"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/905 E., 2023/1940 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/1055 E., 2021/17 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin maliki olduğu Forum Mersin Alışveriş Merkezinde bulunan FF Blok 30 numaralı mağaza alanında davalının 01.05.2007 imza tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, sözleşmenin 10.12.2012 tarihinde imzalanan Ek-Protokol ile 29.10.2012 tarihinden itibaren beş yıl süre ile aynı hüküm ve şartlar altında uzatıldığını, davalının tek taraflı fesih iradesiyle kiralananı 31.07.2016 tarihinde boşaltıp teslim ettiğini, ancak tahliyenin sözleşmede belirtilen süreye göre bir yıl üç ay erken olup, davalının erken tahliye nedeniyle makul kira bedelinden sorumlu olduğunu ileri sürerek; müvekkilinin, kiralananın süresinden önce tahliye edilmesi nedeniyle alacaklı olduğu meblağın tespitine, 10.000,00 Euro’nun kiracının kiralananı tahliye ettiği 31.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek azami faiz oranı ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 07.02.2017 tarihli maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesiyle; davaya konu kira sözleşmesinin davalı ile imzalanan 14.05.2010 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli sözleşme olup, kiralanan alanın FF Blok 04 numaralı mağaza alanı olduğunu açıklamıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; kira sözleşmesinin feshine yönelik irade açıklamalarının sözleşmede kararlaştırılan süre öncesinde davacıya bildirildiğini, davacıyı mağdur etmemek üzere iyi niyetli çaba ve çalışmalar yapıldığını ancak sonuç alınamadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 14.05.2010 tarihli ve beş yıl süreli sözleşme bulunmakta olup, 31.07.2016 tarihinde anahtar teslim tutanağı ile kiralananın anahtarlarının davacı kiraya verene teslim edildiği, davalı kiracının davacı kiraya verene sözleşmenin yeni kira döneminde yenilenmeyeceği ve fesih edileceği ihtarı çekmesi üzerine, sözleşmenin sona erme tarihi olan 14.05.2016 tarihinde kiralananın anahtarlarının davalı kiraya verene teslim edilmediğinden bu tarihten itibaren kira sözleşmesinin taraflar arasında yenilendiği, yeni kira dönemi başladıktan sonra kiralananın 31.07.2016 tarihinde anahtarlarının davacı kiraya verene teslimi sonucu yeni başlayan kira dönemi sona ermeden önce kiralananın erken tahliyesinin söz konusu olduğu, bu durumda kiracının sorumluluğunun taşınmazın aynı koşullarla kiraya verilme süresi kadar devam edeceği, kiralananın aynı bedel ve şartlarla ne kadar sürede kiraya verilebileceğinin mahallinde bilirkişi aracılığıyla keşfen tespit edilerek dava konusu taşınmazın beş ay gibi makul bir sürede kiraya verilebileceğinin belirlendiği gerekçesiyle; davalının son dönem aylık kira bedeli 12.043,19 Euro'nun, dava tarihi itibariyle Euro efektif satış bedeli karşılığı olan 220.992,536 TL erken tahliye tazminatı borcu olduğunun tespitine, taleple bağlılık ilkesi gereği 36.700,00 TL erken tahliye tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; belirlenen makul sürenin çok kısa olduğunu, taleplerinin yabancı para cinsinden olması nedeniyle yabancı para cinsinden hüküm kurulması gerektiğini, ayrıca talebi doğrultusunda faize hükmedilmemiş olmasının da hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; FF Blok 04 numaralı kiralananın konu edildiği kira sözleşmesinin süresinden önce feshedilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, kira sözleşmesine konu FF Blok 04 numaralı mağazanın açılış tarihinin 14.05.2010 olduğunu, sözleşmeye konu beş yıllık sürenin 14.05.2015 tarihine tekabül ettiğini, kira sözleşmesinin (3.2.) maddesinin son cümlesi gereğince sözleşmenin uzamaması ve feshi yönündeki iradenin, keşide edilen 21.01.2016 tarihli ve 2184 yevmiye numaralı ihtarname ile iki aylık süreden evvel davacıya bildirildiğini, işbu bildirimin akabinde söz konusu sözleşmenin Mayıs 2016 tarihi itibari ile sona ermiş olmasına rağmen, taraflar arasındaki iyi niyet ve ticari örf, adet ve ahlak kuralları çerçevesinde, davacının kira kaybı yaşamaması amacı ile sözleşme konusu gayrimenkulün bir başka markaya/kiracıya devir edilmesine kadarki dönemde taşınmazda kiracı sıfatı ile kira ilişkisinin devam etmesi yönünde şifahi bir anlaşma sağlandığını ve bu çerçevede sürecin ilerlediğini, bu süreçte davacı tarafa destek olma amacıyla sözleşme konusu taşınmazın bir başka markaya/kiracıya devredilmesi amacıyla aday markalar araştırıldığını ve davacı tarafa sunulduğunu, ancak sonuç alınamaması üzerine bu kez 25.07.2016 tarihinde 31548 yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek, sözleşmenin feshedilmiş olduğunun bildirildiğini, ihtarnamenin 27.07.2016 tarihinde tebliğ edildiğini ve anahtarların ihtarnamede bildirilen 31.07.2016 tarihinde davacıya teslim edildiğini, bildirilen tarihte tahliyenin gerçekleşmemesinin kiraya verenin kusurundan kaynaklandığını, kiralananın erken tahliyesinin söz konusu olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusunun FF Blok 04 nolu iş yeri olduğu, davalının 21.01.2016 tarihinde düzenlediği ihtarname ile 14.05.2016 tarihinde sözleşmenin yenilenmeyeceğini bildirdiği, ihtarnamenin 25.01.2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, emsal nitelikteki Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2020/11527 E., 2021/2139 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere davalı kiracının, sözleşmenin (3.2.) maddesindeki ihbar şartına uygun olarak sözleşmenin bitim tarihi olan 14.05.2016 tarihinden en az iki ay önce sözleşmeyi yenilemeyeceğini davacıya bildirmiş olması nedeniyle davacı kiracının sadece tahliye tarihine kadar oluşan kiradan sorumlu olduğu, makul süre kira bedelinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar etmiş, ayrıca 21.01.2016 tarihli ihtarnamede fesih iradesi bulunmadığını, böylece kira sözleşmenin uzadığının kabulü gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, erken tahliye nedeniyle makul süre kira bedelinin tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6353 sayılı Kanun ile değişik 6217 sayılı Kanun'un Geçici 2 nci maddesi,
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, davaya konu kira sözleşmesi hükümlerinin geçerli olup taraflarını bağlamasına, buna göre tacir olan davalı kiracı şirketin sözleşme hükmü uyarınca usulüne uygun olarak kiralananı tahliye edeceği hususunu davacı kiraya verene bildirmiş olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.