"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/226 E., 2023/1717 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/104 E., 2020/421 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ... tarafından müvekkiline gönderilen 09.04.2018 tarihli haciz bildirisi ile dava dışı ... Nakliye San. ve Tic. Ltd. Şti'nin müvekkili şirket yedinde bulunan hak ve alacaklara haciz konulduğunu bildirdiğini, yedi günlük itiraz süresi geçirilmiş ise de; haciz bildirisinin müvekkili şirkete tebliğ edildiği 02.05.2018 tarihi itibariyle söz konusu şirketin davacıdan herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını ileri sürerek; öncelikle davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitini, takip dosyasından gönderilen 04.12.2018 düzenleme tarihli ödeme emrinin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; Vergi Dairesi tarafından gönderilen 09.04.2018 tarihli ve 5826 sayılı haciz bildirisinin 20.04.2018 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, davacıya tebliğinden itibaren 7 gün içinde tahsil dairesine borçlu olmadığını yazılı olarak bildirmediğini, süresi içerisinde itirazda bulunmayarak davanın açılmasına kendisinin sebep olduğunu, savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; yapılan bilirkişi incelemesi ile dava dışı ... Ltd. Şti ile davacı şirketin ticari ilişkisinin olduğu, 20.04.2018 tarihi itibariyle, dava dışı şirketin davacı firmadan hak ve alacağının bulunmadığı, davacı firmanın alacaklı durumda olduğu belirlendiğinden, davacının 09.04.2018 tarihli ve ... sayılı 679.397,72 TL bedelli haciz ihbarnamesi nedeni ile davalı Kuruma borçlu olmadığı sonucuna varıldığı, davacı taraf tazminat talep etmişse de, yasada bu yönde bir düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile haciz bildirisi nedeniyle davacının davalı Kuruma borçlu olmadığının tespitine, davacının süresi içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmemesi nedeni ile davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına ve davacının yapmış olduğu yargılama giderinin de üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarının eksik inceleme ile hazırlandığını, davacı şirketin davasının reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, davacı şirketin usulüne uygun olarak tasdiki yapılmış olan ticari defterleri ile dava dışı kamu borçlusu şirketin usulüne uygun olarak tutulan 2016, 2017 ve 2018 yılı ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme üzerine uzman mali müşavir bilirkişi bilirkişiler tarafından denetime elverişli ve yöntemine göre düzenlenen 10.02.2020, 06.05.2020 ve 27.07.2020 tarihli rapor içeriklerinden iki şirket arasındaki cari hesap ilişkisi bulunduğu, haciz ihbarnamesini davacıya tebliğ edildiği 20.04.2018 tarihinde dava dışı borçlu şirketin davacı şirkete 17.371,46 TL borcunun bulunduğu; başka bir anlatımla davacının davalıya kamu borcu bulunan şirkete borcunun bulunmadığı ayrıca hem davalıdan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun(6183 sayılı Kanun) uyarınca dava dışı kamu borçlusu şirket hakkında yapılan icra takibinde davacı şirket ile ilgili tüm resmi belgeler dosya içine getirtildiğine ve davacı ile dava dışı kamu borçlusu şirketin ilgili dönemlere yönelik ticari defterleri üzerinde yöntemine uygun inceleme yapıldığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar etmiş, ayrıca davanın kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen lehlerine vekalet ücretine hükmedilmediğini, ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6183 sayılı Kanun'dan kaynaklanan menfi tespit davasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 222 nci maddesinin üçüncü fıkrası
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; belirtilen gerekçeye, dava dışı borçlunun davacıdan alacağının bulunmadığını belirleyen bilirkişi raporunun denetime elverişli bulunmasına, davalı vekilince istinafta ileri sürülmeyen vekalet ücretine yönelik itirazını temyizde ileri sürülemeyecek olmasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.