"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2023/5 E., 2023/353 K.
Mahkemece taraflar arasında maddi manevi tazminat davası sonucunda verilen kararın Dairece bozulması üzerine bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın, davacı ..., Bora, Can, ve İlker tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi, ...’ın iş gezisi için Orta Afrika Cumhuriyetine gittiğini, dönüşünün akabinde 01.05.20078 tarihinde yine işi gezisi için bu sefer Kırgızistana gittiğini ve 03.08.2008 günü yurda döndüğünü, ishal, ateş, halsizlik ve oral beslenememe şikayetlerinin oluşması üzerine 05.05.2008 tarihinde davalıya ait Bakırköy ... Hastanesine gittiğini, tedavisinin diğer davalı doktor başkanlığındaki heyet tarafından üstlenildiğini, kendisine pek çok tetkik yapıldığını ve neticesinde diyare ve gastroenterit enfeksiyoöz ön tanısı konularak tedaviye başlandığını, mütevefanın yakınlarının ve çalışanlarının rahatsızlığının sıtmadan kaynaklanıyor olabileceği yönündeki şüphelerini davalıya bildirdiklerini ancak hastanenin tedavinin başlamasından 4 gün sonra sıtma teşhisi koyduğunu, ve sıtma tedavisine de bir gün sonra başladıklarını, geçen süre zarfında hastalığın kuluçka süresinin tamamlandığını beyne ve dokulara sıçradığını bu nedenle mütevefanın tedaviye cevap vermediğini, bundan sonra 3 gün boyunca adrenalin verilmek suretiyle kalbin çalıştırıldığını neticede müvekkillerinin murisi ...'in 12.05.2008 tarihinde 38 yaşında iken vefat ettiğini, davalıların teşhisi koymakta gecikmesi, eksik ve yanlış tedavi uygulaması nedeniyle sorumlu olduklarını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, ..., ..., ... ve ... için şimdilik 100.000,00 TL maddi tazminat ile her biri için 250.000 TL manevi tazminatın ... için 250.000 TL, ... ve ...'nin her biri için 200.000 TL, Özlem ve Özkan’ın her biri için 75.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili, müvekkili hastanede tedavi gören müteveffanın tedavisi için bütün tedbirlerin alındığını, uygulanan tedavi yöntemlerinin yerinde olduğunu, ölümün meydana gelmesinde hastanenin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, sıtma vakasının ülkemizde çok nadir görüldüğünü, hasta ve yakınları tarafından müteveffanın Orta Afrika Cumhuriyetine yapmış olduğu seyahat hakkında hekimlerin bilgilendirilmediğini, hastanın babası tarafından bu hususun söylenmesi üzerine derhal sıtma için tetkiklere başlandığını, ancak yapılan tedavilere cevap verilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 28/01/2013 tarihli ve 2008/339 esas, 2012/545 karar sayılı kararıyla, bilirkişi tarafından davalıların kusurunun olmadığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 24/04/2024 tarih, 2013/12211 esas, 2014/12631 karar sayılı ilamıyla, davalı doktor tarafından hastanın öyküsünün alınmasında yeterli özenin gösterilip gösterilmediği, sıtma hastalığına yönelik araştırmanın mevcut hali ile yeterli sürede yapılıp yapılmadığı, bunların yapılması halinde sonucun farklı olup olmayacağı hususlarının değerlendirilmediği gerekçesiyle mahkemece yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için kararın bozulmasına, tarafların sair temyiz itirazlarının mevcut aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin 06/10/2020 tarih 2015/235 esas 2020/363 karar sayılı kararıyla dosyadaki kayıtlarda davacıların mütevefanın Afrika seyahatinden bahsettiklerine dair bir kaydın bulunmadığı, mütevefanın Afrika öncesinde kullanması gereken ilaçları kullanmadığı, hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasından 4-5 gün sonra hastaneye başvurması, sıtma teşhisinin hastanedeki üçüncü gününde konulduğu, Afrika öyküsünün geç öğrenilmesi nedeniyle doktorların tanı ve tedavide kusurlarının bulunmadığının saptandığı, hastalığın teşhisinde doktorların her türlü girişimde bulunduklarının anlaşıldığı, hastanın parazit yükünün fazla olması klinik tablosunun ağır seyretmesi karşısında tetkik sonucunun 21 saat geç çıkmasının hastanenin organizasyon kusurundan kaynaklanmış ise de ölümüne sebebiyet verdiğinin söylenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2. Kararın davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairenin 06/04/2022 tarihli, 2022/1529 esas , 2022/3196 karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiş; davacılar vekilince kararın düzeltilmesi talep edilmiştir.
