"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/70 E., 2021/499 K.
KARAR : Kısmen kabul
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Taraf vekilleri
Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı ve davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; bir cinayet olayına karıştığı iddiasıyla 16.12.1994 tarihinde tutuklandığını ve yapılan yargılama neticesinde 20 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldığını, sonrasında hakkında yeniden yapılan yargılama ile suçsuz olduğunun anlaşılarak beraatine karar verilerek 08.12.1998 tarihinde tahliye edildiğini, bu aşamada uğradığı tüm zararların tazminini için davalı avukata vekalet verdiğini, davalı avukatın zararının tazmini için öncelikle iç hukuk yollarına başvurmak yerine özensiz ve hatalı davranarak iç hukuk yollarını tüketmeden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduğunu ve mahkemece, işin esasına girilmeden ilk incelemede davanın reddine karar verildiğini, bu durumu davalı avukatın kendisinden gizlediğini ve iç hukuk yollarına başvurmak için yasada öngörülen sürenin geçtiğini ve
zararını tazmin etmediğini ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının verdiği vekaletnamede Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuruda bulunulması yönünde yetki olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davalı avukatın 466 sayılı yasa gereği müvekkilinin haksız yere hapis yatması nedeniyle kesinleşme tarihi itibariyle üç ay içinde hükmü veren Ağır Ceza Mahkemesine başvurması gerekirken, yani iç hukuk yollarının tükenmesi halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurması gerekirken, hukuk kurallarına aykırı olarak direkt olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yaparak, müvekkilinin talep edebileceği muhtemel zararını elde etmesini engellediği, davalının, davacının uğradığı maddi ve manevi zararını tazmin etmesi gerektiğinden davanın kısmen kabulüne, 687,92 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın 11.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2. (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 12.12.2019 tarihli ve 2016/31314 E., 2019/12464 K. sayılı ilamla; "...Davacı, cezaevine girmeden önce mobilya mağazasının bulunduğunu, bu süreçte mağazanın kapandığını ve o dönem aylık 2.000,00 TL net kazancının bulunduğunu, cezaevinde kaldığı süre boyunca yaşadığı sağlık sorunları nedeni ile sonrasında da çalışamadığını, kazanç kaybına uğradığını ileri sürmüştür. Anılan kanunda davacının haksız tutuklama nedeni ile her türlü zararını talep hakkı bulunduğuna göre, davacının iddiası üzerinde durularak, tutuklandığı dönemde ne işle meşgul olduğu bu işe ilişkin vergi ya da sigorta kaydının bulunup bulunmadığı ve yaptığı işte alabileceği ortalama kazancının ne olabileceği gibi hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak maddi tazminat talebi hakında sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla bozma ilamındaki eksik hususların giderilmesi için Mobilya Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği, Ordu Boztepe Vergi Dairesi Müdürlüğü, Atakum İlçe Emniyet Müdürlüğü ne müzekkere yazıldığı, davacının iddia ettiği şekilde davacının tutuklanmazdan önce işlettiğini söylediği mobilya mağazasından dile getirdiği şekliyle kazanç elde ettiğine dair somut belge ve bilgiye dosya kapsamında ulaşılamadığı, bozma ilamından sonra bilirkişi incelemesinde de kök rapora atıf yapıldığı ve kök raporda elde edilen tespit ve görüşleri değiştirecek mahiyette dosyaya yeni bir veri bulunmadığından kök rapordaki şekliyle hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplamanın hak ve nefaset kuralları ile dosya kapsamına uygun bulunduğu, davacının bozma ilamına dayanak yapılan tutuklanmadan önce gelirinin 2.000,00 TL olduğuna ilişkin savunmalarını ispat edemediği gerekçesiyle, 687,92 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın 11.07.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 24.10.2022 tarihli ve 2022/5302 E., 2022/8113 K. sayılı ilamıyla, Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur
B. Karar Düzeltme Sebepleri
1-Davacı vekili; haksız yere hapis yatılması neticesinde uğranılan maddi zararın hesabında; haksız yere hapis yatan kişinin hapiste kaldığı sürede çalışamamaktan ve işyerinin kapalı kalmasından dolayı kazanç kayıpları, uzun süre hapiste kalması nedeniyle işten çıkarılmışsa, işverenden alamadığı ücret, ikramiye ve sosyal yardımlar ile yoksun kaldığı kıdem tazminatı, haksız yere hapis yatan kişinin herhangi bir işi ve kazancı olmasa bile, hapiste kaldığı süreye göre asgari ücretten hesaplanacak tazminatı, ceza mahkemesinde avukatla temsil edilmişse avukata ödediği vekalet ücreti, hapiste kalınan sürede cezaevinde yaptığı masraflar ve maddi anlamda her türlü zararının dikkate alınması gerektiği, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya esas alınan asgari ücretin uyarlanması gerektiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğunu ileri sürerek onama kararının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalı vekili; davaya konu avukatlık hizmetinde davacı ile bir irtibatının olmadığını, davanın ve vekaletin dava dışı avukat tarafından alındığını, bu durumun ceza mahkemesi kararı ile de kesinleştiğini ileri sürerek; onama kararının düzeltilerek mahkeme kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı vekilin kusurlu eylemi nedeniyle uğranılan zararı tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.BK.nun 390 ve Avukatlık Yasasının 34 üncü maddeleri
2.5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 6 ncı maddesine göre, davacının tazminat talebi mülga 466 sayılı "Kanun Dışı Yakalanan veya Tutuklanan Kimselere Tazminat Verilmesi Hakkında Kanun" hükümlerine tabi olduğu ve anılan kanunun 1. maddesinde; "kanun dairesinde yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra... beraatlerine karar verilen" hükmü ile 2 nci maddesinde de 1 inci maddesine atıfta bulunularak "1 inci maddede yazılan sebeplerle zarar uğrayanlar....3 ay içinde ikemetgahlarının bulunduğu mahal ağır ceza mahkemesine bir dilekçeyle başvurarak, uğradıkları her türlü zararın tazminini isteyebilirler"
3. Değerlendirme
1.Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Davalının karar düzeltme itirazlarının incelenmesinde;
Miktar veya değeri 5219 ve 5236 sayılı Kanunlar ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1 maddesinde belirtilen sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemez. Karar düzeltmeye konu edilen miktarın bu sınırın altında kalması hâlinde anılan hüküm uyarınca karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre karar düzeltmeye konu edilen toplam miktar 10.687,92 TL olup Dairece temyiz incelemesi sonucunda verilen karar tarihi itibari ile karar düzeltme sınırı olan 35.830,00 TL’nin altında kalmaktadır.
3.Davacının karar düzeltme itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece alınan ek bilirkişi raporunda; yukarıda açıklanan bozma ilamında işaret ediliği şekilde yapılan araştırma sonucu hesaplama yapıldığı, mahkemece bu rapordaki veriler esas alınarak tazminata hükmedildiği, bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, dolayısıyla davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesinde bildirdiği sebeplerin Dairece verilen onama kararının düzeltilmesini gerektirecek nitelikte bulunmadığı anlaşılmıştır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin miktardan REDDİNE,
Davacı vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harcının karar düzeltme isteyenlerden davacıya yükletilmesine,
07/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.