"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2023/20 E., 2023/179 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının İstanbul ... Toplu Konut Projesinden 18.07.2006 tarihinde satın aldığı bağımsız bölümün geç teslim edildiğini, teslimden sonra gerek kendi konutu gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğunu ileri sürerek, eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan bedel farkı ile geç teslimden kaynaklı kira kaybının tespit edilerek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, davacı vekili 06.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile gizli ayıplar ve eksik ifa nedeniyle toplam 17.362,00 TL değer azalması ile geç teslim nedeniyle 4.500,00 TL kira alacağının satış tarihi olan 18.07.2006 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava konusu dairenin davacıya eksiksiz olarak süresinde teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.11.2014 tarihli ve 2013/290 E., 2014/1771 K. sayılı kararıyla; eksik ifa ve gizli ayıp bedeli olmak üzere 17.362,00 TL ile kira kaybı yönünden 4.500,00 TL olmak üzere toplam 21.862,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.03.2016 tarihli ve 2015/12552 E., 2016/9108 K. sayılı ilamıyla; davalının sair temyiz itirazları reddedilerek Mahkemece, bilirkişi heyetinden, “gizli ayıp” olarak nitelendirilen imalatların, “açık” yada “gizli” ayıplı olup olmadığı ayrıca bu ayıpların ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda ayıpların niteliği ve ortaya çıktıkları zaman dilimi de dikkate alınarak ek rapor tanzimi sağlanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, eksik ifa olarak nitelendirilen eksikliklerin, davacının satın aldığı bağımsız bölümün ekonomik değerini düşüren açık ayıp niteliğinde olduğu, davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurmadığı, bu eksikliklerin açık ayıp niteliğinde olmasından ve süresinde ayıp ihbarında bulunulmamasından dolayı bu taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, Mahkeme kararının bozulmasına oy çokluğu ile karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozmaya uyan Mahkemenin 13.02.2020 tarihli ve 2017/328 E., 2020/94 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilerek, taşınmazdaki gizli ayıplar yönünden 13.561,00 TL maddi tazminat ile 4.500,00 TL kira alacağının işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
2. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Dairemizin 12.10.2022 tarihli ve 2022/5899 E., 2022/7705 K. sayılı ilamıyla; davalının sair temyiz itirazları reddedilerek davacıya dava konusu taşınmazın Ağustos 2008 tarihinde teslim edildiği ve Küçükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/164 değişik iş sayılı dosyasıyla tespit talebinde bulunanın davacı olmadığı görülmekle 4,5 yıl sonra açılan davada gizli ayıplar açısından da süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, bu haliyle davacının eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan bedel farkı (semen tenzili) talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, ancak kira tazminatına ilişkin kabul kararının daha önce kesinleştiği gerekçesiyle, davacının eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan bedel farkı (semen tenzili) talebinin reddine, kira tazminatına ilişkin kabul kararının daha önce kesinleştiği anlaşılmakla bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; açık ayıplar yönünden ihbar yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ihbarın yapılışının bir şekle bağlı olmadığını, taşınmazın TOKİ güvencesiyle alındığını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taşınmazın ayıplı ve geç tesliminden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosyadaki bilirkişi raporuna göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla, temyiz olunan mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
26.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.