"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1983 E., 2022/1062 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/880 E., 2021/1442 K.
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin başvurunun reddine, kamu düzeni yönünden yapılan incelemede belirlenen usule aykırılık nedeniyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı yapılması davalı vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belirlenen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı şirket yetkilisi ... ve vekili Avukat ...'nun sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra eksikliğin giderilmesi bakımından mahalline geri çevrilen dava dosyası bu kez yeniden gelmekle; belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.
I. DAVA
Davacı vekili; taşınmazını 01.06.2006 tarihinden itibaren davalı ve dava dışı... Ziari İlaçlar Gıda Oto İş Elk. San. Tic. Ltd. Şti.ne kiraya verdiğini, kira ilişkisinin müvekkili taşınmazı satana kadar devam ettiğini, kiracılara karşı 25.04.2016 tarihinde Kayseri 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/909 Esas sayılı dosyası ile kira bedelinin tespiti için dava açıldığını, yargılama sonunda kira bedelinin 72.000,00 TL olarak tespitine, davalı yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, kararı istinaf ettiklerini, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin her iki kiracıyı sorumlu kabul ederek, İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak her iki davalı yönünden davanın kabulüne karar verdiğini, ilgili karar üzerine kiracılar aleyhine, kira bedellerinin tahsili için takip yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davaya konu işyerinde müvekkili şirketin şubesi ile... Zirai İlaçlara Ltd. Şti.nin kiracı olarak bulunduğunu ve sonrasında müvekkilinin ilgili adresteki şubesini kapattığını, müvekkilinin şubesini kapattıktan sonra diğer şirketin kiracı olarak kalmaya devam ettiğini, bunun da davacı tarafından bilindiğini, davacının kiraya ilişkin faturaları 2011-2012 dönemine kadar müvekkili şirkete, sonraki kira dönemlerine ait kira faturalarını da diğer şirkete kestiğini, müvekkilinin kira ilişkisini sonlandırdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 01.06.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesinde kiraya verenin davacı, kiracının ise... Zirai İlaçlar Gıda Oto İş Elk. San Tic. Ltd. Şti. ve davalı şirket olduğu, taraflar arasında görülen kira bedelinin tespiti davasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 2018/1438 E., 2018/2626 K. sayılı kararıyla, 01.06.2016 tarihinde başlayacak kira dönemi için davaya konu taşınmazın yıllık kira bedelinin 72.000,00 TL olarak tespitine kesin olarak karar verildiği, taraflar arasında kira ilişkisinin varlığının Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 15. Hukuk Dairesinin anılan kararıyla sabit olup tahliyeye dair dosyada belge bulunmadığı, talep edilen kira bedellerinin davalı kiracı tarafından ödendiğinin ispatlanmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne davalı borçlunun yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 155.213,18 TL asıl alacak ile 20.242,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 175.455,67 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; müvekkil ve asıl kiracı konumunda bulunan dava dışı şirketin, davacı ile 01.06.2006 tarihinde kira sözleşmesi imzaladıklarını ve müvekkilinin işyerini şubesi olarak gösterdiğini, müvekkilin takibe konu edilen dönemlerde sözleşmeye konu iş yerini kiracı sıfatıyla kullanmadığını, bu durumun davacının da kabulünde olduğunu, davacının 2011-2012 dönemine kadar müvekkile fatura kesmiş iken bu tarihten sonra dava dışı şirket fatura kesmeye devam ettiğini, davacının müvekkili hakkında 2011 yılında biri tahliye istemli iki ayrı takip başlattığını, icra takibinden sonra müvekkilinin kiralanan iş yerini tahliye ettiğini, bu hususta alacaklı vekilinden bir ibraname aldığını, ibraname ile tahliye işleminin tamamlandığı ve artık herhangi bir alacağın kalmadığının alacaklı vekili tarafından kabul edildiğini, bu ibranameden sonra davaya konu iş yerinin müvekkil tarafından tahliye edildiğini ve 01.06.2011-31.05.2012 tarihleri arasındaki kira borcunun müvekkili tarafından ödendiğini, davacının kira sözleşmesini fiilen ve hukuken sona erdirdiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının, kiralananın tahliye edildiğine ilişkin bir belge sunulmadığı gibi sözleşmenin feshedildiğine dair ihtarda bulunmadığına göre kira sözleşmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 347 nci maddesi gereğince yenilenerek devam ettiği, kiralananın tahliye edildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, davalı şirketin ticaret sicil kayıtlarındaki değişikliğe dayanarak kiralanan adresteki şubesini kapattığını ileri sürmesinin, ayrıca davacı şirketin 2011-2012 döneminden sonra kiralanana ilişkin faturaların diğer şirkete kesmiş olmasının kiralananı tahliye ettiği iddiasını ispatlamadığı, davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; davacının, kapatılan Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün 2011/616 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine kira alacağına yönelik takip başlattığını, aynı icra dairesinin 2011/617 Esas sayılı dosyasında ise tahliye talepli takip başlattığını ancak taraflar arasında 03.02.2011 tarihli ibranamenin düzenlendiğini ve taşınmazın tahliye edildiğini ileri sürmekte ise de, anılan ibranamede açıkça her iki icra dosyasındaki asıl alacak, vekalet ücreti ve icra gideri için toplam 23.450,00 TL ödenmesi karşılığında her iki icra dosyasının da kapatılacağı belirtilmiş olduğunu, ayrıca 2011/617 Esas sayılı icra dosyasındaki tahliye emri belgesinde, alacaklı vekilinin takipten vazgeçtiğine dair imzalı beyanının bulunduğunu, davalı kiralananı tahliye ettiğini ispatlayamadığından takibe konu 01.06.2015-14.11.2017 dönem için kira bedelinden sorumlu olduğunu, denetime elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun bulunduğu, kamu düzeni yönünden yapılan incelemede; dava açılmadan önce davacının arabuluculuk sürecini başlattığı ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı Kanun) 18/A-11-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen bedelin anılan görüşmeye her iki tarafın katıldığı gözetilerek davanın kabul-red durumuna göre taraflardan alınarak hazineye gelir kaydı gerekirken bu hususta hüküm tesis edilmemesinin doğru görülmediği gerekçesiyle; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine, kararının kamu düzeni yönünden kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın kısmen iptali ile takibin 155.213,18 TL asıl alacak ile 20.242,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 175.455,67 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurdukları halde istinaf sebeplerinin incelenmediği ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'un 299 ve 313 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacı istinaf taleplerinin değerlendirilmediği iddia etmiş ise de istinaf harçlarının yatırıldığına ilişkin makbuz dosyada yer almasına rağmen fiziki dosyada ve Uyap kapsamında davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesine rastlanmadığı, sadece istinaf harcının yatırılmış olmasının istinaf yolunun başvurulduğunun kabulü sonucu doğuramayacağı, dolayısıyla istinafta ileri sürülmeyen hususların temyizde dikkate alınamayacağı, davalının kira sözleşmesini diğer kiracı şirket ile birlikte kiracı sıfatıyla imzaladığı, kira sözleşmesini feshederek kiralananı tahliye ettiğine ilişkin bir delil sunmadığı, davalı tarafından dayanılan ibranamenin kira alacaklarına ilişkin olduğu, ibranamede kiralananın tahliye edildiği ve tahliyenin kiraya veren tarafından kabul edildiğine ilişkin bir ifadenin bulunmadığı, savunmasını ispatlayamayan davalı kiracının kira bedellerinden sorumlu olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
8.400,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.