davacı tarafça geçtiği, kira sözleşmesinin hususi şartlar başlıklı 8 inci maddesinde; "Kiracı kiralananı boşaltmak istediği taktirde bir ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorundadır" hükmünün yer aldığı, buna göre kiracıya dönem içinde dilediği zaman bir ay öncesinden yazılı bildirimde bulunmak kaydı ile sözleşmeyi sonlandırma hakkı tanındığı, davalı tarafça 01.05.2019 tarihinde sözleşmenin sonlandırılacağının davacıya bildirildiği, davalı tarafın sözleşmeden doğan hakkını usulüne uygun olarak kullandığı, bu nedenle davalının erken tahliye nedeni ile ödemesi gereken bir tazminat borcunun bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 4.600 USD'nin bir yıl vadeli mevduat hesaba ödenen en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; kiracının anahtarı notere tevdi etmesinin kiralananın teslimi için yeterli kabul edildiğini, oysa davalı kiracının, taşınmazı yeniden kiraya verilmek üzere elverişli ve boş biçimde teslim etmediğini, kiracının müdüriyet odasının anahtarını teslim etmediği gibi benzin pompaları, benzin pompalarının anahtarları, tüm giydirmeler, bilgisayar monitörleri, uzatma kabloları, duvar saatine kadar davalıya ait eşyaların kiralananda olduğunun delil tespiti dosyasında yapılan keşifte tespit edildiğini, davalı kiracının taşınmazı 10.09.2019 tarihinde boşalttığının yazılı belge ile sabit olduğunu, 01.05.2019 tarihinde kiralananın tahliye edeceğini bildiren ihtarnamenin kesinlik arz eden bir ifade içermediğini, bu anlamda davacının erken tahliye iradesinin tam olmadığını, Mahkemenin kabulünün aksine erken fesih bildirilen geçerli bir iradeyi yansıtan bir ihtarname olmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere ihtarnamenin geçerli olduğunu kabul edilse dahi davalının fesih bildirime uymadığını ve taşınmazı boş olarak ihtarnamede bildirdiği 01.05.2019 tarihinde değil, 10.09.2019 tarihinde teslim ettiğini ileri sürerek,kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili; kiralananın usulüne uygun tahliye edilmiş olması nedeniyle 02.05.2019 tarihinden sonraki kira bedellerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 24.01.2013 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi ile davacıya ait akaryakıt satış ve servis istasyonunun davalı şirkete kiraya verildiği sözleşmede aylık kira bedelinin 23.000,00 USD olduğu ve her ay başı peşin ödeceği, hususi şartlar (8.) maddesinde ise kiracının kiralananı boşaltmak istediği takdirde 1 ay evvelinden mal sahibine ulaşacak şekilde bildirmek zorunda olduğunun kararlaştırıldığı, kiralananın anahtarının 03.05.2019 tarihli emanet teslim tutanağı ile noterliğe teslim edildiği ve tutanağın davacıya 06.05.2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihinden itibaren çok uzun bir süre geçmesine rağmen anahtarların eksik teslim edildiğine dair bir ihtar gönderilmediği gibi ibraz edilen tutanaklardaki görevli imzalarının kiracı şirket adına atılmadığı, kiralananın fiili hakimiyetinin emanet tutanağının tebliğ tarihinde davacı kiraya verene geçtiğinin kabulü gerektiği, bu durumda davalı kiracı 06.05.2019 tarihine kadar işleyen kira bedellerinden sorumlu olup, Mahkemece 06.05.2019 tarihi tahliye tarihi kabul edilerek 4.600,00 USD kira alacağına ve davalı kiracı tarafından 10.01.2019 tarihinde keşide edilen ihtar ile sözleşmedeki bildirim süresine uyularak sözleşme fesih edildiğinden makul süre tazminatına ilişkin talebin reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira alacağı ve erken fesih nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ve 299 uncu maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen kanun maddelerinin doğru şekilde uygulandığı, kiralananın anahtarını 03.05.2019 tarihli emanet teslim tutanağı ile notere tevdi edildiği, emanet tutanağının davacıya tebliğ edildiği 06.05.2019 tarihinin tahliye tarihi olarak kabulü ile bu tarihe kadar olan kira bedelinin davalı kiracıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, davalı kiracı 10.01.2019 tarihli ihtarname ile kiralananı tahliye edeceğini bildirmiş olup ihtarname sözleşmede kararlaştırılan 1 aylık ihbar süresine uygun olduğundan makul süre tazminat talebinin de yerinde olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi karar başlığında, davacı kiraya veren Site Yönetimi olduğu halde yöneticinin adının yazılmasının maddi hata niteliğinde olup mahallinde her zaman düzeltilebilir nitelikte olduğu anlaşılmakla, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.