"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/210 E., 2023/236 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı Kurumun, davacı ile yapmış olduğu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Özel Sağlık Hizmeti Alımına İlişkin Sözleşmenin çeşitli maddelerinin ihlal edildiği iddiasıyla, 12.08.2014 tarihli yazı ile toplam 75.356,10 TL cezai şart uygulanmasına ve eylemlerin bir yıl içerisinde tekrarı halinde sözleşmenin (11.2.6) maddesi gereğince uyarılmasına ilişkin işlem tesis edildiğinin ve bu tutarın tahakkuk etmiş olan alacaklardan mahsup edileceğini bildirdiğini; müvekkilinin davalı Kurumun işlemine itiraz etiğini ancak bu itirazın reddedildiğini, müvekkili hakkında uygulanan cezai işlemin yerinde olmadığını ileri sürerek; davalı Kurum işleminin iptali ile işleme konu cezai şartın davaya konu 58.948,10 TL miktarı açısından müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 20.10.2015 tarihli ve 2014/604 E., 2015/553 K. sayılı kararla; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 25.09.2019 tarihli ve 2016/10324 E., 2019/8767 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece, ceza kesilme nedenlerinin sözleşmeye uygun olup olmadığı konusunda davacı itirazlarını karşılar mahiyette aydınlatıcı, taraf, hâkim ve Yargıtay denetimine elverişli 3 kişilik bilirkişi kurulundan yeni bir rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içerisindeki bilgi belgeler ile 08.11.2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı tarafından davacıya uygulanan cezai şartlardan; “Kemik dansitometri” işlemi için 29 hastadan alınan ilâve ücretler nedeniyle sözleşmenin (11.1.8) maddesi gereğince alınan toplam ilâve ücret farkı olan 694,81 TL'nin on katı olan 6.948,10 TL, ayrıca 10 hastaya yapılan sünnet işleminden mevzuata aykırı ücret alındığından sözleşmenin aynı madde gereğince 1.640,80 TL işlem bedelinin on katı olan 16.408,00 TL ceza uygulanmasının uygun olduğu, ... adlı hastaya ait faturadaki uygunsuzlukların yerinde olmadığı, bu nedenle cezai işleme gerek görülmediği, 19RIKMS takip nolu hasta İlknur'un ve 19IYON2 takip nolu hasta ...'ın rahatsızlıkları nedeniyle yapılan muayenelerinin faturalandırılmasının sözleşme şartlarına uygun olduğu, 17ZNL6V takip nolu hasta ... ve 19MUOCI takip nolu hasta Ahmet için açılan muayene kayıtlarının sözleşme şartlarına uygun olmadığı, bu nedenle her biri 8.000,00 TL'den iki takip için toplam 16.000,00 TL cezai uygulamasının yerinde olacağı, toplam 39.356,10 TL cezai işlem uygulanmasının uygun olduğu, 30.12.2022 tarihli ek raporlarında ise 08.11.2021 tarihli kurul raporunun aynı şekilde dikkate alınmasının yerinde olacağının belirtildiği, bu bağlamda davacının davalıya 19.592,00 TL borçlu olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalı tarafından düzenlenen 12.08.2014 tarihli yazısı ile ilgili olarak davacının davalıya 19.592,00 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; talep aşılarak karar verildiğini, dava konusu yapılmayan 10 hastaya ilişkin sünnet işlemlerinden mevzuata aykırı ücret alındığı gerekçesiyle uygulanan 16.408,00 TL ceza miktarının da hesaplamaya dahil edildiğini, hüküm kurulurken de bunun gözetilmediğini, bu nedenle vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de hatalı olduğunu, hükme esas alınan raporun hatalı olduğu gibi alınan ek raporunda itirazları karşılamadığını, farklı bir bilirkişi heyetinden yeniden rapor alınması gerektiğini, uygulanan cezai işlemin yerinde olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunun denetime elverişsiz olduğunu, müvekkili Kurum tarafından tesis edilen işlemlerin hangi gerekçelerle sözleşmeye uygun olduğu ya da olmadığının raporda açıkça belirtilmediğini, uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinden dolayı uygulanan cezanın iptali ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 5510 sayılı kanunun "Sağlık hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi" başlıklı 73 üncü maddesi,
2. 2012 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 11.1.8, 11.1.3, 11.1.16, 11.2.6 maddeleri,
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 86 ve 281 nci maddeleri,
4. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3.Değerlendirme
1. Mahkemece; uyulan bozma ilamı doğrultusunda ayrı bir heyetten kök rapor ve itirazlar üzerine ek rapor alınarak hüküm tesisi yoluna gidilmişse de, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının incelendiğinde, bozma gerekçesini karşılamadığı anlaşılmıştır. Zira, dava konusu cezai işleme dayanak olup davalı Kurumun 12.08.2014 tarihli yazısında belirtilen fiiller yönünden tek tek denetime elverişli şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmadığı gibi, davacının dava dilekçesi incelendiğinde de görüleceği üzere 75.356,10 TL'lik cezai işlem tutarından 10 hastaya yapılan sünnet işlemlerinden mevzuata aykırı ücret alındığı gerekçesiyle uygulanan 16.408,00 TL ceza miktarının düşülmesiyle bakiye 58.948,10 TL miktarı açısından davacı şirketin davalı Kuruma borçlu olmadığının tespiti talep edilmesine rağmen, taleple bağlılık kuralına aykırı şekilde dava konusu edilmeyen 10 hastaya uygulanan sünnet işlemi de dava konusu edilmiş gibi bilirkişilerce kök ve ek raporda değerlendirme yapıldığı, Mahkemece de söz konusu raporlara göre taleple bağlılık kuralına da aykırı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırıdır.
2. Buna göre Mahkemece yapılacak iş; alanında uzman, içinde Sayıştay denetçisi ve dava konusu cezai işlemler yönünden ilgili branşlardan uzman doktorların da bulunduğu bir bilirkişi heyetinden dava konusu cezai işleme konu fiiller yönünden ayrı ayrı değerlendirmenin yapıldığı, denetime elverişli bilirkişi raporu almak ve ulaşılacak sonuca göre bir karar vermek olmalıdır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 ncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 nci maddesi uyarınca taraflar yararına BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
24.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.