"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/202 E., 2023/138 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ağrı 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/298 E., 2020/424 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; Karayolları Bölge Müdürlüğünce Ağrı-Doğubayazıt ve Ağrı-Eleşkirt Çevreyolu mevkiilerinde yapılan çevreyolu orta refüj bordür taşı yenileme ve peyzaj çalışmaları nedeniyle davacının aydınlatma şebekesinin zarar gördüğünü, meydana gelen zarara ilişkin olarak davalı yetkililerine bilgi verildiğini, buna rağmen çalışmalarının devam ettiğini, yapılan çalışmalar esnasında davacı şirkete ait aydınlatma şebekesinde (kablolar, topraklama vb.) yaklaşık olarak 849.006,52 TL zarar meydana geldiğini, davacının zararının tespiti amacıyla Ağrı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/6 D.İş dosyası ile tespit talep ettiklerini, hasar gören aydınlatma tesisatları yenilenemediğinden dolayı satılamayan enerji bedelinin tam olarak tespit edilemediğini ileri sürerek; davalı tarafın haksız eylemi nedeniyle orta refüj düzenleme ve peyzaj çalışmaları sırasında hasar gören aydınlatma tesisatlarından dolayı satılamayan enerjiye ilişkin 10,00 TL ve 10,00 TL zarar ziyan bedeli olmak üzere şimdilik 20,00 TL'nin 01.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tazminini talep etmiş, 10.05.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile zarar talep miktarını 849.006,52 TL'ye çıkartmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; delil tespiti dosyasında tespit edilen hasarın tazminat olarak Kurumlarına yükletilmesinin hukuken mümkün olmadığını, Kurumları ile davacı arasında söz konusu çevre yolunun tamamında orta refüj aydınlatma tesisi yapılması için üç adet protokol imzalandığını, imzalanan 22.12.2008 tarihli Eleşkirt İlçe girişi ile, Ağrı Şehir Geçişi - Ağrı Hamur ayrım kavşağı kesimini kapsayan protokolün (4.2.4) maddesinde "Yeraltı tesislerine üçüncü şahıslar tarafından verilebilecek zararlardan kurumumuz sorumlu olmayacak, ayrıca ileride kurumumuzun yapacağı çalışmalardan elektrik hattı zarar görür ise elemanlarımız veya kurumumuz sorumlu olmayacaktır.",18.08.2015 tarihli Ağrı İl sınırı- Eleşkirt Ağrı Yolu 57+100-60+300 km'leri arasını kapsayan protokolün ve 02.12.2016 tarihli Ağrı, Hamur Kavşağı-Bölge Trafik arasını kapsayan protokolün (4.2.5) maddesinde "Çalışmalar sırasında veya hattın tamamlanmasından sonra olumsuzluklara karşı her türlü önlemin öngörülmesi ve alınmasından YAPTIRAN sorumludur.", (4.2.6) maddesinde ise "Tesiste meydana gelecek herhangi bir hasardan KGM sorumlu değildir." hükümlerinin bulunduğunu, delil tespitinde bilirkişi raporunda orta refüj toprak dolgusu üst katından itibaren kanal derinliğinin kablo çapı+80 cm olduğunun tespit edildiğini, bu tespitin hatalı olduğunu, bilirkişiler tarafından yol üst kotundan ölçüm yapılması gerekirken bordür üst kotundan ölçüm yapıldığını, kanal derinliği kablo çapı+80 cm ise dahi bu durumun davacı ile Kurum arasında imzalanan protokollere aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ilgili protokollerin (4.2.1) maddesi uyarınca geçiş derinliğinin en az h=Çap+1,5 m olması gerektiğini, her ne kadar protokollerin (4.2.2) maddesinde çalışmaların Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğine uygun olması gerektiği belirtilmiş ve Yönetmeliğin 2 nci maddesinin (b) bendi ile standart kablo kanalı derinliği 80 cm, ağız genişliği 60 cm, dip genişliği 40 cm olarak belirlenmişse de, kabloların geçiş derinliği protokolle ayrıca düzenlendiğinden söz konusu düzenlemenin Yönetmeliğe göre özel hüküm niteliğinde olduğunu, davacı