"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/806 E., 2023/852 K.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre; asıl davada temyize konu edilen toplam miktar 175.350,00 TL olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı vekilinin asıl dava yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin birleşen dava yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüyle, incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; 14.01.2025 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Asıl davada davacı vekili; ödenmeyen çeklere dayalı 175.350,00 TL alacağın tahsili için davalı ve dava dışı ... aleyhine başlattıkları ilamsız icra takibinin, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2. Birleşen davada davacı vekili; icra takibine konu edildiği halde asıl davaya konu yapılmayan 16 adet çek bedeli olan toplam 463.500,00 TL tutarındaki alacaklarının ödenmediğini ve davalının bu miktar oranında haksız olarak zenginleştiğini belirterek, 463.500,00 TL alacaklarının işleyen ve işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Asıl davada davalı vekili; Kemer İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde başçavuş rütbesiyle mutemet olarak görev yapan ve icra takibinde davalı idare ile birlikte borçlu olarak gösterilen ...'ın kurum adına tek başına çek keşide etme yetkisi olmadığı halde keşide ettiği pek çok çeki, davacının resmen ortağı olan E.A. isimli şahıs ile halk arasındaki tabiri ile kırdırmak konusunda anlaştığını, söz konusu çeklerin malzeme karşılığı keşide edilmediklerini, gerçekte borç bulunmadığını, idari tahkikatta bu hususların ... ve E.A. tarafından ikrar edildiğini, davacı ve E.A. hakkında tefecilik suçundan dolayı cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığını, Isparta Askeri Mahkemesinin sanık ...'ın zincirleme memuriyet görevini kötüye kullanmak ve zincirleme hakikate muhalif evrak tanzim etmek suçlarından cezalandırılmasına karar verdiğini, suç teşkil eden eylemler nedeniyle davalı Kurumun zarar gördüğünü ve idarenin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının iyiniyet iddiasının kabulünün hukuken mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
2. Birleşen davada davalı vekili; asıl dava dosyasına sunulan cevap dilekçesindeki hususları tekrarla, asıl borcu ve fer'ilerini kabul etmediklerini, borcun tamamına ve personelin yetkisiz imzalarına itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 27.06.2019 tarihli kararıyla; dava dışı E.A. ve davacıdan iddia ettikleri şekilde davalı Kurum ile ticari ilişkilerini ispatlamaları için ticari defterleri istenilmiş ise de, istenilen kayıtlar veya ticari ilişkinin varlığına dair tek bir fatura dahi sunulmadığı, davaya konu çeklerin gerçekte bir alacağa dayanmadığı, ilişkinin dava dışı ... ile E.A. ve davacı arasında “senet kırdırma” olarak bilinen eylemin gerçekleştirilmesinden kaynaklandığı, adı geçenlerin ... tarafından aslında usulsüz bir şekilde keşide edilen çekleri birbirlerine satarak bundan kazanç elde ettikleri kanaatine ulaşıldığı, davacının durumu bilmesine rağmen davalıdan alacak talep etmekte haklı olamayacağı açık olduğundan itirazın iptali dosyasında davalı tarafından talep edilen tazminata hükmedildiği gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın reddine, asıl davada; asıl alacak 175.350,00 TL'nin %20'si olan 35.070,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 17.02.2022 tarihli kararıyla istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairenin 11.04.2023 tarihli ilamıyla; kararın, 6100 sayılı Kanun'un 297. maddesine uygun şekilde yazılmadığı gerekçesiyle, bozulmasına karar verilmiştir.
2. Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Askeri Ceza Mahkemesinde sanık olarak yargılanan ...'ın zincirleme şekilde memuriyet görevini kötüye kullanmak ve zincirleme şekilde hakikate muhalif evrak tanzim etmek suçlarından dolayı cezalandırılmasına karar verildiği, Kemer 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.05.2019 tarihli ve 2013/353 E., 2019/360 K. sayılı kararıyla, Askeri Mahkeme kararı ve karar içeriğinde açıklanan eylemden de bahsedilmek suretiyle, çekin el değiştirmesinin kişiler arasında doğmuş bir alacak borç ilişkisine dayanmayıp, kazanç elde etmek amacıyla çekin kendisi satın alınarak verildiğinden, TCK 241. maddede düzenlenen tefecilik suçunun tüm unsurlarının oluştuğunun kabul edildiği, sanıkların çekleri mal ve hizmet karşılığı olmadan belirli oranlarda kırdıklarının anlaşıldığının sabit görüldüğü ve iştirak halinde zincirleme şekilde çek kırdırmak suretiyle tefecilik suçunu işledikleri kanaatine varıldığı gerekçesiyle, sanıklar Emin ve Nusret'in tefecilik suçundan dolayı ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verildiği, İlk Derece Mahkemesince dava konusu çeklerin gerçek bir alacağa dayanmadığı yönündeki tespit ve kabulüyle asıl ve birleşen davaların reddi ile asıl davada yasal koşulları oluşan kötü niyet tazminatına hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin asıl ve birleşen dosyaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Mahkemenin Kemer İlçe Jandarma Komutanlığının alışveriş hacminin hangi boyutta olduğunu nasıl tespit ettiğinin belli olmadığını, Mahkemenin gerekçeli kararında tanık beyanlarına hiçbir atıfta bulunmadığını, tanıkların olayın ne şekil olduğunu objektif olarak açıkladıklarını, Mahkemece dosya kapsamına ve tanık beyanlarına aksi yönde hatalı karar verildiğini, davacının Kemer'de ... isimli işyerini işlettiğini, manav dükkanını ...nın işlettiğini, davacının alacağını alabilmek amacıyla ...ya ortak olduğunu, dava tarihi itibarı ile de ortaklığının bulunmadığını, bu sebeple müvekkilinden ortak olmadığı bir işletmenin defterlerinin istenmenin yasaya aykırı olduğunu, davacının eline geçen çekler ile birlikte tedavüldeki diğer firmalara verilen tüm çeklerin ... tarafından tek imza ile keşide edilip tedavüle sürüldüğünü ve bu şekilde ödemelerin yapıldığını, dava konusu çeklerin E.A. tarafından ciro edilerek alacağına karşılık davacıya teslim edildiğini, davalı ile E.A. arasındaki ilişkinin davacının haricinde gerçekleşen bir durum olmakla iyiniyetli 3. kişi durumunda bulunan müvekkiline karşı davalının itirazının yerinde olmadığını, şartları oluşmamasına rağmen davalı lehine %20 tazminat taktirinin yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, mal alımı karşılığında verildiği ileri sürülen çeklerin ödenmemesi nedeniyle oluşan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Bölge Adliye Mahkemesince, hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, alacağın varlığının davacı tarafça ispat edilemediği ve ceza mahkemesinde verilen mahkumiyet kararının maddi vakıa bakımından hukuk hakimini bağlayacağı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin asıl dava yönünden temyiz dilekçesinin miktar itibariyle REDDİNE,
2. Birleşen dava yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370/1 maddesi uyarınca ONANMASINA,
28.000,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.