3.Dairenin 24/11/2022 tarihli, 2022/5832, esas 2022/8930 karar sayılı ilamıyla, davacı ..., dava sırasında vefat ettiği halde mirasçılarının yöntemince davaya katılımı sağlanmadan karar verildiği gerekçesiyle onama ilamının kaldırılmasına Mahkeme kararınını bozulmasına karar verilmiştir.
C.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 06/10/2020 tarihli kararındaki gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, hastanın sıtma olabilme ihtimalini doktorun düşünme yükümlülüğünün hastaya değil doktora ait olduğunu, bunun için hastanın endemik bölgede bulunup bulunmadığını doktorun sorması ve eksiksiz bir anamnez alması gerektiğini, raporlarda bu hususun değerlendirilmediğini, bilirkişi raporlarında kalın damla incelemesinin en az 20 en fazla 70 dakikada sonuçlanabilecek bir tetkik olduğu ancak sonucun 21 saat sonra çıktığı bunun hastanenin organizasyon kusurundan kaynaklandığı belirlendiği halde davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Dr. Nevin'in kendisinden konsültasyon istendikten 11 saat sonra konsülte ettiğini, konsültasyon notunda "sıtma? kalın damla önerilir" notunun bulunduğunu, ancak o gün kalın damla ince yayma preparat istenmediğini, Dr. Nevinin bu ibareyi sonradan eklediğini beyan ettiğini, hastanenin tıbbi kayıtların güvenilirliğini sağlayamadığını belirterek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekilin özen borcuna aykırılığından kaynaklanan maddi manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı ve 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi raporları, tanık beyanları ve tıbbi evrak birlikte değerlendirildiğinde, ilk gün alınan hasta öyküsünde Kırgızistan seyahatinden bahsedilmiş olması, müteveffanın enfekte olduğu sıtma türünün belirtilerinin ayırt edici olmayıp bir çok hastalıkla ortak olması, müteveffanın Afrika öyküsünün sonradan ortaya çıkması, Kırgızistan seyahati bilgisinin endemik bölgeye seyahat bilgisini perdelemesi, bilirkişilerin davalı doktorun mevcut bulgularla yaptığı tetkik ve işlemlerin tıp kurallarına uygun olduğu yönündeki görüşleri nedeniyle sıtma teşhisinin gecikmesinde davalıların kusurlarının bulunmadığı, sıtma şüphesiyle beraber istenilen kalın damla tetkikinin normalde en geç 2 saatte sonuçlanması gerekirken 21 saatte sonuçlanması nedeniyle hastanenin bu yönde organizasyon kusurunun bulunduğu belirlenmiş ise de 13/09/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda mortaliteyi asıl etkileyen faktörlerin, hastaneye geç (belirtilerin ortaya çıkmasından 5 gün sonra) başvurulması, Afrika öyküsünün sonradan öğrenilmesi, hastadaki parazit yükünün fazla olması ile klinik tablonun ağır seyretmesi, sıtma türünün ölümcül ve ilaçlara dirençli olması olduğunun açıkça belirtildiği, 11/07.2012 tarihli adli tıp raporunda da hastalığın tedaviye rağmen %10 -15 oranında öldürücü olduğunun bildirildiği yine 09/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu sıtma türünün fatalitesi yüksek olduğu için hastaneye başvuru ile tedaviye başlama tarihleri arasında geçen sürenin de ölüme neden olduğunun açıkça söylenemeyeceğinin açıklandığı anlaşılmakla; davacıların temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince ilamın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
19.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.