tarafından 16 adet elektrik direğinin çalışmalar neticesinde zarara uğradığı iddia edilmiş ise de, bilirkişi raporunda yer alan Mayıs 2015 Google Earth görüntüsünde 10 adet direğin bulunmadığının tespit edildiğini, elektrik kablolarının zaten çalınmış olduğunu, davacının avans faizi talebinin de kabul edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında düzenlenen ilgili protokollerin sorumluluğa ilişkin içerdiği hükümler ile bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, zararın meydana geldiği iş öncesinde belirtilen protokoller doğrultusunda aydınlatma işlerinin yapıldığı, söz konusu protokollerde aydınlatma işine ilişkin olarak teknik şartların yer aldığı, ancak protokoller kapsamında yapılan işlerin kabloların öngörülen derinlikten geçirilmemesi suretiyle teknik şartlara aykırı olarak yapıldığının, eğer öngörülen derinlikten geçirilmiş olsaydı söz konusu zararın meydana gelmeyeceğinin anlaşıldığı, bununla birlikte ilgili protokollerde davalı Kurumun bu gibi durumlarda sorumlu olmayacağına ilişkin açık hükümlerin bulunduğu gözetildiğinde, atfedilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; Karayolları Bölge Müdürlüğünce Ağrı-Doğubayazıt ve Ağrı-Eleşkirt Çevreyolu mevkiilerinde yapılan çevreyolu orta refüj bordür taşı yenileme ve peyzaj çalışmaları nedeniyle davacı şirketin aydınlatma şebekesinin zarar gördüğünü, kazıların başladığı tarihten enerji hatlarının yenilendiği tarihe kadar geçen sürede bölgeye enerji verilemediği ve davacının bedelini peşin ödemek şartıyla satın aldığı enerjiyi satamamasından dolayı maddi kayba uğradığının delil tespiti dosyası ile belirlendiğini, bilirkişilerin yasal düzenlemeleri ve mevzuatı dikkate almadan sadece dosya kapsamında yer alan ve davalı Kurum lehine düzenlenen protokolleri göz önüne alarak değerlendirme yaptıklarını, davacı şirketin davalı Kurumun haksız fiilinden kaynaklanan zararını gözardı ettiklerini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarına dayanak olarak kabul edilen protokollerde belirtilen kablo derinliğinin herhangi bir hukuki veya teknik geçerliliği bulunmadığını, belirtilen kablo derinliklerinin tamamen davalı Kurumca tek taraflı olarak belirlendiğini, raporlar arasında çelişki olduğunu, davacı şirketin mevzuata uygun olarak gerekli güvenlik önlemlerini de almak kaydıyla aydınlatma şebekesini yaptığını, ancak davalı Kurumun yapmış olduğu çalışmalar esnasında davacı şirkete ait yeraltına döşenen kablolarına, aydınlatma direklerine, topraklama hatlarına zarar verdiğini, bilirkişilerin görevini aşarak kusura ilişkin rapor tanzim ettiğini, sadece zarar hesabı yapmaları gerektiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; elektrik mühendislerinden alınan bilirkişi kurulunun vermiş olduğu raporda, protokoller kapsamında yapılan işlerin kabloların öngörülen derinlikten geçirilmemesi suretiyle teknik şartlara aykırı olarak yapıldığının, eğer kablolar öngörülen derinlikten geçirilmiş olsaydı söz konusu zararın meydana gelmeyeceğinin belirtildiği, yine tespit raporunda da aynı hususun belirtildiği, raporlar arasında çelişkinin bulunmadığı, davacının protokollerdeki koşullara ve onaylı projesindeki direk ve topraklama montaj detaylarına uygun eylemde bulunmadığından zararına kendisinin sebebiyet verdiği, davalının zararın oluşumunda kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, haksız fiile dayalı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle hükme esas alınan raporlarda taraflar arasındaki protokol hükümleri doğrultusunda yer verilen tespit ve değerlendirmelerin yerinde olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.